Erdoğan'dan İsrail mesajı: Kriz uzamasın
Kudüs'teki Mescid-i Aksa gerilimine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Krizin uzaması kimsenin yararına değil' dedi.
Körfez turu öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Mescid-i Aksa gerilimine ilişkin "Oradaki şiddet bir an önce son bulmalı. Krizin uzaması kimsenin yararına değil. Kudüs'teki Haremi Şerif tüm İslam aleminin onurudur, namusudur İslam dünyasının tepkisiz kalması mümkün değildir" dedi.
Erdoğan konuya ilişkin İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Filistin Devlet Başkanı Mahmur Abbas ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la görüştüğünü hatırlatarak "Kim olursa olsun insanların can mal ve ibadet haklarına yönelik saldırıları tasvip etmediğimizi ifade ettik" şeklinde konuştu.
'TEPKİLER ÖLÇÜLÜ VE HUKUK ÇERÇEVESİNDE OLMALI'
Erdoğan, "İsrail hukuka insani değerlere uygun davranmalı. Bölge ülkelerinin yanı sıra diğer aktörlerin de güçlü destek vermesi gerekiyor. Kudüs'te yaşanan hak ihlalleri, Müslümanların da başka hakları ihlal etmesini gerektirmiyor. Tepkiler ölçülü ve hukuk çerçevesinde olacaktır" ifadelerini kullandı.
ALMANYA'YA: ORTAKLIĞIMIZA GÖLGE DÜŞÜRÜLMEMELİ
Erdoğan, Almanya Dışişleri Bakanı'nın şahsında Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söylediğini belirterek "Lütfen bizler NATO'da beraberiz. Avrupa Birliği süreci içinde müzakereci bir devletiz. Dolayısıyla aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Uzun zamandır olan bir ortaklığımız var. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri eğer siz kalkar Almanya'da barındırırsanız, onlara hatta teşvik imkanı verirseniz, bunlar üstelik bir de suçlu konumunda olursa ki Türkiye'de yargılanıp, suçlu görüldüğü halde tutuksuz yargılanma sebebiyle serbest bırakılanı, Türkiye'den kaçtığı zaman siz alır bağrınıza basarsanız ve bunu çeşitli devlete ait toplantılarda konuşturmak suretiyle ödüllendirirseniz, Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız, kusura bakmayın bizim sizlere bakışımız o kadar rahat olmaz." dedi.
'KİMSENİN İÇİŞLERİNE KARIŞMAYIZ'
Bir gazetecinin Almanya Dışişleri Bakanı’nın son açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, “Türkiye, her şeyden önce bir hukuk devletidir. Sosyal bir devlettir. Laik bir devlettir. Bu anayasasında zaten amir hükümler olarak yerini bulmaktadır. Türkiye'nin demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak içişlerine hiç kimsenin karışma yetkisi yoktur. Gerek güvenlik gerek yargı süreci içerisindeki atılmış adımları, atmaya da kimsenin yetkisi yoktur. Türkiye'nin içinde ajan, provokatörlük yapan hatta hata bunu diplomatik servislerini kullanmak suretiyle sürdürmeye gayret edenlere karşı tabii ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti de elinden geleni yapacaktır. Alman Dışişleri Bakanının şahsında Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söyledim. Lütfen bizler NATO'da beraberiz. Avrupa Birliği süreci içinde müzakereci bir devletiz. Dolayısıyla aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Uzun zamandır olan bir ortaklığımız var. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri eğer siz kalkar Almanya'da barındırırsanız, onlara hatta teşvik imkanı verirseniz, bunlar üstelik bir de suçlu konumunda olursa ki Türkiye'de yargılanıp, suçlu görüldüğü halde tutuksuz yargılanma sebebiyle serbest bırakılanı, Türkiye'den kaçtığı zaman siz alır bağrınıza basarsanız ve bunu çeşitli devlete ait toplantılarda konuşturmak suretiyle ödüllendirirseniz, Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız, kusura bakmayın bizim sizlere bakışımız o kadar rahat olmaz. 4 bin 500 dosya verdim. Bu dosyalar tamamen terör örgütü PKK ait dosyalar."
'FETÖ ORADA CİRİT ATIYOR'
"Türkiye Cumhuriyeti Devletine darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütünün birçok mensubu şu anda Almanya'da cirit atıyor’ sözleriyle konuşmasına devam eden Erdoğan, “ Bunların isimleri verildi. Bütün bunlara yönelik aramızda suçluların iadesi anlaşması olmasına rağmen bunlar bize iade edilmeyecek, siz sürekli olarak iki tane burada, bir tanesi tutuklu olmak kaydıyla, bir diğeri de şu anda gözaltı süresi henüz dolmadı bildiğim kadarıyla böyle bir süreçte olmasına rağmen, kalkıp bunlarla Türkiye'yi sıkıştıracaksınız, yok böyle bir şey. Türkiye burada yargının gereği neyse bu yargı sürecini işletmektedir ama Almanya'da şu anda siyasetin içerisinde olanlar kalkıp da ekimde yapılacak seçimler için böyle bir, adeta pazar oluşturmaya çalışıyorlarsa o bizi pek de ilgilendirmiyor. O başka bir şey, bu başka bir şey. Ve medya organlarında başta şahsım olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saldırıların affedilir hiçbir yanı yoktur. Geçenlerde de söyledim. Türkiye'de bulunan Alman şirketlerinin hiçbirine karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ne soruşturması de kovuşturması, böyle birşey de yoktur. Bunların hepside yalan, yanlış uydurma haberlerdir. Öyle bir şey yok. Ne var? Olan şu: Türk şirketlerinin yurt dışındaki bir çok ülkelerle ilgili yaptıkları, işte bu FETÖ ile iktisatlı olan bazı meşru olmayan bir girişimleri var. O tür şirketlere yönelik birşeydir. Alman şirketlerine yönelik kesinlikle böyle birşey yok. Ve 100 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de faaliyette bulunan Alman şirketleri var. Siemens gibi, Bosch gibi. En ufak birşey, bunlara karşı yapıldı mı? Yok böyle bir şey. Dolayısıyla kimse kimseyi, bu tür yalan yanlış haberlerle ve bir de adete buradan hareketle tehdite yönelmesin. Bu siyasetin içerisinde olan insanlara yakışmaz"şeklinde konuştu.
