Trump’a Rusya ablukası

ABD’nin daha birkaç ay önce göreve gelen başkanı Donald Trump’ın başı Rusya ile ilişkiler konusunda dertte. Göreve gelmesinin dahi bir Rus müdahalesi olduğu tartışılan Trump, önceki gün Rus yetkililere Suriye ile ilgili ‘gizli bilgiler’ vermek iddiasıyla gündeme geldi. ‘Trump’ın görevden alınması’ ihtimalini tartışmaya başladı bile.

‘FLYNN’İ SORUŞTURMA’ DEDİ İDDİASI

Son iddia ise New York Times gazetesinden geldi. Buna göre ABD Başkanı Donald Trump, azlettiği FBI Başkanı James Comey’den, Rusya bağlantılarıyla ilgili gündeme gelen ve istifa etmek zorunda kalan Güvenlik Danışmanı Michael Flynn hakkındaki soruşturmayı kapatmasını istedi. 

Flynn, Rusya’nın Washington büyükelçisi ile yaptığı telefon konuşması hakkında yanlış bilgi verdiği için şubat ayında görevinden ayrılmıştı. 

Haberde, Trump’ın şubat ayındaki görüşme sırasında Comey’e, Flynn için “İyi biridir, umarım konuyu kapatırsınız” dediği ileri sürüldü. 

BASININ SORULARINI YANITLAYACAK

CNN, Comey’in Trump’ın sözleri üzerine “dehşete kapılıp” görüşme hakkında protokol tuttuğunu bildirdi. Comey, tutanaklarında, “Trump, Rusya’yla bağlantıları nedeniyle hakkında soruşturma açılan Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn dosyasının kapatılmasını istedi” diye yazdı. Medya, Trump’ın “Adaleti engellemeye çalışmaktan suçlu” duruma düşebileceğini tartışmaya başladı.  

Bu arada Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada iddialar yalanlandı. Trump’ın, Flynn’i “Dürüstlüğünden dolayı övdüğü” ancak FBI’dan hiçbir zaman Flynn hakkındaki de dahil olmak üzere herhangi bir soruşturmanın kapatılmasını istemediği savunuldu. 

Trump’ın bugün gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlaması bekleniyor. 

LAVROV GÖRÜŞMESİNİN ATEŞİ SÖNMEDİ

Öte yandan Donald Trump’ın, Beyaz Saray’da kabul ettiği Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a IŞİD ile mücadeleyle ilgili “son derece gizli” bilgileri aktardığı iddiası da gündemden düşmüş değil.  Washington Post gazetesine göre, “Bilgiler, Rusya’ya iletilmesine izin vermediği dost bir ülkeden alındığı’nı yazdı. New York Times da IŞİD hakkındaki istihbaratın, bilgilerin gizliliğine özen gösterilmesini isteyen “İsrail tarafından” ABD’ye iletildiğini ileri sürdü. 

Trump ise, Rusya ile bilgi paylaşmaya “hakkı olduğunu” söyledi, daha fazla ayrıntı vermedi. 

İLK TARTIŞMALAR SEÇİM KAMPANYASINDA BAŞLADI

Trump-Rusya bağlantısı konusu yeni bir tartışma değil. Başkanı görevden alınan FBI, seçim kampanyası sırasında Trump’ın rakibi Hillary Clinton’ın elektronik postasının Rusya tarafından dışarıya sızdırıldığı ve Trump ekibinin Moskova ile yasa dışı bağlantı kurduğu şüphesiyle soruşturma başlatmıştı.

Trump, bir basın toplantısında da Rus korsanlara Hillary Clinton’ın tartışma yaratan şahsi e-posta sunucusunu hedef almaları çağrısı yapmış ve “Rusya, eğer beni duyuyorsan, umarım kaybolan o 30 bin e-postayı bulursun” diye seslenmişti. 

Trump’ın Kampanya Müdürü Paul Manafort hakkında da Ukrayna ve ABD’de Rus çıkarlarını temsil etmek için milyonlarca dolar nakit para almakla suçlamasıyla FBI soruşturması açılmıştı. Trump görevi devraldıktan sonra seçtiği Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da, petrol şirketi ExxonMobil’in eski CEO’su olarak Rusya lideri Putin ile yakın ilişkileri konusunda tartışma konusu olmuştu. 

AZLEDİLMESİ MÜMKÜN MÜ?

Öte yandan Senatoda da Trump’ın ‘görevden azledilmesi’ konusunun gündeme geldiği ifade ediliyor. Guardian’ın haberine göre Demokrat Partili Kongre Üyesi Al Green pazartesi bir toplantı yaparak Trump’ın görevden alınmasını istedi. 

BBC’nin haberine göre Demokrat Partinin Senato Grup Başkanı Chuck Shumer da, senatörlere hitaben “ABD’nin eşi görülmedik bir sınavdan geçmekte olduğunu ve tarihin gözlerini kendilerine çevirdiğini” söyledi. Demokrat Senatör Dick Durbin de, “Yargıyı geciktirmeye ya da engellemeye çalıştığı iddiasının bir lidere yöneltilecek en ağır suçlama olduğunu” belirtti. 

Ancak Cumhuriyetçilerin elindeki Kongreden Trump’ın azlinin çıkmasının da zor olacağı da düşünülüyor. Yine de Cumhuriyetçilerin önemli senatörlerinden John McCain gibi bir ismin dahi Trump’ın Rusya bağlantısı iddiaları için “Watergate skandalı kadar büyük” yorumu yapmış olması önemli görülüyor.