18 Haziran 2017 13:59

YADSIMA NEDİR?

Yadsıma: İnkâr, olumsuzlama, ret, değilleme.

Bir varlığın (doğal, toplumsal ya da zihinsel bir sürecin) ilerlemesi, gelişmesi ile ilgili aşamalarının art arda gelişinin özel bazı biçimlerinde, diyalektik yadsımanın işleyişini görürüz. Yadsıma, evrimin olağan ve düzenli ardışıklığından farklı olarak, önceki aşamaların tüm nitelikleriyle yok olmasından doğan yeni bir aşamayı dile getirir.

Süreklilik burada tümüyle kırılır. Yeni aşamada, eski aşamanın kimi unsurları tümüyle yitip gitmiştir veya nitelikçe dönüşerek yeni aşamanın unsuru haline gelmiştir. Fakat bunların yanı sıra, yadsımanın gerçekleştiğini gösteren, tümüyle yeni unsurlar doğmuştur.

İLKEL KOMÜNDEN KOMÜNİZME YADSIMANIN YADSINMASI

Mülkiyetin özel biçim alması, uzun tarihsel bir sürecin sonucunda gerçekleşmiştir ve insan topluluğunun büyük bir bölümünün mülkiyetten yoksun bırakılması üzerinde yükselmiştir. Basitleştirerek söyleyecek olursak; toplumun tümünün ortak mülkiyetine dayanan ilkel komünden, mülk sahibi sınıfların ilk tarihsel biçimine geçişi temsil eden köleci toplumun kurulması ilk yadsımayı temsil eder.

Komünizme kadar olan bütün toplumsal örgütlenme biçimleri, mülk sahipleri ile mülksüzler arasındaki bölünmeyle karakterize olmuştur. Tarihsel olarak mülksüzleştirilmiş olanlar, kendilerini mülksüzleştirenleri mülksüzleştirdiklerinde, artık, bu derin sınıfsal bölünme tümüyle ortadan kaldırılmış olacağından, ilk biçinmiş yadsınması da yadsınmış olacaktır. Bu elbette, başlangıçtaki ilk biçime geri dönüş olmayacaktır.

ÜÇ ÖZELLİK

Toplumsal bakımdan, üç başlıca özelliğin saptanması, yadsımanın yadsınmasının gerçekleştiğini gösterir.

  1. Eski toplum düzeni, yalnız ekonomik biçimi bakımından değil, politik ve ideolojik sistemleriyle de ortadan kaldırılmış olmalıdır.

  2. Eski toplumun belli başlı unsurlarının toplumsal örgütlenme içindeki rolleri ve etkileri tümüyle değilmiş, yeni toplumun kuruluşu ilkelerine göre yeniden düzenlenmiş olmalıdır.

  3. Bütün bunların sonucu olarak, daha önce görülmemiş bir siyasal ve kültürel sistem doğmuş olmalı, üretici güçler nitel bir sıçramayı temsil edecek düzeyde ilerlemiş olmalıdır.

YADSIMANIN YADSINMASI KANUNU

Yadsımanın yadsınması kanunu her şeyin değiştiği veya süreçlerden oluştuğu önermesine nazaran daha özel bir içe­riğe sahiptir. Bu kanun değişikliklerin, hareketlerin veya ge­lişimlerin en genel şekli hakkında da bir şeyler anlatır. Bir kere, tüm hareketler, gelişimler ve değişiklikler karşıtlıklar veya zıtlıklar halinde, yani bir şeyin yadsınmasıyla gerçekle­şir. Bu nedenle yadsımaktan söz edilir. Yadsımak reddetmek demektir. Kavramların değişimi bu şekilde ifade bulur. Şeylerin gerçek hareketi akılda kavramsal düzeyde yad­sıma olarak görünür. Bir başka deyişle, yadsıma şeylerin hareket inin veya değişiminin akılda en genel şekilde temsil edilmesidir. Sürecin ilk safhası yadsımadır. Değişimin kay­nağı olan şeyin yadsınması da şeylerin karşıtma dönüşmesi kanununa tabidir. Yadsımanın kendisi de yadsınır. Bu yüz­den yadsımanın yadsınmasından söz ediyoruz.

August Thalheimer, Diyalektik Materyalizme Giriş  

EKİM DEVRİMİ’NDE YADSIMANIN YADSINMASI

Lenin, Ekim Devrimi’nin değişik aşamaları arasında kıyaslamalar yaparak, her birine uygun taktikler önerirken, yadsımanın yadsınması yasasının temel ilkelerini gözeten örnekler sergilemektedir. Bu dikkatin yönü, her bir aşamanın, öncekilerin bir yadsınması olarak gelişmesine çevrilmiştir. Çünkü, devrimin ilerlerdiğini gösteren, bir önceki aşamanın temel özelliklerinin korunduğu, böylece hareketin gelişmesinde kesin dönüm noktalarının yaşanmadığı anlar değil, temel özelikleriyle bir yadsımanın ve yadsımanın yadsınmasının yaşandığı anlardır.

Kaynak: Aydın Çubukçu, Teoride ve Eylemde Diyalektik Materyalizm.

Evrensel'i Takip Et