18 Haziran 2017 13:12

‘Sınıra duvar örülmesi yoksulluk ve göç demektir’

Van'ın sınır mahallelerinde halk, sınıra örülen beton duvarların yoksulluk ve ölümden başka bir şey getirmeyeceğini söylüyor.

Paylaş

İran sınırında bulunan Saray’ın Bakışık, Sırımlı ve Beyaslan mahallelerinde yaşayan yurttaşlar, sınırdaki karakol ve kalekolların bölge halkına ölüm ve yoksulluktan başka bir şey getirmediğini belirterek, göçlerin de yaşanabileceğini söyledi.

Suriye sınırından sonra Ermenistan ve İran sınırına “Güvenlik” gerekçesiyle örülecek beton sınıra (duvar) sınır kentlerinde yaşayan halk tepki gösterdi. Van’ın Saray ilçesine bağlı İran sınırında bulunan Bakışık (Avzerk), Sırımlı (Xırabsork) ve Beyaslan (Şerefxane) mahallelerinde ikamet eden yurttaşlar, sınırdaki karakol, kalekolların kendilerine ölüm ve yoksulluktan başka bir şey getirmediğini, beton duvarla bu sürecin perçinleneceğini belirtti.

‘DUVAR DAHA FAZLA ÖLÜM GETİRECEK’

31 Ekim 2012 tarihinde sınırı geçerken açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Sırmalı mahallesinden Şerafettin Güleryüz’ün ağabeyi Musa Güleryüz (38), örülecek duvarın daha fazla ölüm anlamına geleceğini söyledi. Mahalledeki yurttaşların geçimlerini sınırdan mazot geçirerek sağladığını dile getiren Güleryüz, yaşanan ölümlerin bölgeden göçe neden olduğunu dile getirdi. Güleryüz, “Sınırda insanlarımızın öldürülmesinin ardından köylerde kimse kalmadı. Örülecek olan duvarı istemiyoruz. Sınır yokken, insanlar bir şeyler kazanıyordu. Mazot sayesinde herkes biraz geçim kaynağı buluyordu” dedi.

‘SINIR KAPISINDAN DA BİRŞEY GETİREMİYORUZ’

Kapıköy Sınır Kapısı’nda bir dönem çalıştığını belirten aynı mahalleden Cuma Çelebi, “Sınırı kapısı açık ama insanlar hiçbir şey dahi getiremiyor. Artık o da yok. Eskiden gençler mazot getirip para kazanıyorlardı şimdi herkes batıya göç etmeye başladı. İnşaatlarda çalışıyorlar. Kaç yıldır buralarda hudut kapalı kimse kalmadı. Ya öldürülüyorlar ya da tutuklanıyorlar. Fabrika bir şey yok ki burada çalışalım. Saray ile bura arası 3 kilometre oraya gidene kadar 3 defa aranıyoruz. Bırakmıyorlar artık evimizden çıkalım” diye konuştu.

‘GEÇİM KAYNAĞIMIZ’

Bakışık’tan Cüneyt Korkut, sınırdan mazot geçirirken İran askerlerinin açtığı ateş sonucu yaralandığını dile getirerek, “Sınırda hiçbir şey yok. Geçeni öldürüyorlar, bizim de geçim kaynağımız, geleceğimiz o sınırdır. Fabrika yok, işyeri yok peki biz burada ne yiyeceğiz?” diye sordu. “Buraya duvar örülürse hiçbir genç burada kalmaz” diyen Korkut, duruma “Ne fabrika ne başka bir şey var. Sınırda duvarın olmaması lazım. Olursa bizim gibi gençler burada duramaz” dedi.  

‘AKRABALARIMIZI GÖREMİYORUZ’

Beyaslan’dan Mustafa Üstündağ da İran’a bağlı Geliye Koto adlı bölgede akrabalarının olduğunu ve sınırdan dolayı onlarla görüşemediklerini söyledi. Karakol ve kalekollar bu kadar yoğun değilken akrabalarıyla görüştüğünü belirten Üstündağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi pasaport istiyorlar oraya gitmek için ama ben gidemiyorum. Akrabalarımı görmek istiyorum. Eskiden bayramlarda gidiyorduk, sınır yokken. Eskiden çok gidip geliyorduk. Sınırlar olmasın, biz gidip gelelim, akrabalarımız gelsin. Duvar örüyorlarmış. Örsünler ne olacak. Kaçak bir şekilde eskiden gidiyorduk. Şimdi duvar örseler ne olacak yani.”

‘OĞLUM SINIRDA ÖLDÜRÜLDÜ’

Sınırda oğlu Sedat Erdurur’u kaybeden Söylemez Erdurur ise, “Oğlumu 5 yıl önce hudutta öldürdüler. Mazota giderken katledildiler. Sınır olmazsa insanlar ölmez. Bazıları zor bela gidip biraz harçlık kazanıyorlar. Şimdi duvarda örülürse kimse gidemez” dedi. (Van/DİHABER)

ÖNCEKİ HABER

CHP Milletvekili Tanal, Enis Berberoğlu'yu ziyaret etti

SONRAKİ HABER

Bir distopya: sınav sistemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa