Kocaeli halkı: Adalet herkese lazım
Adalet Yürüyüşü'nün Kocaeli ayağında yürüyüşe katılan Kocaeli halkı düşüncelerini ve taleplerini anlattı.
Ebru YİĞİT
Kocaeli
Adalet Yürüyüşü’nde her gün neler olduğunu Evrensel’in haberleriyle öğrenirken, Kılıçdaroğlu’nun Kocaeli’ye gelmesiyle sadece yürüyüşü gazetelerden okuyan değil aynı zamanda, yürüyüşe katılan, konuşan, üzerine tartışan kişilere dönüştük.
Kılıçdaroğlu’nun rotası Kocaeli’ye doğrulmaya başladığı andan itibaren kentimizin gündemi de Adalet Yürüyüşü oldu. Kimisi yollar yürümekle aşınmaz diye düşünürken, kimisi koşar adım işinden gücünden çıkıp yürüyüşe gitti. Yürüyüşe katılanlardan birisi de 7 yıldır bir lastik firmasında çalışan Ali idi. Ali yıllardır Kocaeli’deki çoğu fabrikada çalışmış 7 yıldır da lastik fabrikasında sözleşmeli olarak çalışıyor.
EŞİT İŞ AMA EŞİT ÜCRET DEĞİL
Adalet yürüyüşüne neden katıldığını soruyorum cevabı şöyle oluyor: “Bana sorarsan ben tabii ki bu ülkede adalet olmadığını düşünüyorum. Bırak siyasetçilerin arasındaki kavgaları başta kendi hayatımdan... Düşün ki ben 20 yıldır Kocaeli’deki çoğu fabrikada çalıştım son 7 yıldır da bu lastik fabrikasında çalışıyorum. 2000 kişi çalışıyor 500’ü sözleşmeli. Ben de o sözleşmelilerden biriyim. 7 yıldır her yılbaşı kadro sözü alıp bekliyoruz. Ha bu sene ha seneye derken 7 yıl oldu. Ben yanımdaki kadrolu işçiyle aynı işi yapıyorum. Ben sözleşmeli olduğumdan onun yarısı kadar maaş alıyorum eşit iş ama eşit ücret değil. En başta bu adaletsizlik işte. Ben herkesin hayatında adaletsizlikler olduğunu biliyorum ama herkes kol kırılır yen içinde kalır diyor. Bak düşün ki muhalefet partisinin lideri bile adalet için çıkmış günlerdir yürüyor, biz neden yürümeyelim. Adalet gelecekse hepimize gelecek “
Nuriye ise genç bir kadın çocuklarına bakmak zorunda olduğu için katılamamış yürüyüşe ama “Gönlüm oradaydı” diyor. Biraz kızgın CHP’ye, “Geç kaldı” diyor, “CHP referandumdan sonra çıkmalıydı sokağa o zaman bizim göz göre göre oylarımızı çaldılar. Eğer o zaman çıkmış olsaydı belki referandum sonucu kabul edilmeyecekti.” Ama geç kalınsa da “Adalet hepimizin talebi, yanında olmalıyız” diyor.
ÜLKE İYİYE GİTMİYOR
Veli amca emekli. “Kızım Kılıçdaroğlu 69 yaşında o kadar yol yürümüş buraya kadar gelmiş, şimdi biz gitmesek yürüyüşe katılmasak ayıp olmaz mı?” diyor ve devam ediyor “Ülke yıllardır kanla acıyla ölümle yönetiliyor artık buna bir dur dememiz lazım. İnsanlar aç, emekliler olarak bizler ayın yarısını aç yarısını tok geçiriyoruz, çocuklarımız ev geçindirebilmek için iki işte çalışıyor. Şimdi adaleti istemeyelim de ne yapalım.”
Elif ise metal işçisi. O Kılıçdaroğlu’nun adalet için yürümesini doğru bulmuyor. “Sokakta ne işi var!” diyor. “Parlamento da söz hakkı bırakılmamış, milletvekilleri tutuklanmış bir Mecliste gerçekten hakkını arayabilir mi?” sorusuna ise “Mahkemelere başvursunlar, öyle haklarını arasınlar. Yollar yürümekle aşınmaz” diye yanıt veriyor. Ona son olarak “69 yaşında ana muhalefet lideri sorunu Mecliste çözmek varken sokağa indiyse, yanlış giden bir şeyler yok mudur?” diye soruyorum. “E tabi ülke iyiye gitmiyor. Kadınlar şort giydi diye sokakta dövülüyor. Ben de farkındayım da yine de sokakta bir şey çözülmez” diyor.
Kocaeli bir emekçi kenti. Nüfusun çoğunluğunu işçiler, emekçiler oluşturuyor. Belki de o yüzden adalet için ilk talepleri yaşam koşullarının iyileştirilmesi oluyor. Konuştuğum herkesten duyduğum ortak sözler “Adalet herkese bir gün lazım olacak” oluyor. Bu nedenle de geçtikçe kalabalık artıyor, birleşiyor. Çünkü herkese lazım.