Yıldırım: Kontrolünü başkasına kaptıranlar var
Başbakan Binali Yıldırım, Kılıçdaroğlu’ya yönelik 'Kontrollü darbe diyerek kendi kontrolünü başkalarına kaptıranlar var' dedi.
Başbakan Yıldırım, AKP Grup toplantısında konuştu. 15 Temmuz’un yıl dönümü nedeniyle Türkiye genelinde yapılan etkinlikleri anlatan Yıldırım: “Her diktiğimiz anıtla şehitlerimizin hatırasını yaşatmaya devam edeceğiz. Elbette sadece anıtlar olmayacak, hizmetlerimize verdiğimiz isimlerle şehitlerimizin mirasına yakışır nesiller yetiştireceğiz. Buradan ülkesine ezanına bayrağına sahip çıkan her insanımıza bir kez şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Yıldırım şöyle dedi:
“15 Temmuz günü ilk olarak İstanbul'da Şehitler Köprüsü'ne yüz binlerce vatandaşımızla beraber yürüdük. Sadece şehadete gelenler için değil gelmiş geçmiş, vatanın bağımsızlığı, milletin birliği, demokrasimiz için şehit olan bütün vatan evlatları için ellerimiz semaya kalktı. O kutlu şehitler vatanını 1 dolara satmaya kalkan FETÖ'cülere karşı koyarken bir an bile tereddüt etmedi. Necip milletimiz şehitlerine sahip çıkarak büyük bir ahde vefa örneği göstermiştir. 15 Temmuz'u adeta yeniden yaşadık, milletin mücadelesini yeniden hatırladık.Meclis ve Külliye’de aynı şekilde etkinliklerimiz devam etti.”
KILIÇDAROĞLU’YA ‘YÜRÜYÜŞ VE KONTROLLÜ DARBE’ TEPKİSİ
Yıldırım, Adalet Yürüyüşü başlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yu FETÖ’yü, cesaretlendirmekle suçlayarak “15 Temmuz’u anlamayan, içine sindirmeyen ve milletimizin şanlı direnişlerine leke sürmeye çalışanların olduğunu görmekteyiz. Kendi korkularını saklayıp milletin cesaretini görmezden gelenler var. Kontrollü darbe diyerek kendi kontrolünü başkalarına kaptıranlar var. Bunu yapanlar millete karşı en büyük ayıbı işliyor. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere bu ayıbı işleyenlerin milletimize özür borcu var. Lafı evirip çevirmeye gerek yok. Bazı şeylerin farkında olmayabilir. Sağolsun beni referandum sürecince beni çok düşündü. Şimdi ben onu uyarıyorum: kontrollü ruha girme. Kontrollü ruhlara karşı dikkatli ol.Bunların kontrollerine girme. FETÖ'nun yüzünde güller açtıracak açıklamayı yapan Kılıçdaroğlu bir yandan da sırtını PKK'ya dayayanların da yüzünü güldürüyor. Kılıçdaroğlu yol yorgunu. Kendisini uyarıyoruz; Yaptıkları ile FETÖ’nün ve diğer terör örgütlerinin yüzünü güldürüyor. 15 temmuz referans almadan yapılan her siyasi değerlendirme yok hükmündedir. Siyasette düşülecek en tip noktadır. 15 Temmuz Türkiye için önemli bir milattır. Ana muhalefet partisi böyle giderse sözde adalet mitinglerini övmek için gizli gizli hayranlık duydukları AK Parti mitinglerinin fotoğraflarını kendilerine aitmiş gibi devam edecekler. 15 Temmuz siyaset kurumunun ve devletin topluma borçlandığı, yükümlülük altına girdiği tarihi bir dönemdir. 15 Temmuz Türkiye'nin bundan sonraki istikametini tayin edecek tarihi bir dönüm noktasıdır” dedi.
