Kolombiya’da bir kent yoksulluğa karşı süresiz grevde
Kolombiya'nın liman kenti Buenaventura'da halk, 117 örgüt ve inisiyatifin öncülüğünde işsizliğe ve yoksulluğa karşı süresiz grev gerçekleştiriyor.
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Kolombiya’nın güneybatısındaki liman kenti Buenaventura’da 117 örgüt ve inisiyatifin liderliğinde, 15 Mayıs’tan bu yana işsizliğe, yoksulluğa karşı daha iyi bir yaşam talebiyle süresiz grev devam ediyor.
415 bin kişinin yaşadığı kentte hayat oldukça zor koşullarda sürüyor. Grevin etkili olması üzerine hükümet kente bir heyet gönderdi, ancak görüşmelerden bir sonuç alınmadı. Halk sonuç alana kadar grevi sürdürmekte kararlı.
KENT EMEKÇİLERİNİN YÜZDE 64’Ü YOKSUL
Latin Amerika ülkelerinden Kolombiya’nın en önemli liman kenti Buenaventura’da mayıs ortasından bu yana yoksulluğa ve işsizliğe karşı süresiz grev gerçekleştiriliyor. Ülkenin dış ticaretinin yüzde 60’ının, kahve ihracatının ise yüzde 80’inin yapıldığı ve çoğunlukla Afro-Kolombiyalının yaşadığı 415 bin nüfusu olan kentte, 15 Mayıs’ta halk tarafından başlatılan süresiz grev devam ediyor.
Ülkenin güney batısında Pasifik Okyanusu kıyısında bulunan liman kent ülke ticareti için bu kadar önemli olmasına rağmen, halk oldukça kötü yaşam koşullarına sahip. Almanya’da yayınlanan Junge Welt’in haberine göre, kentte halkın yüzde 64’ü yoksul, yüzde 10’u ise yoksulluk sınırı altında açlıkla karşı karşıya. Resmi rakamlara göre işsizlik yüzde 62.
Bu önemli ticaret kentinin altyapısı ise adeta çökmüş durumda. İşsizlik ve yoksulluğun bu denli yüksek olduğu kentte, uyuşturucu çeteleri, mafya babaları da halka karşı sürekli terör estiriyor. Buenaventura limanının aynı zamanda uyuşturucunun yurt dışına çıkarılmasında da büyük bir öneme sahip olduğu belirtiliyor.
Kentin altyapısının imarı için ayrılan paralar ise hiçbir zaman gerçek amacına yönelik kullanılmadı. Bu kaynak, kentteki elitlerle uyuşturucu baronları arasında paylaşılınca, faturası halka kesildi.
30 YIL SONRA İLK GREV: HALK TESLİM OLMAYACAK
Böylesine ağır koşulların yaşandığı kentte merkezi hükümetin ciddi bir adım atmayacağının farkında olan 117 örgüt ve inisiyatif bir araya gelerek, 15 Mayıs’ta “Halk teslim olmayacak” sloganıyla süresiz genel grev ilan etti.
Son 30 yıl içinde yapılan ilk grev nedeniyle dükkanlar kepenklerini kapattı, çocuklar okula gitmedi, ilk gösteriye 100 binden fazla insan katıldı. Neredeyse kentte yaşayan her dört kişiden birisinin katıldığı bu büyük ve görkemli eylem geniş yankı yarattı. Liman işçileri de greve katıldı. Aynı zamanda önemli bir turizm kenti olan Buenaventura’da turizm sektörü de genel greve tam destek verdi.
“Amerika21” sitesinde yer alan bir habere göre limanda grevin ilan edilmesinden bu yana çalışma asgari düzeye düşmüş. Her gün düzenli olarak yapılan grev ve gösterilere katılım yüksek.
HÜKÜMET HALKIN DİRENİŞİNİ KIRAMADI
Buenaventura’daki genel grevden tedirgin olan hükümet hemen halkın üzerine İsyanla Mücadele Birlikleri’ni (ESMAD) gönderdi. Halkla polis arasında sık sık çatışmalar yaşandı. Tamamen barışçıl şekilde başlayan gösterilere Devlet Başkanı Juan Manuel Santos’un emri üzerine polisin geçtiğimiz hafta sonu göstericilere saldırmasıyla bir genç hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Hükümet direnişi şiddetle kırmak için bölgeye sürekli polis ve asker göndermeye devam ediyor.
HÜKÜMET HEYET GÖNDERDİ
Buenaventura’ya son olarak İçişleri Bakan Guillermo Rivera, Çevre Bakanı Luis Gilberto Murillo ve Sağlık Bakanı Alejandro Gaviria ve Konut Bakanı Elsa Noguera’nın içinde olduğu bir müzakere heyeti gönderildi.
Heyet ilk etapta grev komitesiyle görüşerek diyalog yoluyla sorunu çözmek istediğinin mesajını verdi. Ancak 27 Mayıs’ta yapılan açıklamaya göre görüşmelerden bir sonuç çıkmadı. Hastane, halkın ihtiyaçlarını karşılama konusunda çok yetersiz. Bu nedenle hastanenin teknik ihtiyaçlarını karşılamak için hükümet bir komisyonun kurulmasını kabul etti.
Su şebekesi yetersiz ve bakımı yapılmadığı için kentte yaşayan halkın büyük bir çoğunluğu temiz sudan mahrum. Buna rağmen hükümet su şebekesinin yenilenmesi için komisyon kurulmasına ise yanaşmadı.
Görüşmelerden sonuç çıkmaması üzerine, geçtiğimiz cumartesi günü kentin ana yollarına yeniden barikatla kuruldu. Ülkeyle bağlantılar kesildi. Limandan gemilerin çıkışı ise küçük teknelerle engellendi.
Öte yandan grev uzadıkça Kolombiya ekonomine etkisi de hissedilir şekilde artıyor. Ticaret Odası Başkanı tarafından verilen bilgiye göre ilk 11 gün içinde grevin maliyetinin 27.6 milyon avro olarak açıkladı. Bazı kaynaklar ise bunun çok daha yüksek olduğun ileri sürüyor. Limanda tam 5 bin konteynerin bekletildiği belirtiliyor.
DAHA FAZLA BÜTÇE VE YATIRIM TALEP EDİYORLAR
Grev komitesinin ilk ve acil talebi Buenaventura’nın acil olarak ekonomik ve sosyal yatırımların yapılacağı bölge olarak ilan edilmesi. Böylece en kısa zamanda devletin ayıracağı bütçeyle altyapının yenilenmesi talep ediliyor. Ancak merkezi hükümet bu talebe bugüne kadar olumlu yanıt vermedi. Yine, göstericilere saldıran ESMAD birliklerinin kentten acil olarak çekilmesi talebi de kabul edilmedi.
Grev komitesi tarafından geçen hafta cuma günü yapılan açıklamada, hükümetin talepleri olumlu karşılama niyetinde olmadığı ifade edildi. Bu nedenle direnişin sonuç alana kadar sürdüreceği ilan edildi.
QUIBDO DA DİRENİYOR
Buenventura’nın yanı sıra 127 bin nüfusu olan ve ülkenin batısında bulunan Quibdo kentinde de 10 Mayıs’tan beri halk daha fazla altyapı hizmeti ve iyi yaşam koşulları talebiyle süresiz grevde. Yoksulluğun yüksek olduğu Quibdo’ya da hükümet müzakereler için bir heyet gönderdi. Ancak Buenaventura’da olduğu gibi burada da bir uzlaşma sağlanamadı.