Değinmeler
Adnan Özyalçıner'den Değinmeler: "Hak, adalet, özgürlük uzun yürüyüşünün başlatıldığı bu günlerde “ekmek, tuz, kitap ve şeker” doğru okunmalı..."

Adnan ÖZYALÇINER
AYDINLIK SABAH
Kara bir çarşaf gibi örtülüyor üstümüze gece. Ne ay doğacak, idare lambası aydınlığında. Yarı karanlığıyla. Ne de yıldızlar parıldayacak, göz kırparcasına nokta nokta. Yaldızlı karanlığıyla.
Aydınlık sabah yalıtacak geceyi, kara çarşafı çekerek üstümüzden. Güneş yükselecek, ay doğacak, yıldızlar parlayacak yeniden üstümüzde.
KARŞI KIYI
Kör bir yolda yürüyorlardı. Bütün bir görkemi arkalarında bırakıp. Kirlenmiş/kirletilmiş olan görkemi. Yalancı cenneti.
Yürüyorlardı. Yürüdükçe yol açıldı. Dağ oldu, orman oldu, ırmak oldu, göl oldu, ova oldu. Köprüsü oldu yürüyenlerin.
Deniz oldu. Karşı kıyıya geçirdi yürüyenleri. Güneşin, ayın, yıldızların parıldadığı karşı kıyıya.
BAĞ BOZUMU
Bir bağ bozumu yaşıyoruz. Her alanda. Her yerde. Hepimiz. Sonunda üzümün ezilmişliğinin, dövülmüşlüğünün şarıl şarıl akıtacağı özünü, içilecek şarabın/şarapların tadını bilmeden/bilemeden.
SÜREÇ İŞLİYOR
Bir resme baktığınızda yaşanan bir anın donduğunu görürsünüz. Gökyüzüyle. Çevresiyle. Çevredekileriyle. Resimde donan edimlerdir. Görüntü donmuştur. Süreçse işler. Resimde sarkık duran kolunuzu havaya kaldırdığınızda. O anda. Hemen.
DOĞRU OKUMA
Hak, adalet, özgürlük uzun yürüyüşünün başlatıldığı bu günlerde “ekmek, tuz, kitap ve şeker” doğru okunmalı.
Doğru okunmalı milletvekilleri, gazeteciler, yazarlar, aydınlar hapisteyken.
Doğru okunmalı akademisyenler üniversitelerden atılıp bilgi talan edilirken.
Doğru okunmalı asgari ücret açlık sınırının altına düşürülürken. İşsizlik, işçi cinayetleri artarken.
Savaşın, her türlü şiddetin, ölümlerin, öldürülenlerin kanlı bir ateş topuna dönüştüğü bu günlerde doğru okunmalı. Sennur Sezer’in dediğince bilinmeli:
“Ekmek, tuz, kitap ve şekere saygı
İnsanı yaşatan
İnsanın emeği
And olsun buğdaya, arpaya, mısıra
Tarlaya, tohuma
Aklına eleğin.
And olsun denizden, tuzu ayıran tere
Kitabı kitap eden kurşunla akla
Dünyaya tad veren hünere.
And olsun ağız tadı sabrına insanoğlunun
Çocuklar yoksun kalmayacak
Kokusundan ekmekle kitabın
Tuzla şeker
Bütün sofralarda ışıyacak.”
BETONDAN BİR ÇÖL
Sıcak. Terletmeyen. Boğucu. Birini ötekine yapıştıran bir sıcak. Sıra sıra gri beton blokların aralarından, yanından, yöresinden, çevrelerinden dolanan kara asfaltın yoğurduğu bir sıcak. Sıcak mı sıcak. Sıcaktan fışkıran sıcağın sıcağı bir sıcak. Betondan bir çölün ortasında.
YENİDEN
Toprak, bütün öldürülenleri yoğuruyor derinliklerinde. Doğan, doğuran toprak. Yüzüyor, yüzdürüyor akıntıya karşı her birini. Yeniden.
EVRENSEL
Evrensel, evrensel düşüncenin ışıttığı, toplumsal özgürlüğün yaşandığı/yaşanacağı yemyeşil bir çayır. Gün gün yayılıyor/yayılacak. Kış, yaz demeden her renkteki türlü çiçeğin açtığı, ucu bucağı olmayan bir yeşil çayırda. Masmavi bir gökyüzünün altında süren...
Evrensel'i Takip Et