Çocuk paletinde ‘Yansımalar’
Beşiktaş Bilim ve Sanat Merkezi Görsel Sanatlar Birimi - Palet Art Atölyesi tarafından hazırlanan 'Yansımalar' sergisi izleyicilerle buluştu.
Ercüment AKDENİZ
İstanbul
Beşiktaş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin resim, heykel, seramik ve linol baskıdan oluşan eserleri Beyoğlu Gençlik ve Spor Merkezi Sanat Galerisinde sergilendi. Yaşları 9 ile 14 arasında değişen çocukların imza attığı birbirinden güzel çalışmalar, izleyicilerin büyük beğenisini topladı.
Okulun Görsel Sanatlar Birimi - Palet Art Atölyesi tarafından hazırlanan ve “Yansımalar” başlığıyla sunulan sergi, 31 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında izleyicilerle buluştu.
Sanat Eğitmeni Muazzez Yılmaz’ın öncülük ettiği sergi aslında kolektif bir hazırlığın ürünü. Zira öğrenci velileri, serginin ortaya çıkmasında önemli bir emek ortaya koymuşlar. Çocukların yaptığı resim ve linol baskıların tek tek fotoğraflanarak bir katalogda toplanması ise sergiyi kalıcı hale getirmiş.
BÜYÜK RESSAMLARIN İZİNDE
Öğrenciler, sergiye genellikle birer repredüksiyon ve linol baskı ile katılmışlar. Öğrencileri, kendi özelliklerine göre farklı farklı ressamlara yönlendiren Muazzez Yılmaz, bu tercihinde oldukça isabetli davranmış görünüyor. Öyle ki; yaşları daha küçük olan ve resim yaparken hızlı sonuç almak isteyen öğrenciler; Klee, Picasso ve Dali gibi ressamların eserlerini çalışmışlar. Böylece kübist ve sürrealist tablolarda, büyük ressamların yetenekleri ile çocuk dünyasının derinliği oldukça anlamlı bir sentez yakalamış.
Vermerr repredüksiyonlarında, tabloların yüzeyindeki eskimişliğin bile çocuklar tarafından nasıl incelikle nakşedildiği doğrusu insanı hayrete düşürüyor. Van Gogh’un ışıklarla bezeli sis perdesinde hareket eden figürlerinin ifade ediliş biçimi de öyle. Gaugin, Monet, Kandinsky, Diego Rivera, Chagall, Much, Cezanne, Klimt ve ötekilerin çocuk paletindeki yansılamalarını da varın siz düşünün. Eğitimci Yılmaz, bizim ressamları da ihmal etmemiş. Nuri İyem, Şeker Ahmet Paşa, Fikret Mualla, Osman Hamdi, Şükriye Dikmen eserleri de çocuk tablolarında can bulmuş. Çocukların kendi orijinal eserleri de var elbette; masallar, efsaneler ve daha nice yaratılar.
Peki, repredüksiyonların üzerinde imza olur mu? Olur. Eğitimci Yılmaz, çocukların bu resimlere imza atmayı her bakımdan hak ettiklerini söylüyor.
Yılmaz en çok linol baskıda zorlandıklarını söylüyor. Çünkü kazıma sırasında, çocuklar ellerini kesmesinler diye epey özen göstermek gerekmiş.
Sonuçta büyük yaratılar için çocuklara inanmanın boş bir laf olmadığını kanıtlayan muazzam bir sergi ortaya çıkmış. Sanat dünyasından ve gelecekten umutlu olmak için işte size koca bir neden.
‘KOLAYCI ÇAĞIN SABIRLI ÇOCUKLARI’
Sergi hakkında sohbet ettiğimiz Eğitimci Muazzez Yılmaz oldukça başarılı bir öğretmen. Öyle ki açılan sergi onun öncülük ettiği 27. çocuk sergisi.
- Eğitimci Muazzez Yılmaz velilere konuşurken
Tablet, bilgisayar ve cep telefonlarıyla örülmüş çocuk dünyasında sabır ve emeğin önemine dikkat çeken Yılmaz, yapılan eserlerin bir anda ortaya çıkmadığını ve çalışmaların kimi zaman ayları bulduğunu söylüyor. Öğrencilerini gösterdikleri özveriden dolayı ayrı ayrı kutlayan Yılmaz, sergi için hazırlanan kataloğa duygularını şöyle yazmış: “Bir iğde çiçeğinin kendi sonsuzluğunda kokması için onu kırmamak gerek.” Şüphesiz bu cümle, çocuk eğitiminin yöntemi üzerine de çok şey anlatıyor.
Öğrencileri için “Bu kadar kolaycı bir çağda bu kadar sabırlı, üretken, yaratıcı emek üretmeyi seven; bir o kadar özverili çocuklar” ifadesini kullanan Yılmaz, sanat dolu bu kuşağın geleceğini ise şu sözlerle tanımlıyor: “Çiçeğin özü arılarda beden bulacak”