26 Mayıs 2017 23:10

Gezmediğimiz işyeri, konuşmadığımız işçi bırakmadık

Bölge illerindeki sendikalar kıdem tazminatının kırmızı çizgileri olduğunu belirterek, kıdemin gasbedilmesine karşı örgütlendiklerini söyledi.

Gezmediğimiz işyeri, konuşmadığımız işçi bırakmadık

Şehmus KAYGUSUZ 
Petrol-İş Sendikası Batman 
Şube Başkanı

AKP iktidarının 15 yıldır emek alanına bakışını değerlendirdiğimizde bu bizim için son noktadır. Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir. Hükümetin işçi, emekçileri, kuralsız, güvencesiz çalıştırmak istediğini, daha fazla sömürünün olacağı bir sistemin inşa edildiğini hepimiz görüyoruz. İşverenlerin işçi çıkarması daha da kolaylaşacaktır, çünkü işverenin işi kolaylaşmış olacak ve toplu ödeme yapmayacak. Eğer kıdem tazminatı kaldırılırsa iş güvencesi yok olacaktır. Özel İstihdam Büroları açıldı örneğin; işçi simsarlığı yapılmak isteniyor. Bu da bu hükümetin eseridir. Emekçilere kesinlikle bir kölelik dayatılıyor. Bunu asla ve asla kabul edemeyiz.

Bizler bu fonların nasıl kullanılacağını çok iyi biliyoruz. Bu durum kesinlikle işçi ve emekçilerin lehine değildir. En önemlisi asla ve asla gelecekte çocuklarımıza kötü bir miras bırakmak istemiyoruz, bırakmamalıyız. Hükümetin ‘mevcut çalışanları bu durum etkilemeyecek’ sözlerine de karnımız tok. AKP Hükümetinin 15 yıllık emeğin kazanılmış haklarına yönelik tüm müdahale ve gasbına karşı bugüne kadar ortak bir mücadele hattı kuramadık, güçlü karşı çıkamadık. Bunlardan dersler çıkararak bugün ortak mücadele hattı kurmamız son derece gerekli ve önemlidir. Eğer bu ortak zemini kuramazsak, bugün ismi fon olan yarın bizlere hayal bile olabilir. 

Hem Türk-İş ‘genel grev sebebidir’ diyerek genel kurulda aldığı kararın arkasında durmalı hem de tüm emek kesimleri bu mücadelede ortaklaşmak için elinden geleni yapmalıdır. Bizler konfederasyonumuz Türk-İş’in bu kararına Petrol-İş Sendikası olarak öncülük yapacağımızın da bilinmesini isteriz. Bizler de başkanlar kurulu toplantımızda kesinlikle kıdem tazminatına dokunulması kırmızı çizgimizdir ve genel grev için seferber olacağımızı kararlaştırdık. Bu konuda geri adım atmayacağımızı, Petrol-İş Sendikasının mücadeleci geleneği olan bir sendika olduğunu da hatırlatmak isteriz. Bu anlamda Batman Şube olarak, asla kazanılmış haklarımıza dokundurtmayacağımızı, güçlü duracağımızı bildiriyoruz. Tüm emek örgütlerine çağrımızdır; bu süreçte birleşelim, başka çaremiz yok. 

Bugün sessiz kalan sendikacılar ve konfederasyonların yarın söyleyecek sözü olmayacak. Açıkçası oturdukları yerde de artık oturamazlar. Bir an önce bir birleşme sağlanmalıdır. Bu süreci aynı zamanda bunun özeleştirisinin verildiği, sendikacıların, emek mücadelesinin kendisine çeki düzen vereceği bir süreç olarak da düşünüp adım atmalıyız. Bizler işçilerin, emekçilerin temsilciyiz, iktidarın emekçilere yaklaşımı ortadayken bizler iktidarla aynı yerde duramayız. Tüm konfederasyonları, ayrımsız tüm emek örgütlerinin ortak zeminde buluşmaya ve göreve çağırıyoruz. Bizler direnişe hazırız. Eğer bu süreç güçlü bir direnişle geri adım attıracaksa onu yapmanın koşulları vardır. Yeter ki, ortak mücadelenin startı verilsin. Bizler yaklaşık 4 aydır gezmediğimiz işyeri, konuşmadığımız işçi bırakmadık. İşçilerde net bir şekilde kıdem tazminatına dokunulmasına tepkiler gördük. İşçilerin kararlı ve hazır olduklarını gördük. Hatta şimdiden sendikaları uyaran ve geri adım atılması yönünde bir sürece gidilirse, bu tutumlara yönelikte tepkilerini sürdüreceklerini belirtiyorlar. İşçi arkadaşlarımız hem sendikaları hem hükümeti uyaran düzeydeler, bir öncülük ve ortaklaşma sürecinin başlamasını sabırsızlıkla bekliyor.

GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ

Zeynep Demir Akçer (DİSK/Genel-İş Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı): Kıdem tazminatı her şeyden önce işçiye iş güvencesi sağlayan bir uygulamadır. Daha önce çıkarılması planlanan kıdem tazminatının fona devredilmesi çalışması baskılarımız ve mücadelemiz sonucunda geri çekilmişti. Fakat sarayın masraflarının boyu aşması neticesinde bu çalışma tekrar ısıtılarak önümüze getirilmekte hatta dayatılmaktadır. Biz sendikalar, ne işverenlere ne de hükümete bu konuda asla geri adım atmayacağımızı her platformda dile getirmekteyiz.

OHAL sürecinde en doğal demokratik tepkilerin bile yasa dışı ilan edildiğini yaşamaktayız ve görmekteyiz. Peki, bu yaklaşım ne zamana kadar sürdürülebilecektir? Bu uygulamaların uzun ömürlü olmadığını artık sarayın da hükümetin de görmesi gerektiği inancındayız. Buradan da tüm emek cephesine sesleniyoruz; isimlerimiz farklı olabilir fakat yaşadığımız sıkıntılar ortaktır, mücadelemiz de ortak olmalıdır. Biz DİSK/Genel-İş Sendikası olarak emekçi arkadaşlarımızla yan yana mücadelemizi tüm haksız uygulamalara karşı son noktaya kadar sürdüreceğiz.

‘KIDEM TAZMİNATI VAZGEÇİLMEZDİR’

Şükrü Kaçmaz (Tes-İş Diyarbakır 2 No’lu Şube Başkanı): Kıdem tazminatı işçilerin sigortasıdır. İşçilerin çalışırken aldıkları maaşla herhangi bir birikim yapmaları söz konusu değil. Kıdem tazminatının işçinin elinden alınması demek işçilerin birikimsiz kalması demektir. Türk-İş Genel Kurulunun “kıdem tazminatına dokunulması genel grev nedenidir” kararı var. İşçiler kıdem tazminatıyla çalışma yaşamından sonra en azından kendine ev alabiliyordu ya da çocuklarının geleceği için kullanabileceği bir birikimi oluyordu. Kıdem tazminatı işçi ve emekçilerin vazgeçilmezidir. Bu sadece Türk-İş’i ilgilendiren bir konu değil, bütün çalışan işçi ve emekçilerin sorunu. Emekçileri bekleyen bu zor koşullara karşı dayanışma içerisinde hep birlikte mücadele etmeliyiz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in tutukluluğuna yapılan itiraz "kaçma şüphesi" gerekçesiyle reddedildi.

Evrensel'i Takip Et