AKP kurucusu da ‘Adalet yürüyüşü’nde: Mağduriyetlere hayır
AKP kurucusu Fatma Bostan Ünsal, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'nde: Hukuk devleti için.
Birkan BULUT
Ankara
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı “Adalet yürüyüşü”ne katılanlar arasında dikkat çekici isimler de yer alıyor. KHK ile üniversiteden ihraç edilen AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal, eşi MAZLUMDER eski Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve Kafkas Üniversitesi'nden ihraç edilen Prof. Dr. Cihangir İslam. Üç isim de iki gündür Kılıçdaroğlu ile yürüyor. Evrensel’e konuşan Fatma Bostan Ünsal, "Geçmişte adalet adına AKP’nin kuruluşunda yer aldığı gibi bugün de adalet için bu yürüyüşe" katıldığını söyledi. Yüz binlerce insanın “katmerli mağduriyetler” yaşadığını vurgulayan Ünsal, “Bütün bunlara ‘hayır’ demek için, bütün bunların üstesinden hep beraber Türkiye olarak hukuk devleti içerisinde gelmek için buradayım” dedi. Ahmet Faruk Ünsal da, yürüyüşü “hukuk felaketine maruz kalan herkesin destek vermesi gereken bir etkinlik” diye tanımladı.
Muş Alparslan Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyken KHK ile ihraç edilen AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal iki gündür Kılıçdaroğlu ile yürüyen isimlerden. Geçmişte AKP’de MKYK üyeliği ve İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı da yapan Ünsal, parti içinde Irak işgaline karşı çıkan isimlerdendi. Barış İçin Akademisyenlerin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” metninin imzacıları arasında da yer alan Ünsal, iki gündür CHP lideri Kılıçdaroğlu ile birlikte adalet talebiyle yürüyor.
Yürüyüş sırasında Evrensel’e konuşan Fatma Bostan Ünsal, “Benim için aynı şey. Adalet üzerine bir parti kurulduğunda, Adalet ve Kalkınma Partisi kurulduğunda o gün orada yer aldım. Bugün de buradayım” dedi.
‘ZIKKIMIN KÖKÜNÜ YİYİN DİYEN MERHAMETSİZLER’
OHAL koşullarında 150 bine yakın insanın bir gecede hiçbir gerekçe gösterilmeden işlerinden atıldığını belirten Ünsal, geçtiğimiz günlerde babası cezaevinde olan bir üniversite öğrencisinin intihar ettiğini hatırlattı. Ünsal, “Bu bizim acımız. Türkiye’nin şu andaki adaletsizliğinin göstergesi. 150 bin civarında insan işinden edildi. Aynı şekilde hiçbir gerekçe gösterilmeden iddianame hazırlanmadan 50 bin civarında tutuklu var cezaevlerinde. Bir anda işinizden atılabilirsiniz, işe girmeniz engellenebilir, yurt dışında çalışayım derseniz pasaportlarınız da geçersiz kılınır. ‘Buna yönelik bişeyler yapmalısınız diyenlere’ zıkkımın kökünü yesinler şeklinde yanıt verilerek acımasızlık ve merhametsizlik gösteriliyor” ifadelerini kullandı.
1 MİLYON KİŞİ ADALETSİZLİĞİ YAKICI ŞEKİLDE HİSSEDİYOR
Fatma Bostan Ünsal, “Hukuk devleti zaten kökünden tahrip olmuş durumda. Masumiyet karinesi, suçun geriye yürümezliği temel bir ilke. Ama 15 Temmuz öncesinde gayet legal olan bir sendikaya üye olmak, 15 temmuz sonrası terör örgütü üyeliği olarak değerlendiriliyor. Usülüne göre kurulmuş bir bankada hesabınız olması terör örgütü üyeliği olarak gösteriliyor. Bütün bu adaletsizlikleri Türkiye’de 1 milyon insan yakıcı bir şekilde hissediyor” dedi.
