Munzur’da keşfedilen buzul ilk kez yerinde görüntülendi

Munzur Dağları’nda bulunan 3 bin 468 rakımlı Akbaba Dağları’nın, 3 bin 310 metre rakımlı Şahintaşı Tepe’nin kuzey yamacında 2015 yılında tespit edilen buzul 10 saatlik tırmanışın ardından ilk kez yerinde görüntülendi. 

Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki en önemli yükseltilerden olan Munzur Dağları’nda 2015 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cihan Bayrakdar, İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Coğrafya Ana Bilim Dalı mezunu Dr. Zeynel Çılğın ve Dr. Ergin Canpolat ve Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Döker tarafından yapılan çalışmalarda yeni bir buzulun varlığı saptanmıştı. Buzulun saptanmasıyla birlikte Türkiye’de envanteri tamamlandığı düşünülen buzullara bir yenisi daha eklenmişti.

Munzur Dağları’nda bulunan 3 bin 468 rakımlı Akbaba Dağları’nın, 3 bin 310 metre rakımlı Şahintaşı Tepe’nin kuzey yamacında tespit edilen buzulun yüzey alanı 104 bin 587 metrekare, uzunluğu 410 metre, genişliği 386 metre ve kalınlığıysa maksimum 90 metre olan buzula “Şahintaşı” adı verilmişti.

‘10 SAAT ZORLU BİR TIRMANIŞIN ARDINDAN ULAŞILDI’

Munzurlarda buzulun varlığı araştırma sonucunda ortaya çıkarken, Türkiye’de ve dünyada yüksek dağlık kesimlerdeki buzulların süratle eridiği bir dönemde yeni bir buzulun varlığının ortaya konması önemli bir keşif olarak kabul edilmişti. Saptanan buzul ve bulunduğu alan Evrensel Gazetesi Muhabiri Kemal Özer tarafından ilk kez  görüntülendi.

Erzincan’a bağlı Çağlayan Beldesi Tatlısu Köyü’nden yaklaşık 10 saatlik zorlu bir tırmanışın ardından buzulun bulunduğu alana ulaşan Özer ve beraberindekiler, buzulu ve bulunduğu alanı görüntülemenin heyecanını yaşadı. Buzulun bulunduğu alana devasa kaya kütleleri akarken, yeraltından da kulakları sağır edercesine su seslerinin gelmesi dikkat çekti.

‘BURASI TÜRKİYE’DE BİR İLK OLABİLİR...’

Temmuz ayı olmasına rağmen zirvede büyük kar kütlelerinin de bulunduğu alanı görüntüleyen Muhabirimiz Kemal Özer, “Burası 104 bin metrekaredir bu buzul alanı. Taşların dibinden her taraftan su sesleri geliyor. Her taraf buzul. Gezdiğimiz bütün mevkilerde su sesleri geliyor. Belki de Türkiye ve dünyada bir ilk olabilir. Buraya gelip tanıklık yapmak bizleri sevindirdi” dedi.Özer’le birlikte tırmanışta yer alan Serdar Yıldırım, “Aşağıda inanılmaz bir su sesi var. Bir yeraltı suyu olmalı ve bu buzuldan besleniyor. Çok yakında yakın zamanda keşfedildiğini öğrendim. Burayı keşfetmek benim için ilginç bir deneyim oldu” diye konuştu.

‘DAĞDA, TAŞTA, HER YERDE SU SESİ VAR’

Aşkın Bektaş da, Almanya’dan geldiğini belirterek, “Burayı yaklaşık 3 yıl önce İstanbul Üniversitesi uydu üzerinden tespit etmişti. Biz de keşfetmeye geldik” dedi. 

Murat Aydemir ise, “Buzulun bulunduğu alan yaklaşık 104 bin metrekare deniyor ancak bence daha fazla. Uzunluğu 410 metre genişliği 386 metre kar kalınlığı 90 metre. Komple altı buz kütlesiyle kaplı. Zirvenin arkası Dersim bu yüzü Erzincan sınırları. Muhteşem bir güzellik. Sular buz gibi. Temmuz’dayız. Tüm bölgeyi dolaştık her yerde müthiş su sesi geliyor. Kayaların olduğu bölge altı komple buzul” dedi.
Sadece Dersim ve Erzincan için değil Türkiye ve dünya için de önemli bir keşif niteliği taşıyan buzulun varlığı ayrıca bölgede yapılması planlanan baraj ve HES projeleri nedeniyle de tehdit altında. Doğaseverler, buzulun keşfi sonrası olası tehditlere karşı buranın korunması gerektiğinin altını çizdi. (Dersim/EVRENSEL)