Silivri termiğe karşı: Atom bombası atılsa bu kadar olur
Silivri ve Çerkezköy’deki termik santrallere karşı yöre halkı eylemde: Kanser hastaları artacak.
Ezgi GÖRGÜ
İstanbul
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası kapsamında Silivri’de termik santralin yapılacağı Çayırdere köyüne ÇMO'ya bağlı mühendisler ile Kuzey Ormanları Savunması üyelerinin de katıldığı bir gezi düzenledi. Köyde yapılan halk buluşmasında Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, İstanbul'dan Lüleburgaz'a kadar en önemli yeraltı su kaynaklarının bulunduğunu vurgulayarak "Atom bombası atsanız bu kadar zararı olur" dedi.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası (31 Mayıs-5 Haziran) etkinlikleri devam ediyor. Etkinlik kapsamında İstanbul'dan yaklaşık 2 saat uzaklıkta bulunan Silivri’ye gezi düzenlenerek yaşam savunucuları ve termik santrale karşı direnen köylüler ile buluşuldu.
KADINLAR EN ÖNDEYDİ
İstanbul’dan yola çıkan ve aralarında Kuzey Ormanları Savunmasının da bulunduğu ÇMO üyelerini Silivri’de Silivri Çevre Derneği, Silivri-Çorlu Motosikletliler Derneği, Tema Silivri gönüllüleri karşıladı. Buradan da hep birlikte termik santralin yapılmasının istendiği Çayırdere köyüne geçildi. Çayırdere Köy Muhtarlığı önünde köy halkıyla gerçekleşen buluşmada “Termik Santral hayatı zehirler, ölüm bacalarını durdur, Trakya ve İstanbul’a nefes ol” ve “Termik santral istemiyoruz” pankartları açıldı. Köylerine termik santral yapılmasını istemeyen, termiğe karşı en önde olan kadınlar “Termik santraller kansere davettir”, “Kanser hastaları çoğalacak”, “Termik santral bacaları ölüm kusuyor” dövizleri taşıyarak köylerinde, yaşam alanlarında termik santral istemediklerini söyledi.
‘TERMİK SANTRAL HAVAMIZI, SUYUMUZU DAHA İYİ HALE GETİRECEK DEDİLER'
Buluşmada konuşan Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, termik santralin yapılmasının çevreye çok ciddi zararlar vereceğini ifade etti. Vahap “Çevre Bakanlığı yetkilileri Tekirdağ’da Namık Kemal Üniversitesinde bir toplantı yaptılar. Toplantıda dedikleri şey aynen şuydu; termik santraller kötü değil, çevreye, doğaya, suyunuza hiçbir zarar vermez. Termik santral havamızı 'daha iyi hale getirecek, suyumuzu artıracak' dediler. Evet aynen böyle dediler” diyerek halkın kandırılmaya çalışıldığını ve buna karşı herkesin uyanık olması gerektiğini söyledi.
ÇMO İstanbul Şubesi adına basın açıklamasında konuşan ÇMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi Akan Çelik, 1972 yılında ilan edilen 5 Haziran Çevre Günü'nün, ekolojik yıkımı yaratanların şaşaalı sözlerle kutladığı, yaşam alanlarını savunanlar için de ekolojik yıkıma karşı mücadeleye çağrı günü olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin seçmiş olduğu ekonomik sistemin aşırı tüketimi özendirmek ve desteklemek üzerine kurulu olduğunu ifade eden Akan Çelik, “Aşırı tüketim ise aşırı enerji ihtiyacını doğurmakta, yanlış enerji politikaları da doğaya geri dönüşü mümkün olmayan zararlar vermektedir. Seçilen bu ekonomik yolun krizine çözüm diye sunulan projeler her seferinde yeni bir ekolojik yıkıma dönüşmektedir” diye konuştu.
‘ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE TEK İMZADA KARAR ALINACAK'
Referandumla onaylanan anayasa değişikliği ile çevre mevzuatları açısından da sakıncalar barındırdığını belirten Çelik “Yetki ve karar alma mekanizmasını tek bir imzaya bırakmaktadır. Anayasa değişikliğine gidilen süreçte çevresel uygulamalar konusundaki birtakım değişiklikler kamuoyunu kaygılandırmış, bu uygulamalara yönelik yapılan itirazlar yönetenlerce dikkate alınmamıştır. Bir projenin olası çevre tahribatını ve sosyal çevreye verebileceği zararı saptamakta önemli bir parametre olan Çevresel Etki Değerlendirme raporlarının tabi olduğu ÇED Yönetmeliği birçok kez değişikliğe uğramış, her değişiklikte büyük sermayenin önünü açacak ve sermayedarları denetimden muaf tutacak şekilde düzenlenmiştir” ifadelerini kullandı. Çelik, OHAL ile birlikte birçok projeye ÇED onayı büyük bir hızla verilmiş, birçok projede de ÇED raporu oluşturma şartı aranmamıştır. Acele kamulaştırma adı altında ekolojik öneme sahip olan bölgeler enerji üretim alanı olarak belirlenmiştir” diye konuştu.
‘İSTANBUL'UN VE TRAKYA'NIN TERMİK SANTRALLERE KURBAN EDİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ'
Akan Çelik, Silivri ve Çerkezköy arası ile Tekirdağ Vize yakınlarında termik santral yapma kararının Şubat 2017’de Resmi Gazete’de yayımlandığını belirterek “Termik santrallerin doğaya verdiği zararı bilim insanları onlarca kez kamuoyuyla ve yönetenlerle paylaşmış olmasına rağmen; küresel iklim değişikliği tüm dünyada alarm vermekteyken, yeşil alanlar bir bir yok olmakta ve verimli topraklar kaybedilmekteyken, yeraltı suları kirlenmekte ve azalmaktayken, hava kirliliği kritik eşikteyken termik santral yapmaktaki ısrarı bilimsel bulmuyoruz, bu santrallerin halkın yararını gözettiğini düşünmüyoruz, İstanbul’un ve Trakya’nın termik santrallere kurban edilmesini kabul etmiyoruz!” diye konuştu.
“Kurbağalıdere için, Kuzey Ormanları için, Validebağ Korusu için, Gezi Parkı için, Kabataş, Fındıklı, Kalamış için Marmara Denizi için haykırdığımız gibi bu kez de Silivri için haykırıyoruz: Silivri’de ve Trakya’da Termik Santral istemiyoruz, ölüm solumayacağız!” diyen Çelik, ÇMO olarak herkesi yaşam alanlarını korumaya çağırdı.
Çayırdere Köyü'nde yapılan bu buluşmadan sonra Silivri Belediyesi Tarımsal Üretim ve Araştırma Merkezi'ne gidilerek Silivri genelinde yapılan tarımdan bahseden Belediye Başkanı Özcan Işıklar, yaklaşık 4000 kursiyerin bölgesel kalkınma anlayışıyla beraber eğitim aldığını, nasıl bir geleceğin inşa edilmeye çalışldığını anlattı.