Erdoğan Türkiye basın karnesini es geçti, El Cezire'yi gördü
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bayram namazı için gittiği Mimar Sinan Camii'nde rahatsızlık geçirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazı için geldiği Mimar Sinan Camii’nde kısa süreli rahatsızlık geçirdi. Erdoğan, Ataşehir’deki Mimar Sinan Camii’nde çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Türkiye, basın özgürlüğü endekslerinde en kötü durumdaki ülkelerde biri olarak açıklanırken Erdoğan, dünyadaki basın örgütlerine El Cezire ile ilgili çağrı yaptı.
Erdoğan namazın başlamasına yakın cami içinde rahatsızlandı.
CAMİDEKİ YURTTAŞLAR YAŞANANLARI ANLATTI
Camiden çıkan vatandaşlardan biri, "Tokalaştıktan sonra oturdu. Şoförünün içeriye girdiğini gördüm. Gayet normaldi. Sonra aşağıya aldılar 15-20 dakika. Şu anda gayet iyi. Oturuyordu kendisi, bir sıkıntısı yoktu" dedi
Yine camiden çıkan bir kişi ise, "Cumhurbaşkanı sohbeti dinlemeye geldi. Sonra yavaşça yere yattı. Sonra ilk müdahale burada yapıldı. Sonra dışarıya çıkarıldı" diye konuştu.
Erdoğan'ın hemen arkasında bulunduğunu belirten bir kişi ise, "Arkasında namaz kılıyorduk. Bir anda fenalaştı. Herkes ayağa kalktı, yardım etmeye çalıştılar. Sedye ile dışarıya çıkardılar. 5-10 dakika orada tedavi gördü. Namaz daha başlamamıştı" şeklinde konuştu.
ERDOĞAN'DAN İLK AÇIKLAMA
Erdoğan, rahatsızlığı sonrası yaptığı ilk açıklamada "Şekere dayalı tansiyon dengesizliği geçirdim. Kısa sürede toparlandı. Şu an iyi bir konumdayım." dedi.
Cami çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Bugün özellikle şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik. Hamdolsun kısa sürede toparlandı. Şu anda iyi bir konumdayım. Programımıza saat 3'te Haliç Kongre Merkezi'nde özellikle parti tabanımızla yapacağımız bayramlaşma töreniyle devam edeceğiz. Birliğimiz, beraberliğimiz bizim için çok çok önemli. İnşallah dünya barışı, İslam dünyasının dini bayram olarak çok çok önemsediği bu bayramımız, inşallah bir milat olacaktır. Temennimiz, duamız, bununla birlikte alem-i İslam'da yeni bir dönemin başlangıcına vesile olsun istiyoruz. Zira tüm İslam dünyasında adeta bir parçalanma, bir bölünme havası estirmek isteyenler var. Temenni ediyorum ki bunlar, Ramazan Bayramı ile birlikte çok daha farklı bir uyanışa vesile olacaktır. "
EL CEZİRE ÇAĞRISI
Konuşmasında, ‘basın özgürlüğü’ konusunda mesajlar veren Erdoğan, şöyle dedi: "Bir diğeri hem bir taraftan kalkacağız diyeceğiz ki işte ‘basın özgürlüğü.’ Şimdi ben dünyadaki özellikle basın örgütlerine de sesleniyorum; siz neyi bekliyorsunuz, ne güne duruyorsunuz? Şu anda basın özgürlüğü elinden alınan uluslararası bir medya kuruluşunun (El Cezire) bir defa faaliyeti engellenmek isteniyor. Buna karşı ne güne duruyorsunuz? Sesinizin çıkması lazım. Sesleri çıkmıyor.”
KATAR YANITI: ÇOK ÇİRKİN BİR YAKLAŞIM
Bir gazetecinin, "Katar ile ilgili Türk askerinin çekilmesi yönünde bir ültimatom var. Siz ne dersiniz?" şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir defa konuyla ilgili şu anda Katar'ın 13 maddeye yönelik tavrını Türkiye olarak biz hem takdir ediyoruz hem benimsiyoruz. Takdir ediyoruz, bir defa bu 13 maddeyle ilgili yaklaşımı biz uluslararası hukuka aykırı buluyoruz. Zira devletler arası hukukta ülkelerin egemenlik haklarına bu denli bir saldırı olamaz" yanıtını verdi . Burada adeta bir devletin egemenlik haklarına bir saldırının söz konusu olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ve bir devletin kendi tasarruf alanına girecek kadar bir ileri gidiş söz konusu. Böyle bir şeye kalkıp da onların diliyle bakmak, yaklaşmak bana göre çok çok yanlış. Hele hele Türkiye'nin 2014 itibarıyla savunma iş birliğini yapmış olduğu Katar ile attığı bu adıma müdahil olmak, çok çok çirkin bir yaklaşım" dedi.
'SİZ NEYİ BEKLİYORSUNUZ, NE GÜNE DURUYORSUNUZ?'
