Hasankeyf’den Sur’a Kent Kırımını Durduralım Çalıştayı
Demokratik Toplum Kongresi’nin çağrısıyla 'Hasenkeyf’den Suriçi’ne Tarih, Toplum, Kültür, Doğa ve Kent kırımını durduralım' çalıştayı düzenlendi.
Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) çağrısıyla Diyarbakır’da “Hasenkeyf’den Suriçi’ne Tarih, Toplum, Kültür, Doğa ve Kent kırımını durduralım” adıyla bir çalıştay düzenlendi. Çalıştaya HDP milletvekilleri Leyla Birlik, Ahmet Yıldırım, Feleknas Uca, Sibel Yiğit Alp, DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven, akademisyenler Ayşe Berktay, Beyza Üstün, Yusuf Baluken, SES yöneticisi Mehmet Nur Ulus, Dr. Selçuk Mızraklı, görevden alınan Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel, Sur’un Yıkımına Hayır Platformu, Hasankeyf İnisiyatifi ve İstanbul Kent Savunması temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Çalıştayda son dönemde Kürt kentlerinde yaşanan yıkımlar ele alınırken, bu yıkımlara karşı neler yapılabileceği tartışıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven, gündeme dair yaptığı açıklamada sadece Sur’da değil 1.5 yıldır bölge illerinde uygulanan politikayla kentlerin yıkıldığını söyledi.
‘DEMOKRATİK VE ÖZERK YAŞAM’
Yıkımların hendek ile açıklanamayacağına dikkat çeken Güven, “Mesele hendek değil, Kürt halkının statüsüdür, mevcut statükoya karşı başkaldırmasıdır. Kürt ne zaman başkaldırsa bu tip yaklaşımlarla susturulmaya çalışıldı. Kürtler bu ülkede demokratik ve özerk yaşamak istiyor. Dünyanın birçok yerinde bu meseleler konuşulup tartışılabiliyor. Halklar ne istiyorsa o yapılmalıdır. Bu talep karşısında Kürtlerin basını susturuldu, kurumları kapatıldı, muhatapları tutuklandı. Bu politikayı kabul etmiyoruz.Yaşanan ölümleri ve yıkımları başarı olarak sundular ancak bunun başarısızlık olduğunu biliyoruz. Eğer demokratik bir zeminde tartışmalar yürütülseydi kimsenin burnu dahi kanamazdı. Maalesef çok büyük kayıplar yaşadık bu kayıp sadece Kürtlerin değildir” dedi.
Geçmişte Şark Islahat Planı’nın devreye konulduğunu söyleyen Güven, “Kentlerdeki demografik yapıyı değiştirmek istediler. Şimdi de Çökertme Planı uyguluyorlar ve kentlerin demografik yapısıyla oynuyorlar. Hasankeyf’te, Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de Kürtlerin tarihini, kültürünü yok etmek için uğraşıyorlar. Bu kabul edilebilir değildir. Bu zulümdür. Ancak halkımız bu zulme boyun eğmeyeceğini gösterdi. Bizlerde kurumlarda görev alan yöneticiler olarak halkın bu direngen tutumuna cevap olmalıyız. Bu yıkımlar karşısında neler yapacağımızı planlamalıyız” dedi.
‘ADALET YÜRÜYÜŞÜNE DESTEK VERİLMELİ’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı adalet yürüyüşüne de değinen Güven, “Bu ülkenin ana muhalefet lideri elinde ‘Adalet’ yazılı dövizle yürümek zorunda kalıyorsa bu artık tuzun koktuğu noktadır. Sıranın bir gün onlara da geleceğini dile getiriyorduk. Eminim ki AKP yeni tutuklamalar gerçekleştirecek. Demokrasi sadece Kürtler için değil herkes için gerekli. Evet, ‘Adalet Yürüyüşü’ geç kalınmıştır. Keşke Cizre bodrumlarında insanların ölümüne karşı birlikte yürüyebilinseydi, bugün bunu yaşamazdık. Birçok şeyde bir arada olsaydık belki bugün bu baskı ortamında yaşamak zorunda kalmazdık. Ancak ne olursa olsun başlamıştır, anlamlıdır. Şimdi herkesin ‘Adalet Yürüyüşü’ etrafında kenetlenmesi gerekiyor” dedi.
Güven’in konuşmasının ardından çalıştay basına kapalı devam etti. (Diyarbakır/EVRENSEL)