'Toplumu hedef alan saldırılara birlikte karşı koyulmalı'
Ankara'dan başlayan 'Adalet Yürüyüşü'ne katılan ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş ve EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, Evrensel'e konuştu.
Birkan BULUT
Ankara
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı 'Adalet yürüyüşü'ne birçok siyasi parti ve kitle örgütünden de katılım oldu. ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, “M.Ö. 400’lü yıllarda Sinoplu Diyojen elinde fenerle adalet arıyordu. Biz 2017’ye geldik, Ankara’nın göbeğinde adalet arıyoruz. Tablo bu kadar vahim” dedi ve sıranın kime geleceğini beklememek gerektiğini söyledi. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan ise yapılanlar iktidarın bütün topluma yönelik baskılarının parçası olduğunu belirterek hep birlikte karşı durma çağrısında bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’dan İstanbul’a kadar “Adalet Yürüyüşü” başlattıklarını açıkladı. Bugün Kızılay Güvenpark’tan başlayan yürüyüşe birçok siyasi parti ve örgütten de katılım oldu. Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) yöneticileri, aralarında KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak’ın da bulunduğu KESK ve bağlı sendikaların yöneticileri ve DİSK üyeleri de yürüyüşe destek verdi.
'SİVİL DİKTATÖRLÜĞE İZİN VERİLMEMELİ'
Evrensel'e konuşan ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş bağımsız yargı, özgür basın ve demokratik Türkiye için burada olduklarını söyledi. “Majestelerinin yargısına, saraydan talimat alan yargıya karşı, adaleti, hukuku savunmak için, demokrasiyi savunmak için buradayız” diyen Taş, bu baskıların, tutuklamaların önü alınamazsa bütünüyle Türkiye’nin geleceğinin daha karanlığa gideceği bir tabloyla karşı karşıya kalınacağını vurguladı. Taş, “M.Ö. 400’lü yıllarda Sinoplu Diyojen elinde fenerle adalet arıyordu. Biz 2017’ye geldik, Ankara’nın göbeğinde adalet arıyoruz. Tablo bu kadar vahim. O yüzden bu sivil diktatörlüğe izin vermemek lazım. Sıranın kime geleceğini beklememek lazım” dedi.
‘BÜTÜN TOPLUMA YÖNELİK BASKININ PARÇASI’
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan da milletvekillerine yönelik tutuklamaların dokunulmazlıkların kaldırılmasına dayandığını hatırlattı. Milletvekillerine yönelik baskı, gözaltı, tutuklama furyasının HDP’den sonra CHP’ye geldiğini belirten Doğan, “Bunu sadece bir CHP milletvekilinin tutuklanması olarak görmemek gerekiyor. Aslında HDP milletvekilleri tutuklanırken de bütünlüklü bakılması gerekiyordu. Biz o dönemde de bunu söylemiştik. Dolayısıyla bugün yapılan bütün toplumun dizayn edilmek istenmesidir” dedi. Baskı ve tutuklamaların tek adam diktatörlüğünün araçlarından biri haline getirildiğini ifade eden Doğan, “O TIR'larda ne olduğunu dünya alem biliyordu. Cumhuriyet gazetesi aracılığıyla topluma yansımıştı. Bu haber alma ve verme anlamında basına yönelik de bir saldırıdır. Çünkü MİT tırlarındaki silahların basında çıkmasının bedelini halka ödetiyorlar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasındaki Meclis iç tüzüğünün değiştirilmesi ve uyum yasalarının bir an önce çıkarılması talimatlarının da bununla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Doğan, “Bunlar iktidarın tüm topluma yönelik baskısının parçaları ve bu nedenle hep birlikte karşı durmamız gerekiyor” dedi. (Ankara/EVRENSEL)