Katar'a yönelik bu yaklaşımı asla doğru bulmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kaldı ki Katar'a yapılan bu yaklaşım, bizim Suudi Arabistan'a da teklifimizdir. Eğer Katar'a bu teklifimiz, onlarla yaptığımız bu anlaşma noktasında Suudi Arabistan da kendisinde bir üs kurmamızı isterse, Suudi Arabistan'da da biz buna yönelik bir adım atabiliriz. Bu teklifi ben Kral'ın kendisine de yaptım. 'Bunu bir değerlendirelim.' dediler ve o günden bugüne böyle bir dönüş de söz konusu olmadı. Şu anda bu dönüş söz konusu olmadığı halde
Türkiye'nin asker çekmesini talep etmek, bir defa Türkiye'ye karşı da maalesef saygısızlıktır. Yani biz herhangi bir ülkeyle savunma iş birliği anlaşmasını yaparken birilerinden izin mi alacağız? Yani hiç kusura bakmasınlar, Türkiye öyle sıradan bir ülke, sıradan bir devlet değil. Onun için Türkiye'nin de burada, askerini çekmesi gibi bir yaklaşımı Türkiye'den istemek, bu da Türkiye'ye bir saygısızlıktır. Bir diğeri hem bir taraftan kalkacağız diyeceğiz ki işte 'basın özgürlüğü.' Şimdi ben dünyadaki özellikle basın örgütlerine de sesleniyorum; siz neyi bekliyorsunuz, ne güne duruyorsunuz? Şu anda basın özgürlüğü elinden alınan uluslararası bir medya kuruluşunun bir defa faaliyeti engellenmek isteniyor. Buna karşı ne güne duruyorsunuz? Sesinizin çıkması lazım. Sesleri çıkmıyor. Tüm bunların yanında yine şu anda Katar, bir devlet olarak birçok yaptırımlarla karşı karşıya kaldı ve bu yaptırımlar noktasında da biz Katar'a karşı elimizden gelen desteği vermeye gayret ettik. Bundan sonra da vermeye gayret edeceğiz. Yine açıkça söylüyorum; uluslararası hukuka aykırı bir süreç var. Bu sürecin bir defa ortadan kaldırılması lazım. Bu tür yaptırımların kesinlikle yani devletler arası hukukta böyle bir şeyin yeri olamaz. Bu konularla ilgili olarak da şu anda Kuveyt'in ara buluculuğunu özellikle destekledik, destekliyoruz. Temennim odur ki Körfez'deki bu gelişmeleri Suudi Arabistan kendi büyüklüğüne yakışır şekilde çözsün ve temennim yine de odur ki bu bayram böyle geçmemeliydi."
KILIÇDAROĞLU'YA: 'YÜRÜYEN O, BİR YORGUNLUK VAR HERHALDE'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne bugün bayram arası vereceğini belirtip "Performansını nasıl buldunuz?" sorusu üzerine de "Onu kendine soracaksınız, bana niye soruyorsunuz? Yürüyen o, bir yorgunluk var herhalde" yanıtını verdi.
Erdoğan camiden ayrıldıktan sonra Üsküdar'da Kısıklı'daki konutuna geldi.
TÜRKİYE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AÇISINDAN ‘ÜRKÜTÜCÜ ÜLKE’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki basın örgütlerine El Cezire’ye dair çağrı yaparken, Türkiye ise, basın özgürlüğü açısından en kötü durumda olan ülkelerden birini oluşturuyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler’in, geçtiğimiz Nisan ayında yayınladığı 2017 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, geçen yıla göre 4 sıra daha gerileyerek 180 ülke arasında 155’inci sırada yer aldı. Böylece, Türkiye’nin “kara liste” olarak isimlendirilen en kötü durumdaki ülkelerin arasına girmesine sadace dört sıra kaldı. Böylece, Türkiye son 12 yılda 56 basamak düşüş kaydetti. Türkiye geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler” kategorisinde yer aldı. Endeksle ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’ye özel bir bölüm ayıran kuruluş, Türkiye’yi ‘en ürkütücü ülkelerden biri’ olarak tanımladı. Düzenli olarak yayınlanan Bia Medya Gözlem Raporu’na göre ise, 2017’nin ilk üç ayında Türkiye’de cezaevinde bulunan gazeteci sayısı 118.
Aynı rapora göre, Ocak-Şubat-Mart 2017 döneminde 71 gazeteci TMK uyarınca toplam 532 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılandı; 19’u toplam 32 yıl 6 ay 27 gün hapse (en az 11 yıl 10 ayı ertelemeli olmak üzere) ve mahkum oldu. Dördüne dava zamanaşımından düştü, ikisi beraat etti.
Washington merkezli Freedom House’un “Dünyada Basın Özgürlüğü” 2016 yılı raporunda ise Türkiye, basın özgürlüğü sıralamasında dünyada 156., Avrupa ülkeleri arasında da 42. sırada.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre ise, Türkiye’de cezaevlerinde bulunan gazeteci sayısı 160. P24 ise, bayramı ise dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’de hapisteki gazeteci sayısını 166 olarak duyurdu.
Ayrıca Türkiye’de 200’e yakın medya kapatılmış durumda. Yüzlerce gazetecinin sarı basın kartı ve çok sayıda gazetecinin pasaportu iptal edilirken, binlerce gazeteci de işsiz. (HABER MERKEZİ)