Yaralı mahpus 'Teröristsin' denilerek tedavi edilmemiş
Osmaniye Cezaevi'nde yaralı tutukluya götürüldüğü doktorun ‘Sen teröristsin, seni tedavi etmiyorum’ dediği iddia edildi.
Osmaniye T-2 Kapalı Cezaevi’nde kalan yararlı tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin yapılmaması ve aksatılması nedeniyle kalıcı sakatlıkların meydana geldiği yönünde başvuralar üzerine önceki gün cezaevinde ziyarette bulunan Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Tugay Bek, emniyet işlemlerinde başlayan ve cezaevlerinde devam eden işkenceye varan uygulamaları raporlaştırdı. Haklarında iddianame dahi hazırlanmadan bir yıldır tutulan iki tutuklu götürüldükleri hastanede doktor tarafından “Teröristsin” denilerek tedavi edilmemiş.
KELEPÇELİ GÖTÜRÜLDÜKLERİ HASTANEDE SAATLERCE BEKLETİLİP TEDAVİ EDİLMEMİŞLER
Bek’in cezaevinde görüştüğü, Erzurum Karayazı Belediye Başkan iken tutuklanan Mehmet Sait Karabakan, 5 aydır kaldığı cezaevinde 9 defa kalp krizi geçirmiş, kalp damarlarına 8 adet stend takılmış. Yüzde 65 oranında kalp yetmezliği yaşayan Karabakan, rapordaki ifadelerinde ameliyat olmak için Adana, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ta hastaneye götürülmüş, ancak saatlerce kelepçeli halde bekletilmiş ve herhangi bir işlem yapılmadan geri gönderilmiş. Boyun fıtığından cezaevi revir doktoru hastaneye sevk etmiş olmasına rağmen 4,5 aydır hastaneye götürülmemiş.
BİRİNİN KOLU BİRİNİN BACAĞI İŞLEVİNİ YİTİRMİŞ
Sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği günlerde, 26 Mayıs 2016 tarihinde Nusaybin’de gözaltına alınan Mehmet Sait Engin, ve Akar İkbal, rapora yansıyan ifadelerinde kendilerini hastaneye götüren jandarmanın “Bunlar terörist” dediği için doktor tedavisini yapmadı. Engin, tedavisi yapılmadığı için sol ayağını diz altından hareket ettiremediğini, söylüyor. Kolu kırıldıktan sonra yalnızca hap verilen İkbal’in sol eli tamamen işlevini yitirmiş. Yakalandığında sol bacağından vurulan Engin, cezaevi öncesinde de yaşadığı işkenceleri anlattı: “İlk göz altına alındığımda bir okula götürülüp işkence yapıldı. Yarama tuz basıldı. Yaralı yerime vurarak dikişlerimi patlattılar. Mardin’de götürüldüğüm spor salonunda da işkence devam etti. Sonrasında götürüldüğüm TEM Şube’de de işkence gördüm. 2 Haziran 2016’dan bu yana da Osmaniye T-2 Cezaevi’ne getirildim” dedi. İkbal, Av. Bek’e yaralı olarak gözaltına alındığında doktorun “Terörist” suçlaması ile tedavi etmeyi reddettiğini ve kırık kolunu sert şekilde savurarak kendisine işkence yaptığını anlattı.
İDDİANAMELERİ HENÜZ HAZIRLANMADI
Bek, Akar İkbal ve Mehmet Sait Engin, hakkındaki soruşturmanın Mardin’de yürütüldüğü bilgisini veren Bek, bir yıldır tutuklu olmalarına rağmen iddianame düzenlenmediğini, Soruşturmada kendilerini temsil eden bir avukat olup olmadığı konusunda da bilgi sahibi olmadıkların ve şu ana dek kendilerini ziyaret eden bir avukat olmadığını aktardı.
CEZAEVLERİNDE KOŞULLAR AĞIRLAŞTIRILIYOR
Cezaevinde yaşanan diğer hak ihlalleri ise şu şekilde rapor edildi :
“Mahkumlara gelen eşyalar yılda 4 defa alınmaktadır. Bunun dışında arada getirilen eşyalar verilmeyip iade edilmektedir. Ayda bir uygulanan açık görüş 2 aya çıkartılmıştır. Haftada bir saat olarak uygulanan spor alanına çıkma hakkından da 3 haftadır mahkumlar faydalandırılmamaktadır. Daha önceden rahatlıkla içeri alınan kitapların içeri girişi engellenmektedir. Başka bir cezaevine götürülen mahkumlara, herhangi bir direnç göstermediği halde, sırf kışkırtma amacı ile infaz koruma memurları tarafından zor kullanılmaktadır. Açlık grevleri sürecinde mahkumların dışardaki kurumlara yönelik yazmış olduğu dilekçeler engellenmiş ve bundan dolayı disiplin soruşturması başlatılmıştır. 10 Kişilik koğuşta 18 kişi kalınmakta kimi mahkumlar yerde yatmaktadır. Gece geç saatlerde, kimi zaman arka arkaya iki gün son derece provakatif bir uslupla arama yapılmaktadır. Koğuşların içinde tuvalet, banyo, yemek ve oturma alanını görebilecek şekilde kamera yerleştirilmiştir. Bu uygulamanın özel hayatın mahremiyetinin ihlali olarak görülmesi gerektiğini söylememize rağmen ısrar edilmektedir. Kalitesiz olan yemekler az veriliyor. Cumhuriyet gazetesi 3 hafta süre ile verilmedi. Şu an Cumhuriyet veriliyor ancak Evrensel ve Demokrasi gazetesi verilmiyor” (Adana/EVRENSEL)