04 Haziran 2017 05:52

Ordu’da kıdem tazminatı ve iş güvencesi paneli

KESK Ordu Şubeleri Platformu ‘Kıdem tazminatları ve iş güvencesi’ konulu panel düzenledi.

Paylaş

KESK Ordu Şubeleri Platformu, KHK ile ihraçlara tepkiler yükselirken, kıdem tazminatının fona devri gündeme getirilirken ‘Kıdem tazminatları ve iş güvencesi’ başlıklı panel düzenledi. Ordu ve Giresun’dan kamu emekçilerinin, parti ve kitle örgütleri temsilcilerinin katıldığı panelde kıdem tazminat ve iş güvencesi haklarına sahip çıkılması için dayanışma içinde olması gerektiği vurgulandı.

Eğitim Sen Ordu Şube Yöneticisi Nursen Kaymaz’ın yönettiği panele KHK ile Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu ve ODÜ-Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Narin konuşmacı olarak katıldı.

KAPİTALİZM GÜVENCESİZLİKTİR

Sınıf mücadelesi tarihi ve kapitalizmin oluşumundan bu yana gelişim süreci ile kapitalizmin özelliklerini anlatan Özgür Müftüoğlu “Güvencesiz bırakarak tahakküm uygulama kapitalizmin özelliğidir. Kapitalist sistemin kendisinde var iş güvencesizliği. İşçi sınıfını bu uygulamaya birlikte mücadeleyle yanıt vermiştir. Sendikalaşan işçiler, haklarını almaya başladılar” dedi. İşçi haklarına saldırının özellikle 2001 yılında yeni yöntemlerle sürdüğünü söyleyen Müftüoğlu, “2001 yılında Kemal Derviş’le başlayan yasa değişiklik girişimleri AKP döneminde hızla devam etti. Kıdem tazminatını ve iş güvencesini yok etme planları hep oldu. Esnek çalışma ve taşeronlaştırma ile iş güvencesinin ortadan kaldırılma süreci başlatıldı. 657’yi değiştirmeyi başaramadılar. Burada KESK’in mücadelesi inkar edilemez. AKP kamu emekçilerinin de iş güvencesini ortadan kaldırmak istiyor” dedi.

OHAL VE KHK İŞ GÜVENCESİNİ TEHDİT EDİYOR

15 Temmuz sonrası OHAL ve KHK ile ihraçların başladığını belirten Müftüoğlu, “OHAL ve KHK’lerle emekçiler baskı altına alınıyor. İhraçlarla asıl amaç, korku yaratmak ve korku ile yönetmektir. İnsanları ‘biz de atılmayalım’ korkusu ile sessizleştiriyorlar. OHAL’le KESK’in örgütlülüğünü kırmak istiyorlar. Kapitalizmin ilk çıkış dönemindeki güvencesizliği bugün AKP uyguluyor. Bugün direnme zamanı. Güvencesizleştirmeye karşı ayakta olmalıyız” dedi.

UMUTLU OLMANIN GÖSTERGELERİ VAR

Daha sonra dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Müftüoğlu, “Tüm bu baskılara karşı umudumuzu yitirmemeliyiz. 8 Mart’ta kadınların kitlesel olarak sokaktaydı; Newroz kitlesel kutlandı; referandum sürecinde mahallelere girildi, insanlarla yüz yüze görüşüldü; 1 Mayıs’a katılım çok yüksekti. İşçiler grev ve direnişlerine devam ediyorlar. Yan yana gelmeyenler yan yana geldi. Bunu devam ettirmek gerekiyor. Her şeyden önce örgütlenme özgürlüğünü kazanmak gerekir” dedi.

KIDEM TAZMİNATININ FONA DEVRİ KABUL EDİLEMEZ

ODÜ-Ünye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Özgür Narin de kıdem tazminatının önemine dikkat çekerek “Kıdem tazminatına yönelik saldırılardan önce kimi yasalar değiştirildi. Kiralık işçilik, Bireysel Emeklilik Sistemi, kıdem tazminatının ortadan kaldırılmak istenmesinin alt girişimleri oldu. İş güvencesinin ortadan kaldırılmak istenmesi ile kıdem tazminatın fona devredilmesini birlikte değerlendirmek gerekir. Sermaye sınıfının yükü azaltılıyor. Devlet vergisini vermeyenden bir biçimde alıyor, o zaman kıdem tazminatını ödemeyen patrondan da almasını bilmeli” dedi.

İşçi ücretleriyle oluşturulan fonların farklı amaçlar için kullanılmasına da tepki gösteren Narin, “İşsizlik Fonu’nun nasıl kullanıldığını biliyoruz. Yarın kıdem tazminatı fonunda birikenlerin nerelerde harcanacağını bilmiyoruz. Kıdem tazminatına sahip çıkmalıyız. Örgütlü olarak taleplerimizi dile getirmeliyiz” dedi. (Ordu/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Zeytin Ege’de kız çocuklarının gelecek güvencesiydi

SONRAKİ HABER

Yurt dışına nasıl çıkamadım?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa