'OHAL’de hak ve özgürlüklerimiz güvende değil’
Darbe girişimi gerekçe gösterilerek ilan edilen OHAL'in üzerinden 1 yıl geçti. Peki vatandaşlar OHAL hakkında ne düşünüyor?
Cansu PİŞKİN
İstanbul
15 Temmuz darbe girişimi gerekçe gösterilerek, operasyon ve soruşturmaların hızla yürütülebilmesi ve ülkede güvenliğin yeniden sağlanması iddiasıyla ilan edilen olağanüstü hal uygulaması (OHAL) 1. yılına giriyor. Sokağa çıkarak OHAL’e dair fikrini sorduğumuz vatandaşlar demokratik bir ülkede OHAL yönetiminin kabul edilemeyeceğini belirtirken kimi vatandaşlar da güvenlik adına devam etmesi gerektiğini söylüyor.
Türkiye tam 1 yıldır 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL ile yönetiliyor. Peki 1 yılda neler oldu? OHAL ile birlikte yasama fiilen Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) yetkisinden alınarak kanun hükmünde kararnameler (KHK) rejimine geçildi. Darbe girişimine karşı başlatıldığı söylenen operasyonların kapsamı ‘FETÖ’ ile ilgisi olmayan muhalif kesimlere de uzandı. Hükümetle ve Cumhurbaşkanlığıyla ilgili dile getirilen eleştiriler bile suç unsuru sayıldı. Öyle ki, İçişleri Bakanlığı verilerine göre son iki buçuk ayda, günde 7 kişi sosyal medya paylaşımı yüzünden gözaltına alındı. OHAL’e bağlı çıkartılan gece yarısı kararnameleriyle çok sayıda yayınevi, basın yayın organı, dernek ve vakıf kapatıldı; kitaplar yasaklandı, yazarlar, gazeteciler, avukatlar tutuklandı, on binlerce kamu emekçisi ihraç edildi. 20 Temmuz 2016’da ilan edildiğinden bu yana tam 3 kez uzatılan OHAL devam etmeli mi, kaldırılmalı mı diye vatandaşa sorduk.
‘OHAL İLE BİRLİKTE İHLALLER ALDI BAŞINI GİTTİ’
Vatandaşla konuşmak için Evrensel Web TV’nin Kameramanı Eren Karadağ ile Bakırköy’de buluştuk. İlk durağımız serinlemek isteyen insanların oturduğu bir çocuk parkı oldu. Kamera ve mikrofonu gören vatandaş önce merakla yaklaşıyor, konunun OHAL olduğunu öğrenince hızla yanımızdan uzaklaşıyor. Eren ile birlikte 60’lı yaşlarının sonuna gelmiş emekli bir amcanın yanına yaklaşıyor, derdimizi anlatıyoruz tereddütle. Amca konuşmaya dünden razı, başlıyor anlatmaya: “OHAL’e karşıyım. Çünkü OHAL ile birlikte bütün ihlaller aldı başını gidiyor. 69 yaşındaki Kılıçdaroğlu da bunlara karşı gelmek için bir yürüyüşe başladı Ankara’dan, İstanbul’a kadar adım adım yürüdü ve hedefine ulaştı. Kanun hükmünde kararnameleri çıkarıyorlar; dediğim dedik şeklinde ülke yönetiyorlar. Nerede hukuk devleti? Hak, hukuk, adalet nerede? Her şeyi güllük gülistanlık gösteriyorlar ama ufağından büyüğüne, çalışanından emeklisine, eğitimli kesimine herkes mağdur. Herkes şu an dert yanıyor ama kimse sesini çıkaramıyor ki. Neden OHAL var, KHK ile istediklerini yapabiliyorlar. Onun için milleti yıldırmışlar, sindirmişler. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan bir vatandaş olarak OHAL’in kesinlikle kaldırılmasını istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyada bir kariyeri var bunu ufaltmaya değil, daha da büyütmeye ihtiyaç var. Bunun için de hak ve hukuksuzluğun kaldırılması, mağdur olan insanların hepsinin mağduriyetlerinin giderilmesi lazım.”
‘YÖNETENLERİN KEYFİNE GÖRE YÖNETİLİYOR’
Parktan ayrılıp dolmuş duraklarına doğru yürüyoruz. 50’li yaşlarda bir ağabeye soruyoruz: “Türkiye 1 yıldır OHAL ile yönetiliyor. Neler değişti? Devam etsin mi? Kaldırılsın mı?” Ağabey samimi bir şekilde cevaplıyor sorularımızı: “OHAL’de de fakir vatandaş yine fakir, zengin vatandaş yine zengin. Halk için değişen bir şey olmadı. Atatürk’ten bu yana Türkiye yönetilemiyor. Yönetenlerin keyfine göre yönetiliyor Türkiye. İhraçlar da yeni olan şeyler değil. Daha önceki hükümetlerde de sağ partiler iktidara geldiği zaman onlar atıyordu, sol partiler geldiği zaman onlar atıp kendi adamlarını yerleştiriyorlardı. Şimdiki iktidar da kendi adamlarını yerleştirmek için birilerini atıyor, ben öyle düşünüyorum. Atatürk’ten sonra ülke iyiye gitmedi. Ben istesem de istemesem de devam edecek OHAL, bizim kültürümüz bu.”
‘OHAL VATANDAŞ İÇİN İYİ DEĞİL’
64 yaşında mendil satan bir amcanın yanına oturuyor ona soruyoruz OHAL’i. Amca ülkenin OHAL’le yönetilmesinden rahatsız olduğunu söylüyor ve tamamlıyor: “Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir ülke. Bu yüzden kalkması lazım OHAL’in. Demokrasi için, vatandaş için OHAL iyi değil. Hür yaşayan bir ülkenin OHAL ile yönetilmesini doğru bulmuyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse OHAL’in kalkması lazım.”
‘OHAL’İN KİMSEYE ZARARI YOK’
Mendil satan amca ile konuşurken çocuğuyla birlikte yanımızdan geçen orta yaşlı bir abla bir süre durup konuşmamızı dinledikten sonra yoluna devam ediyor. Amcanın yanından ayrılınca ileride aynı abla ile yolumuz kesişiyor. Oğluna aldığı kolayı içiyor, susamış. Derdimizi söylüyoruz, “Konuşurum ama çekmeyin, televizyona çıkmak istemem” diyor. Biz de dediğini yapıyoruz. Abla ile ayak üstü yaptığımız 10 dakikalık sohbetin özeti şu, “OHAL’in kimseye bir zararı yok. Kılıçdaroğlu askerlerimizin katilleriyle, terör örgütleriyle kol kola yürüdü. Kontrollü darbe diyor ama anmalara katılacağını söylüyor. Ne yapmaya çalışıyor bu Kılıçdaroğlu? Amerika’dan destek alıyor Kılıçdar. Zaten bunlar hep Amerika’nın, İsrail’in oyunları. İsrail yediğimizden tutun, içtiğimiz kolaya hatta çamaşır deterjanımıza kadar üretip sattığı bütün ürünlere koyduğu madde ile Türkiye’yi kısırlaştırıyor.” Sonra da mendil satan amcanın konuşmasını beğenmediğini söylüyor ve ekliyor: “1950 kafasında bir insan, o ne bilir OHAL’i.”
‘HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZ GÜVENDE DEĞİL’
Yol üzerindeki parklardan birinde gölgelik kısma geçmiş, serinleyen genç bir kadına soruyoruz, “OHAL kaldırılsın mı?” Genç kadın: “OHAL ile yönetimden kaynaklı uygunsuz şekilde kanunlar değiştiriliyor, hak ve özgürlükler kısıtlanıyor bu nedenle de hiçbirimizin hak ve özgürlükleri güvende değil, yarın ne olacak belli değil. Tüm bunlardan ötürü OHAL’in devam etmemesini istiyorum.”
‘DİKENSİZ BİR BAHÇE YARATMAK İÇİN OHAL İLAN ETTİ’
Orta yaşlarında bir başka ağabeyi durdurup soruyoruz, “Türkiye 1 yılı OHAL altında geçirdi. Sizin açınızdan nasıl bir yıldı?” Şöyle cevaplıyor: “OHAL’den şahsen etkilenmedim ama benim etkilenmem çok da önemli değil çünkü toplum olarak etkileniyoruz. Kendini özgür hissedemiyorsun, tepende bir baskı hissediyorsun. OHAL kimin için yapıldı? Karşıt görüşleri pasifize etmek, sindirmek için. Günahsız insanlar işinden atıldı, aşından edildi, tutuklandı. Sonra tutukluyorlar ama tutuklanan neden tutuklandığını bilmiyor. FETÖ diyorlar ama baştan birinciden başlayıp da sonuna kadar gitmedikten sonra ne FETÖ’yü temizleyebilirsin, ne de başka bir şeyi. Çünkü baştakiler bu işi yapanlar. Adam kendisine dikensiz bir bahçe yaratmak için OHAL’in ona sağladığı bütün avantajları kullandı. Yargı yok bir kere. Darbe girişiminde kaç tane asker linç edildi, kafası kesildi. Nerede onlar? Hangisini tutukladılar? Ya da bununla ilgili bir kişiyi sorguladılar mı?”
‘GÜVENDE OLABİLMEK İÇİN’
Yol boyu ilerlerken bu sefer de 30’lu yaşlarındaki genç bir kadına yöneltiyoruz sorularımızı. Genç kadın sokakta güvenle gezebilmek için OHAL’in devam etmesinden yana olduğunu söylüyor ve ekliyor: “OHAL sayesinde güvende olduğumuzu düşünüyorum. Görüyorsunuz her geçen gün bir olay oluyor. Güvende olabilmek için böyle şeylerin olabilmesi lazım.”