Türkiye’yi OHAL ile yönetmeyi sevdiler

Derya KAYA
Ankara

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen ve birinci yılını dolduran OHAL’in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin tezkere dün Bakanlar Kurulu’nda imzalanıp Meclis’e gönderildi. Tam bir yıldır OHAL ile yönetilen Türkiye’de birçok kesim OHAL’in anayasada çizilen sınırların çok dışına çıktığı konusunda hemfikir. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu OHAL’in bir kez daha uzatılmasına ilişkin Evrensel'e değerlendirmelerde bulundu. Kaboğlu, bir yıllık uygulamaların OHAL’in daha çok politik saiklerle kullanıldığını ortaya koyarken, Türkdoğan da, OHAL’in derhal kaldırılması çağrısı yaptı. 

YENİ ANASAYA YÜRÜRLÜĞE GİRENE KADAR OHAL

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, OHAL’in 3 ay daha uzatılmasına ilişkin verilen kararın kendileri için sürpriz olmadığını söyledi. Türkdoğan, siyasal iktidarın Türkiye’yi OHAL ile yönetmeyi sevdiğini belirterek, bu yüzden de bunu sürdürmeyi istediğini kaydetti. Türkiye’nin OHAL KHK’leri ile yönetildiğinin altını çizen Türkdoğan, bu KHK’lerin anayasanın çizdiği sınırların çok dışına çıktığını söyledi. Türkdoğan, 16 Nisan’da gerçekleşen referandumda kabul edilen yeni anayasa değişikliğinin hayata geçmesiyle Türkiye’nin artık sürekli OHAL ile yönetileceğini belirterek, adının anayasal rejim olacağını ama OHAL’in devam edeceğini söyledi.  Türkdoğan, yeni anayasa yürürlüğe girene kadar OHAL’in kalkmayacağını düşündüğünü vurgulayarak, “OHAL rejimi şu an kesinlikle gerekli bir düzen değildir. Derhal kaldırılmalı ve Türkiye temel hak ve özgürlüklerle ilgili güvencelere uymalıdır” dedi.

ERDOĞAN KARAR VERİYOR, DİĞERLERİ UYGULUYOR

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise OHAL’in ilanına ilişkin ilk açıklamayı yapan Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’un “3 ay bile sürmeyebilir, 45 gün yetebilir” dediğini, ancak OHAL’in üzerinden 45 haftanın üzerinde bir sürece geçtiğini hatırlattı. Kurtulmuş’un bu açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise OHAL’in 2019’a kadar devam edeceğine ilişkin açıklamalar yaptığına dikkat çeken Kaboğlu, “Burada hükümetin yetkili organ olarak kararından çok bu konuda bir başka organın ya da kişinin dediği geçerli oluyor. O da Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı” değerlendirmesi yaptı. 

Kaboğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neyin, nasıl yapılacağını genellikle konuşmalarında belirttiğini, daha sonrasında o konuşmanın gereğinin yapıldığını belirtti. Buradaki sorunun OHAL’in ihtiyaçtan kaynaklı mı uzatıldığı olduğuna dikkat çeken Kaboğlu, “Eğer ihtiyaç için uzatılıyorsa bunun yeri bellidir. Bunun yeri MGK, Bakanlar Kurulu ve TBMM’dir. Orada görüşülür, tartışılır, ilgili birimler gerekçelerini öne sürer, karar alır. Ama öyle görünüyor ki, burada bir kişi beyan ediyor sonrasında ise karar süreci işletiliyor” dedi. 

Kaboğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yıllık uygulamalara baktığımızda OHAL’in uzatılması ve 25-26 yı bulan sayıları ile KHK yoluyla uygulanması ve uygulanma şekli OHAL’in anayasanın 120. maddesine göre ilan edilmesinin amacı doğrultusunda kullanılmadığı ve daha çok politik saiklerle kullanıldığını göstermesi de ihtiyaç gerekçesini havada bırakmaktadır”

OHAL'i 3 ay daha uzatan tezkere kabul edildi