‘Alternatif mühendislik olduğunu göstermek istiyoruz'

Çağıl ADIGÜZEL
KOCAELİ 

Kocaeli'de TMMOB'lu öğrenciler tarafından Mühendislik ve Mimarlık Günü düzenlendi. 

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Kocaeli Şubesinde gün boyu süren etkinliğe, İş Güvenliği Uzmanı Selçuk Karstarlı, Makine Mühendisi Taner Civelek, Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden KHK ile ihraç edilen Doç. Dr. Gül Köksal ve Elektrik Elektronik Mühendisi Neriman Usta konuşmacı olarak katıldı. 

Biz de Mühendislik ve Mimarlık Günü'nü düzenleyen TMMOB'lu öğrencilerle bu günü ve amaçlarını konuştuk. 

Mühendisliğin ve mimarlığın kariyerizme, rekabetçiliğe ve kâra indirgenmesinden şikâyetçi olan öğrencilerden ilk sözü alan Önder oldu, Önder jeofizik mühendisliği bölümü öğrencisi. Mesleklerinin kamuya yararlı olması gerektiğini düşünen Önder, günü düzenleme amaçlarını ise "Temel amacımız rant politikaları, kâra dayalı mühendislik ve mimarlık karşısında bilinç yaratmak, alternatif bir mühendisliğin ve mimarlığın olduğunu göstermek ve ortaya çıkan bu bilincin örgütlenmesini sağlamaktı" olarak özetliyor. 

Amaçlarını açıklayan Önder, "Temel amacımız başta mühendislik olmak üzere bütün üniversite, ülke, dünyayı değiştirmek. Her yerde bir insan yararına sermaye karşıtı bir bilinç oluşturmak. Bulunduğumuz en küçük alandan başlayarak yapabileceğimiz her alanda bu bilinci oluşturacağız. Bu bilinci halk yararına projelere dökebilecek bir konuma getirmek istiyoruz" diyor. 

‘TARAFIMIZI İŞÇİDEN YANA SEÇMELİYİZ’

İlke, makine  mühendisliği öğrencisi. Mühendislik fakültesinde uzun süredir şirket CEO'larının gerçekçi olmayan sunumlarla insanlara hayal sattığını, binlerce insan arasından çıkan bir CEO olmanın, rekabetin öğrencilere olması gereken şey olarak lanse edildiğini dile getirerek, "Öğrencilerde başka bir düşünce olmayınca bunun etkisiyle düşüncesini şekillendiriyor. Biz bunun karşısında gerçekçi bir alternatifin olduğunu göstermek istiyoruz. Bu amaçla çalışmalarımızı yürütüyoruz" diyor. 

İlke, mühendislik kavramı üzerine konuşurken mühendisin konumu gereği günümüzde işçiyle patron arasında bir yerde durduğunu tartıştıklarını söyleyerek, "Bizim sermaye ve işçiler arasındaki çatışmada taraf olmamız gerekiyor. Bu tarafı işçiden ya da halktan tarafa seçersek daha yaşanabilir bir dünya yaratabileceğimizi tartışarak gördük" diyor ve bunu daha sık tartışmak ve tartıştırmak gerektiğini düşünüyor.

Furkan da makine mühendisliği öğrencisi. Bir yandan kendilerine hayaller satılırken işin politik boyutunun tamamen göz ardı edildiğini söylüyor. "İnsanlığın mega projelerde olduğu gibi nasıl kâr karşısında ikinci plana atıldığına dair hayatın içinden gerçekçi örnekler sunarak derdimizi anlatmaya çalışıyoruz." diyor.

‘DOĞAYA, İNSANA, EMEĞE DEĞER VEREN MÜHENDİSLİK BİLİNCİ’

Berk endüstri mühendisliği öğrencisi. Bir araya gelerek örgütlü bir birlik oluşturmak istediklerini, ancak örgütlü olurlarsa seslerini çıkartıp başarılı olabileceklerini söylüyor. 

Doğaya, insana, emeğe değer veren bir mühendislik bilinci oluşturmak istediklerini aktaran Furkan, “Farklı görüşlerden de olsak hepimiz mühendisiz. Daha doğaya, insana, emeğe değer veren bir mühendislik bilinci oluşturmak istiyoruz. Etkinlikte çok şey öğrendik, mesela işçi sağlığı iş güvenliği üstüne konuştuğumuzda iş cinayetlerine fıtrat, kader diyenlere ‘Hayır bu fıtrat değildir, bu cinayettir’ dememiz gerektiğini öğrendik. 

Mega projelerin kamu yararını hiçe saydığını gördük. Bunların karşısında durarak yaşam hakkını savunduğumuzu, bunun karşısında örgütlenerek bize sunulandan daha iyi bir hayat olabileceğini gördük. Nükleer enerjinin sadece bir kaza, patlama vs. olmadan da hem insana hem doğaya zarar verdiğini öğrendik." diyor ve burada öğrendiklerini olabildiğince yaymak, anlatmak için çaba harcayacaklarını ekliyor. (Kocaeli/EVRENSEL)