Özel üniversitede akademisyen kıyımı

Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Üniversitemizdeki her personel birden çok ölçüte göre değerlendirilmektedir. Sadece bunun için hazırlanan performans kriterleri mevcuttur. Keyfiyetten uzak, tamamen profesyonelce bu kriterler doğrultusunda personelin verimliliği her yıl ölçülmektedir. Doğuş Üniversitesi’nde yaşanan kesinlikle normalin dışında bir durum değildir. Öte yandan, öne sürüldüğü gibi kurumumuzun zarar ettiği ve bu nedenle işten çıkarmaların yaşandığı bilgisi de gerçeği yansıtmamaktadır.”

KAPİTALİST İŞLETME MANTIĞI

Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça, konuyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada işten çıkarmalara tepki gösterdi. İşten atmaların üniversitelerin ticarileştirilme sürecinin geldiği noktayı gösterdiğini belirten Akça, “Özel üniversiteler eğitimin gereği, öğrencilerin ihtiyacı, bilimsel faaliyetler vb. üzerinden yapılandırılmıyor. Market gibi, fabrika gibi kar zarar hesabı yapıyor. Kapitalist işletme mantığı ile çalışıyor. Eğitimin mantığının dışında ticari mantıkla eğitim yapılınca, diğer işverenlerin yaptığı Doğuş Üniversitesinde de yapıldı. Eğitime vereceği zarar, hoca ihtiyacı, eğitimin bu durumda ne kadar bilimsel ve sağlıklı sürdürülebileceği vb. faktörler göz ardı edilmiş oluyor.” diye konuştu.

SAYIYA DAİR FARKLI BİLGİLER

İşten çıkarılan ancak hukuki süreç devam ettiği için isminin yayınlanmasını istemeyen bir akademisyen ise konuyla ilgili şunları ifade etti: “Geçtiğimiz Cuma günü akademik genel kurul toplantısında Doğuş Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı üniversitenin plansız büyüdüğünü söyleyerek bir sonraki öğretim yılında eğitime yüzde 70 tam zamanlı, yüzde 30 yarı zamanlı üye ile devam edileceğini, bu oranı sağlamak için akademisyenlerin bir kısmının sözleşmelerinin yenilenmeyeceğini söyledi. O gün öğleden sonra personelden telefonlar gelmeye başladı. Bugüne kadar Fen-Edebiyat Fakültesi’nden 15, Sanat Tasarım Fakültesi’nden 9, İngilizce Hazırlık Birimi’nden 15, İktisadi İdari Bilimler’den 2 kişinin çıkarıldığını öğrendik. Mühendislik ve Hukuk Fakültesi'nden çıkarılan kişi sayısına ilişkin bir bilgi yok. Ayrıca güvenlik görevlileri ve hizmetli arkadaşlardan bir kısmı da işten çıkartıldı.” (İstanbul/EVRENSEL)

AKÇA: ŞİRKETLEŞMENİN SONUCU

Özel üniversitelerde güvencesiz çalışmanın giderek yaygınlaştığını belirten Akça, “Özellikle özel üniversitelerde güvensiz çalışmayla kar mantığı birlikte işliyor. Karşılaştığımız durum tam olarak bu. Bu işten atmalar uyarıcı olarak da alınmalı. Kamu üniversitelerindeki sıkıntıların şirketleştirmeyle çözülecekmiş gibi yaklaşımlar var ama görüyoruz ki ticari mantıkla hareket edilmesi eğitim sürecinde olumsuz sonuçlar yaratıyor.” dedi. Akça ayrıca şunları söyledi: “İşten atmaların yoğunlaştığı bölümler Fen Edebiyat ve Sanat ve Tasarım Fakülteleri. Bunlar gelir getirmeyen bölümler olarak görülüyor. Müşteri çekemeyen bölümler olarak görülüyor. Ya da küçültülecek bölümler olarak düşünülüyor. Neoliberal mantığın sonucu. Dünyanın başka yerlerinde de  benzer örnekler gördük. Çok köklü üniversitelerde bile felsefe bölümleri kapatılmıştı.”