AKP’nin ‘kamu yararı’, halk için değil şirketler için
Tüm Köy-Sen Örgütlenme Sekreteri Sedat Başkavak, 'söz konusu sanayiciler ve onların karıysa gerisi teferruattır' yasasını değerlendirdi.
Sedat BAŞKAVAK
Tüm Köy-Sen Örgütlenme Sekreteri
Adı, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı. Kısacası “söz konusu sanayiciler ve onların karıysa gerisi teferruattır” yasası. Aç bir torba koy hepsini, zeytin meytin sıkıştır araya çıkar kanunu.
Son zamanlarda en çok başvurulan yöntem bu. Her torbaya bir madde. Birden değil adım adım. Sermayede boa yılanı gibi sabırla ama yavaş yavaş sıkıyor ve halkı nefes alamaz hale getiriyor.
Bakanın söylediği ve savunduğuna göre kamu yararı varmış. Zeytinlikler kesilecek, köylü toprağı ve tarımsal üretimden edilecek, maden ve sanayi tesisleri nedeniyle toprak kirlenecek, zehir solunup, doğa talan edilirken, yaşam alanları tahrip edilecek. Ne için, sanayi ve ticaret bakanının söylediği gibi kamu yararı için.
Yapılan iş zeytin üreticisi ve yöre halkının zararına olduğuna göre bahsedilen kamu onlar değil. Demek ki kamu yararı denildiğinde kadınlar, gençler, işçiler emekçiler ve üretici köylüleri değil sanayi şirketlerini ve onların sahibi olan patronları anlayacağız. Velhasıl oyu halktan alan hükümet hizmeti kamu yani patronlara yapıyor. Çünkü kamunun (şirketlerin) yararı çok önemli!
Peki bu zeytinlik sahaları kamu kim koruyacak! Sanayi bakanlığı onu da düşünmüş ve “Zeytinlik sahaları koruma kurulu” kurulmasına karar vermiş. İllerde kurulacak bu 9 kişilik kurul zeytinliklerin korunması ya da sanayi tesisleri kurulması yani ranta açılması konusunda karar verecek. Kurulun kriteri ne olacak o belli değil. Zaten kanuna, kitaba uyulsa zeytinliklerin her türlü talana açılması yasak. Bu da demektir ki, bu kurul kitaba, kanuna değil kimin çıkarlarını gözetiyorsa ona göre karar verecek. O zaman kurul da hükümet gibi kamu (şirketlerin) yararını gözetecektir.
Zeytin ağacı kesenlere 4 bin lira para cezası verecekmiş. Yani ver parayı kes zeytin ağacını diyorlar. Milyonluk araziler için 10-20 zeytin ağacına ödenecek 40 ya da 80 bin lira çerez parası sayılır. Parası olanlar zeytin ağaçlarını keserek zeytinliklere maden ve sanayi tesisi kurarken geçimi zeytinden olan köylüler, kendi topraklarında kölelik koşullarında çalışan işçiler haline gelecek. Kamu denilen şirketler bir gün senin ilin, ilçen ve köyünde de zeytinliğini kesebilir. Kestirmezsen zeytinliğini onun da kolayı var. Çünkü acele kamulaştırma kanununa da kamu yararı maddesini koydular. Olmaz, hayır falan deriz diye düşünenlere anayasa değişikliği Mecliste oylanırken Eski Bakan Recep Akdağ gibi “Sana mı soracağım ulan?” derler.
Zeytin yasası; kamu (şirketlerin) yararı, zeytinlik sahaları koruma(ma) kurulu oluşturulması, sanayi, maden, taş ocağı hatta enerji şirketlerine açılması kararıyla komisyondan Meclise sevk edildi. 6 kez Meclise gelen ve her defasında tepkiler nedeniyle büyük oranda geri çekilen zeytin yasası 7. kez Mecliste ve eğer izin verirsek boa yılanının avını sıkarak cansız bıraktığı gibi bizi nefessiz bırakacaklar.
Başta zeytinlikler olmak üzere tarım alanlarını, ormanları ve meraları talana açan yasalara hayır diyerek geri çektirmezsek dün zeytin topladığımız cennet köşelerinde yarın sanayi ve maden şirketlerinin kölesi haline gelerek cehennemi yaşayacağız.