Kenan Bilgin dosyası: 'Neyi araştırdınız da bulamadınız!'
Ankara Dikmen'de 1994'te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Kenan Bilgin'e dair zaman aşımı kararına tepki gösterildi.
Ankara’da 1994 yılında gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Kenan Bilgin’e ilişkin zaman aşımı kararına itirazda bulunan Bilgin ailesi, kayıp yakınları, olayın tanıkları ve insan hakları örgütleri temsilcileriyle Ankara Adliyesi önünde buluşarak taleplerini dile getirdi. Açıklamada Bilgin’in kaybedilmesinde sorumlunun devlet olduğu belirtilerek, “Artık yeter. Takipsizlik kararını kaldırarak etkin soruşturma yürütün” denildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Dikmen’de 12 Eylül 1994 sabahı 10 kişiyle beraber gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisine ulaşılamayan Kenan Bilgin'in dosyasını “Ankara Emniyeti’ne bağlı nezarethanelerden birine alındığına dair hiçbir veriye ulaşılamamıştır” diyerek zaman aşımına uğrattı.
Savcılığın zaman aşımı gerekçesiyle verdiği “Kovuşturmaya yer olmadığı” kararınına 15 Mayıs 2017 tarihinde Bilgin ailesi tarafından itirazda bulunuldu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Cumartesi Anneleri bugün savcılığın Kenan Bilgin dosyasına verdiği takipsizlik kararını Ankara Adliyesi önünde protesto etti. Basın açıklamasına CHP Milletvekilleri Mehmet Tüm, Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Müslüm Doğan, Feleknas Uca ve Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan da destek verdi. Burada Bilgin ailesi adına konuşan Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, Cumartesi Anneleriyle beraber 23 yıldır kaybedilen yakınlarını aradıklarını vurgulayarak, “İnsanları katledenler yargılansın, cezasızlık son bulsun istedik ama bu ülkedeki yöneticiler yıllardır bizi duymadı” dedi. Kardeş Bilgin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği takipsizlik kararına tepki göstererek, “Maddi gerçekliği açığa çıkaracak etkin soruşturma yürütülmedi. Katilleri koruyan cezasızlık devam ettirildi. Artık yeter. Takipsizlik kararını kaldırarak etkin soruşturma yürütün. Şimdiye kadar ne aradınız da bulamadınız. Biz sorumluyu biliyoruz, sorumlu kişiler değil devletin kendisi. Devlet de kendi kendisini yargılayamaz” diye konuştu.
‘BİZ ELİNİZDEKİ CANLI TANIKLARIZ’
Kenan Bilgin'i gözaltındayken gören Cavit Nacitarhan, Bilgin ile beraber işkence gördüklerini, Bilgin'in kaybolmasıyla ilgili kendisiyle beraber 10 tanığın daha olduğunu söyledi. Tarhan, “İşkence gördüm ve işkence görerek kaybedilen bir insanın kaybedilişine tanıklık ettim. Soruşturma yürütmek için bu bilgi değil midir? Biz elinizde canlı tanıklarız” dedi.
Cumartesi Anneleri adına konuşan Hanife Yıldız ise 23 yıldır adalet çıkacak diye umutla beklediklerini, ancak yöneticilerin kendilerini görmemekte ısrar ettiğini belirterek, “Biz zaman aşımı diye bir şeyi kabul etmiyoruz. Elimiz yakanızda olacak” ifadelerini kullandı.
‘YENİ İDDİANAME HAZIRLANMALI’
Protestoya destek veren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 25 yıldır avukatlık yaptığını söyleyerek, “Bu adliyedeki savcı ve hakimlerin yapamadığını 2001 yılında AİHM yaptı. Bilgin dosyasında soruşturma yürüterek, Türkiye'yi mahkum etti. Böyle bir karar varken takipsizlik kararı nasıl verildi?” diye sordu.
HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da, Türkiye'de gerçek demokrasi isteniyorsa zorla kaybedilenlerle ilgili devletin sorumluları ortaya çıkarması gerektiğini ifade etti. Doğan, “Bilgin dosyası yeniden değerlendirilip, yeni iddianame hazırlanmalıdır” dedi. (Ankara/EVRENSEL)