'HA ALİ , HA VELİ DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK'
Bir basın mensubunun "YPG, ismini Suriye Demokratik Güçleri olarak değiştirdi. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas'ın açıklamasıyla, aslında onların tavsiyesiyle olduğunu öğrendik. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Erdoğan şunları söyledi: "Ha Ali ha Veli, değişen bir şey var mı? Yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Her ikisi de aynı ve bunların nerede, nasıl cirit attığı hepsi zaten ortada. Aslolan tabelayı değiştirmek değil, içeride ne var, budur. Bunları zaten istihbaratıyla her şeyiyle takip eden bir Türkiye var. Hep söylüyorum, biz bir kabile devleti değiliz. Biz, altyapısıyla her şeyiyle güçlü yapılanması olan bir devletiz, kimin kim olduğunu gayet iyi biliriz. Türkiye'de de arazide dolaşanların içerisinde, onlar orada bu tür isim değişikliklerini yaparken, ama kollarındaki kokartlarla, malum terör örgütünün kokartını taşıyan hatta bölücü terör örgütünün başının resmini dahi oralara koyanları da biliyoruz. Biz bunların hepsinin resimlerini, videoyla vesaireyle hepsine bunları gösterdik. İsim değiştirmişler. Yok, bunları yutmak mümkün değil. Dostlar birbirini aldatmamalı."
KATAR MESAJLARI
Katar krizine dair konuşan Erdoğan'ın ifadelerinden öne çıkanlar şöyle:
"İslam dünyasının yeni ayrılıklara değil iş birliğine ve dayanışmaya ihtiyacı var. Böylesine hassas bir dönemde enerjimizi iç tartışmalarla heba etmemeliyiz. Katar krizinin ilk anlarından itibaren biz istikrar, dayanışma ve diyalogdan yana olduk. Taraflara gerekli telkinleri yaptık. Krizin daha fazla uzamasının kimseye bir faydası yok. Mevcut krizden istifade edenler, kardeş kavgasının alevlenmesi için fırsat kollayan hasım çevrelerdir.
Kuveyt Emiri’nin yürüttüğü arabuluculuk çalışmalarını destekliyoruz. Diğer aktörlerin de bu çabalara destek vermesi gerekiyor. Ziyaretimizin ilk durağı bölgenin büyüğü Suudi Arabistan’dır. Suudi Arabistan ile ilişkilerimizi stratejik bir noktaya oturttuk, Suriye başta olmak üzere bölgesel konularda yakın istişareler içinde olduk. Körfez bölgesinin ağabeyi olarak Suudi Arabistan’a krizin çözümünde büyük rol düşüyor. Bu krizi çözebilecek isimlerin başında Kral Selman geliyor. Ayrıca görevine yeni atanan Prens Muhammed Selman’ı da ziyaret sırasında kabul edeceğim.
İkinci durağımız Kuveyt. Kuveyt bölgede önemli bir rol oynuyor. Kuveyt’in arabuluculuk çabasını destekliyoruz.
24 Temmuz Pazartesi ise Katar’a intikal edeceğiz. Katar ile ilişkilerimizde çok güçlü gelişme gösterdi. 2014 yılında liderler düzeyinde tesis ettiğimiz yüksek stratejik komite işbirliğimizin gelişmesine büyük katkı sağlıyor.
Burada bir hakkı teslim etmekte fayda görüyorum. Katar, krizin ilk anlarından itibaren aklı selim ile davranmıştır. Sorunun diyalogla çözüme kavuşması için çaba sarf etmişlerdir. Açıklamada ortaya konan iradeyi takdirle karşıladığını belirtmek istiyorum. Herkesin gerekli mesajları çıkaracağına inanıyorum. Ziyaretimizin bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, SUUDİ KRALI SELMAN İLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz ile bir araya geldi.
Üç Körfez ülkesini kapsayan ziyaretinin ilk durağı Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz ile bir araya geldi.
Kraliyet özel konutunda gerçekleşen baş başa görüşmenin ardından Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz tarafından onuruna verilen resmî öğle yemeğine iştirak eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemekten sonra gerçekleştirilen heyetler arası görüşmeye katıldı.
ERDOĞAN, SUUDİ ARABİSTAN VELİAHT PRENSİ'YLE GÖRÜŞTÜ
Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar’ı kapsayan Körfez ziyaretinin ilk durağı olan Cidde’de temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı kabul etti.
Kraliyet özel konutunda gerçekleşen kabul ile birlikte Suudi Arabistan’daki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı’na geçti ve beraberindeki heyetle birlikte Körfez turunun ikinci durağı olan Kuveyt’e hareket etti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KUVEYT EMİRİ ŞEYH SABAH İLE GÖRÜŞTÜ
Körfez ziyaretinin ikinci durağı olan Kuveyt'te bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile Dar Salwa Sarayı'nda bir araya geldi.
Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah tarafından onuruna verilen resmî akşam yemeğine katıldı.(HABER MERKEZİ)