OHAL İNCELEME KOMİSYONU
İhraç edilen kamu çalışanları ile ilgili itirazların yeniden değerlendirilmesi amacıyla kurulan, “OHAL Komisyonu’nun” çalışmalara başladığını kaydeden Yıldırım, şöyle dedi:
“Türkiye'de 15 Temmuz'u referans almadan yapılacak her değerlendirme yok hükmündedir. Bugünü kadar 168 bin 977 şüpheli hakkında işlem yapıldı. 33 bin 180'i kamu görevinden uzaklaştırıldı. 111 bin 240'ı ihraç edildi. Diğerleri de yapılan incelemelerden sonra görevine iade edildi. Aralarında mükerrer olanlarla birlikte 300 bin itiraz başvurusu alındı. Bunların hepsi tek tek inceleniyor. Başvuruların çok yönlü ve detaylı incelemek amacıyla OHAL İnceleme Komisyonu'nu KHK ile kurduk ve dün itibarıyla çalışmaya başladı. AHİM'de yapılan başvuruları bu komisyonu yeni bir iç hukuk yolu olarak gösterip ve bunu işaret ederek bu müracaatları reddetti. Ülkemiz aleyhine 24 bin başvuru varken, bu başvuru sayısı 12 bine inmiştir. Önümüzdeki günlerde bunun tamamı reddedilecek ve başvurular İtirazları İnceleme Komisyonu'nda ele alınacaktır. Toplam başvuruların 120 bin civarında olacağını tahmin ediyoruz. Kurunun yanında yaş yanmayacak. Bu komisyonun en önemli özelliği incelemelerden sonra eğer göreve iade yönünde bir karar çıkarsa ilgili kurum 15 gün içerisinde o kişiyi tekrar görevine başlatılacak. Yapılan memuriyette çıkarma işlemi doğru olarak teyid edilirse o zaman da muhatabın yargıya gitme yolu açılmış olacak. Ondan sonrası yargının işidir. Eğer üst düzey memursa, doğrudan Danıştay'a daha alt kademelerde idare mahkemesine başvurmak üzere haklarını arayacaklardır. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde insanlar hukukun öngördüğü kurallar çerçevesinde haklarını ararlar ve yargılama gerçekleştirir.”
‘SADAKAT GÖSTERMEYEN MEMURLA ÇALIŞILAMAZ’
Yıldırım, “Bile bile içeriden senin sırtına hançer saplayacak insanlar varken nasıl yöneteceksiniz ülkeyi? Tabii ki bu temizlik yapılacak. Sonuna kadar yapılacak. Hiçbir mikrop kalmayacak şekilde bu temizliği yapacağız. Zalimle mazlumu da aynı kefeye koymayacağız” ifadelerini kullandı.
OHAL’in uzatılmasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Başbakan, “OHAL vatandaşa değil devlete, idareye ilan edildi. İsteyen mitingini, yürüyüşünü yapıyor. Herkesin işi gücü yerinde. Vatandaşlarımızın hayatı huzur ve güven içerisinde devam ediyor. OHAL'i bahane ederek Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, ilerlemesinin önüne taş koyan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayız” dedi.
KIBRIS ÇIKMAZI
Uluslararası hukuku hiçe sayan gelişmeleri yakından izlediklerini ifade eden Başbakan Yıldırım, “Kıbrıs görüşmeleri ne yazık ki tek taraflı çıkar gözeten tavrı yüzünden çıkmaza girdi. Rum kesimi Akdeniz'de sondaj yapmak amaçlı bölgeye gemi göndermesi çözümü dinamitleyen bir girişim olmuştur. Hükümetimiz uluslararası hukuktan doğan haklarını sonuna kadar kullanacaktır. Kafa karışıklığı oluşturan AB konusunda, Türkiye, AB kapısının kapanacağı gibi bir tehditte bulunan bilsin: AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı, Türkiye'nin AB'ye ihtiyacından daha fazladır” değerlendirmesinde bulundu.
‘CHP’YE İÇTÜZÜK ÇAĞRISI’
Meclis çalışmalarına da değinen Başbakan, Anayasa Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden içtüzük değişikliği teklifi ile ilgili CHP’yi katkı vermeye çağırdı.
Yıldırım, “Yeni iç tüzüğün ruhu, az laf çok iş. Bu iç tüzük geçici bir iç tüzük. 2019 Cumhurbaşkanlığı sisteminden sonra yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız olacak. Sıfırdan yazılacak. İç tüzük değişikliğinde grubumuza destek veren MHP'ye de teşekkür ediyoruz. Dİğer partilerin de desteğini isterdik, halen şansları var. Onları da katkı vermeye davet ediyoruz” dedi. (ANKA)