‘ÜSTESİNDEN HEP BERABER GELMEK İÇİN BURADAYIM’
Bugüne kadar bu sorunları tartışmak için büyük ölçekli bir zemin oluşturulamadığını belirten Ünsal, yürüyüşten umutlu konuşuyor: “İlk defa adalet üzerinde bir araya gelen bu zemin, bütün bunları tartışmak ve neler yapabilirizi konuşmak için iyi bir fırsat diye düşünüyorum. Bu nedenle adalet temalı bu yürüyüşe katıldım. Benim için hiç farklı değil. Başörtüsü yasağıyla mücadele ederken pek çok yürüyüşe katılmışımdır. Her hafta olan Abdi İpekçi Parkındaki toplantıya katılıyordum. Bu da aynı. Hem bu çok daha önemli. Çünkü 1 milyon insan çok yakıcı bir şekilde hissediyor. Çünkü bir anda eşiniz gözaltına alınabiliyor ve siz korkuyorsunuz komşunuza bile söylemekten bu mağduriyeti. Yani katmerli mağduriyetler. Bütün bunlara ‘hayır’ demek için, bütün bunların üstesinden hep beraber Türkiye olarak hukuk devleti içerisinde gelmek için buradayım”
AHMET FARUK ÜNSAL: HER İNSAN DESTEK VERMELİ
MAZLUMDER eski Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal’da dünden bu yana CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yürüyen isimlerden. Geçtiğimiz aylarda dernek yönetiminden iktidar operasyonuyla uzaklaştırılan, aynı zamanda Mavi Marmara gemisinden İsrail ordusunun saldırısına uğrayan isimlerden olan Faruk Ünsal yürüyüşe ilişkin Evrensel’e konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı Adalet yürüyüşünü OHAL sürecinde yaşanan hukuk facialarına dikkat çekmek üzere düzenlenmiş kitlesel bir eylem olarak değerlendirdiklerini belirten Ünsal, “Kanaatimce sadece CHP’nin değil, hak ve adalet talebi olan herkesin destek verdiği bir etkinlik” dedi.
Türkiye tarihinde ilk defa böyle bir etkinlik yapıldığını belirten Ünsal, yürüyüşün sadece cezaevindeki Enis Berberoğlu, Selahattin Demirtaş ya da tutuklu basın mensupları için yapılmadığını söyledi. Ünsal, “Hakları gasbedilmiş, KHK ile işlerinden atılmış, hukuk felaketine maruz kalmış her insanın destek vermesi gereken bir etkinlik diye düşünüyorum” diye konuştu.
İHRAÇ EDİLEN PROFESÖR İSLAM: KESİNTİSİZ MÜCADELE ŞART
Hükümetin ‘Barış için Akademisyenler’i hedefine almasının ardından akademisyenlere destek olmak üzere başlatılan ikinci imza kampanyasına katılan ve Kafkas Üniversitesi'nden ihraç edilen Prof. Dr. Cihangir İslam ile molada konuştuk. Sorularımızı yanıtlayan İslam, milletvekillerinin hapiste olmasının ilkesel olarak kabul edilemeyeceğini söyledi.
HDP ile siyaseten uğraşıldığı kanaatinde olduğunu belirten İslam, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 7 Haziran' daki performansının AKP'yi çok rahatsız ettiğine dikkat çekti. İslam, anayasal düzlemde siyasi görüşü ne olursa olsun milletvekillerinin hapiste olmasının demokrasi ile bağdaşmayacağını söyledi. HDP’den sonra CHP milletvekillerinin de tutuklanmasıyla Meclis’in işlevini yitirip yitirmediğini sorduğumuz İslam, "Matematiksel olarak belki devre dışı değil ama bu baskılar siyasetin önünü tıkayan bir şeydir. Mevcut yargının işleyişine baktığınızda hiçbir milletvekilinin, vatandaşın hukuki güvencesi yok. 28 Şubat'ta olduğu gibi ideoloji hatta bir kişinin görüşü hukukunun üstüne çıkmıştır" dedi. İslam, demokrasi, insan hakları, hukuk devleti doğrultusunda kesintisiz bir mücadele verilmesi gerektiğini söyledi.
