Acı soslu günler
"23.00'ı bir dakika geçirirsen imza atıyorsun. Ertesi gün yemek fişini kesiyorlar. Zayıflıyorsun yani doğalından."
Begüm İNANÇ
İstanbul Üniversitesi
Düşe kalka bir senenin daha sonuna geldik. Kimimiz bütlere çoktan çalışmaya başladık, kimimiz ailelerimize yaz okuluna kaldığımızı nasıl söyleyeceğimizi düşünmekteyiz. Zor tabii, hepimize kolay gelsin. Bütler, yaz okulları demişken KYK yurtlarında kalan öğrencileri düşünen yok elbette. Henüz üniversitenin bulunduğu şehre gitmemişsindir. Binbir merak içinde yurdun çıkıp çıkmadığını beklersin. Biraz şanslıysan yani yaklaşık 15 milyon öğrenci arasında 300.000'lik taraftaysan -sadece 300.000 öğrenci yurtta kalabiliyor- hoşgeldin KYK yurtlarına, acı soslu günler başlıyor.
Pılını pırtını, tasını tarağını toplar gidersin. Ne zorluklarla götürmüşsündür o valizleri... Gardiyan suratlı teyzeler, “Şu belgeleri getir, şurayı imzala, fotoğrafını ver.” diye hiç bilmediğin bir yerde seni oradan oraya koştururlar. İlk başlarda göz dağı verirler ki sonraları yüz bulup da kuralları ihlal etme. Yorganını yastığını alırsın, alırken de imza atarsın, neme lazım yorgana bir şey olursa hesabının kimden sorulacağını bilsinler. Usulca odaya gidersin, bir de bakarsın ki senin dışında 7 kişi daha varmış odada. Bir iki mızmızlanırsın, gidecek bir yerin yok. E milyonlarca insan arasından sana yurt çıkmış, şanslısın. Alışsan iyi edersin.
Güzel yanları da yok değil aslında. Sabah 3, akşam 6,5 lira veriyorlar yemek yiyebilmek için. Bir peynir bir zeytin alınca zaten bitiyor 3 lira. Yol geçen hanı da değil. 23.00'ı bir dakika geçirirsen imza atıyorsun. Ertesi gün yemek fişini kesiyorlar. Zayıflıyorsun yani doğalından. Şimdi bir de yeni sistem getirdiler. Eskiden müdüriyete gidip izin almak zorundaydın. Artık internetten izin alabiliyorsun. Oh ne güzel iyi hoş oldu dedik. İzin alma saatleri kısaltıldı. Ramazan ayı da cabası. Yemek yeme saatleri de sahur ve iftara göre değiştirildi. Eğer zamanını geçirirsen yemek yiyemezsin. Normal zamanlarda ağza alınmayan yemekler sahurlarda iftarlarda anne eli değmişe döndü. Güzel teyzecim, madem yapabiliyormuşsun; neden diğer aylarda bu nimetleri göremiyoruz?
TABLOYA BİR DE BÖYLE BAK
425 liralık bursa karşılık 150 lira yurt parası yatırıyoruz. Kalan parayla geçin geçinebiliyorsan. Büt varmış, yaz okulu varmış, staj varmış kimse umursamaz. Eğer nöbetçi yurt değilse haziranda kapanır, eylülde açılır. Ama sen yaz dönemi barınmadığın yurda yine de para ödersin. Ödemesiysen yurtta bangır bangır adını okurlar. Eğer ödemezsen depozitondan keserler. Depozitoyu geri yatırmadın mı? Ne zorluklarla getirdiğin pılını pırtını toparlatıp yollarlar seni ordan. Burdan bakınca biraz kötü görünebilir tablo. Bu yıl yapılan çamaşır yıkama zamlarını hatırlayalım. Birden bire 9,5 liraya çıkmıştı. Tüm odalardan, tüm yurtlardan tepkiler yükseldi ve tekrar ücretsiz oldu. Bunun gibi birçok örnek var. Yani diyeceğim şu; birlikte olduğumuzda baskıların üstesinden gelebiliriz. Biraz zorlayınca daha iyi koşullar olabileceğini gördük. Zorlayalım ve alalım.