Hem çalış hem oku. Bu hayat böyle gitmez!

Alperen DEMİR

Kayseri

Üniversite sınavına hazırlanan bir dershane öğrencisi olarak, Genç Hayat okuru arkadaşlara duygularımı yazmak istedim.

Dershane öğrencisi isen birinci konu elbette sınav oluyor. “Biz öğrenciler neden bu haldeyiz?” sorusunu soruyorum kendime. Gelecek kaygısı var her birimizde elbette. Ama orta da bir gelecek göremiyoruz! Bunun nedeni ise eğitim sistemi öğrenciyi bir deney tüpü gibi kullanmasıyla ilgisi olduğunu hepimiz biliyoruz.

Sınav stresinin yanı sıra bir de dershanelerin bizlere birer öğrenci gibi değil de birer “para basma makinesi” gibi bakması durumu can yakıcı bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bir eğitim yuvası yerine ticarethane haline gelmesi çok berbat bir durum. Bu duruma örnek vermek gerekirse bizzat yaşadığım bir durumu sizlere anlatayım. Babam emekli bir işçi ve tek başına 5 kişinin giderlerine tek bir emekli maaşı ile bakmak zorunda kalıyor. Haliyle yetişemiyor. Sadece 3-4 ay dershane taksitini ödeyemediği için derslere, deneme sınavlarına giremez duruma geldim. Ben de part-time çalışmaya başladım. İş güç arasında fırsat buldukça dershaneye gidiyorum. İkisini bir yürütmek zorundayım. Biliyorum benim gibi yüzlerce belki binlerce arkadaşım var. Çok açık söylemeliyim ki bu hayat böyle gitmez!

Son olarak ise, bizlerin suçu, düşük ücretli-dar gelirli ailelerin çocuğu olmak mı? Elbette meseleye öyle bakamayız! Hayata gerçekçi yaklaşmak gerekir. Sesimiz kısık çıkarsa kazanamayacağız! Sesimizi gür yapmak için bir araya gelelim. Derdimizi meramımızı birlikte konuşalım. Çözüm yolları arayalım, ne dersin?