İşyerinde çekilmiş kılıçlar
Ebru Işıklı, Ezop Sahne’de gösterimde olan, mobbing konulu 'Öküz' isimli oyunu yazdı.
Ebru IŞIKLI
Beşiktaş, tiyatroları, sahaflarıyla yavaş yavaş bir kültür merkezi haline gelmeye başlıyor. Bu merkezlerden birinde, Ezop Sahne’de “Öküz” isimli oyun bu sezon sahnedeydi. İzlemek için son birkaç gösterim kaldı.
Oyunda üç iş arkadaşının birbirleriyle ve patronla olan ilişkilerindeki şiddeti izliyoruz. Öküz oyununda mobbingin şiddeti, açıktan kötü olabilen karakterlerle gösterilmiş. Bazı iş ortamları için oyunun gerçeği yansıttığını, mobbing vakası duyanlar ve mobbinge maruz kalanlar bilir. Yine de ofis içi şiddeti anlatmak, göstermek zordur. Mobing genelde imalarda, sessiz mırıldanmalarda yüzer, kulisçilikle dışlama ile işler, performans değerlendirme gibi kılıflar giydirilir ve bunlar uzun süreli olarak gerçekleşir.
Oyunda mobbing yapan karakterler toplumun devamı için içgüdüsel tepkilerle mobbing yaptıklarını söylerler. Ofis içi duygusal şiddeti bir doğa olayı olarak açıklarlar. Bu eşitsizliğin güçlü tarafında olanların her zaman yaptıkları şeydir. Şiddet insanların kendilerini yapmaktan alıkoyamadıkları bir davranış olarak görülür. Eşitsizliğin güçsüz tarafında olan kişi ise örgütsüzlük ortamında durumun düzeltilmesini patrondan talep eder ve onun “hakemliğini” çağırır.
Mobbingin son yıllarda daha fazla dile getirildiğini biliyoruz. Patronlar tarafından “iletişim sorunları olan insanlar tarafından -maalesef- uygulanan şiddet” olarak açıklanırken emek örgütleri tarafından işin yoğunlaşması ve saldırgan davranışların ödüllendirilerek verimliliğe koşulması ile açıklanmaktadır. Emek örgütlerinin mobbingin artışını açıklamada haklı olduğunu biliyoruz. İş ortamının mobbingci üretebileceğini geçen yıllarda Amerika’da yapılan bir araştırmadan görüyoruz. Bu araştırmaya göre toplumda yüzde 1 olan psikopatlık oranı finans sektöründe yüzde 10’dur. Türkiye’de özellikle finans ve sigorta sektöründeki antidepresan kullanımının vardığı düzeyi buralarda çalışan işyeri hekimlerinden öğrenebilirsiniz. Bu işin yarattığı tahribatın / şiddetin boyutunu göstermesi açısından bir işarettir.
Son olarak ufak birkaç eleştirim var. Birincisi çeviri biraz daha törpülenebilir. Bazı cümleler kulağa fazla Amerikan geliyor. İkincisi ise cinsiyet meselesi. Kendi iş hayatımdan söyleyebilirim ki mobbing uygulayan kadınlar çirkin bir biçimde eleştiriliyor. “Evlenmemiş, çirkin” gibi cinsiyetçi tutumları duymak mümkün. Bunu dile getirenler güç sahibi kadın görmeye dayanamayanların kadın düşmanlığıdır. Mobbing uygulayan erkeklerin eleştirisinde cinsiyetçi argümanların kullanılmadığını biliyoruz. Bu nedenle bu tutumun tekrar üretilmesine izin vermemek adına oyunda mağduru kızgınlıktan bir “öküzleştiren” kişinin erkek olmasını tercih ederdim.
Oyun ve oyuncular bu konuyu ele almakta çok başarılı. İzlemenizi öneririm.