Atomlarımızın yarısı başka galaksilerden
Bilim insanları, vücudumuzu oluşturan atomların yaklaşık yarısının rüzgarlarla güneş sistemine taşındığı öne sürüldü.
Bilim insanlarının galaksilerin milyarlarca yıl içerisinde geçirdiği evrimlere dair yaptıkları bilgisayar simülasyonlarında, insan vücudunu oluşturan atomların yaklaşık yarısının rüzgarlar vasıtasıyla güneş sistemine taşındığı öne sürüldü.
Bilim insanları, insan vücudunu oluşturan atomların yaklaşık yarısının Samanyolu’nun ötesinde oluşmuş ve devasa yıldız patlamalarının sonucunda çıkan galaksiler arası rüzgarlarla güneş sistemine taşınmış olabileceğini düşünüyor.
Galaksilerin milyarlarca yıl içerisinde geçirdiği evrimlere dair yapılan bilgisayar simülasyonlarında, galaksilerin; yaşamları sona eren yıldızların patlamasıyla birlikte yakınlardaki galaksilerden çıkan devasa miktarlardaki materyali emerek, çok uzun zaman içerisinde nasıl büyüdükleri incelendi.
PATLAYAN YILDIZLARIN ATOMLARI
Bu çalışmalarda, büyük yıldızların patlamaları sonucunda patlamanın şiddetiyle bulunduğu galaksinin yer çekiminden kurtulan tonlarca atomun uzaya fırladığı ve saniyede yüzlerce kilometre mesafe kat ederek devasa bulutlar halinde çevrelerinde bulunan daha büyük galaksilerin üzerine çöktüğü tespit edildi.
Bilim insanları, yıldızlarda oluşan elementlerin bir galaksiden diğerine seyahat edebildiğini daha önceki çalışmalarında kanıtlamıştı.
Ancak bu son araştırma, Samanyolu ve benzer büyüklükteki galaksilerde bulunan materyallerin yarısına yakınının daha küçük komşu galaksilerden gelmiş olabileceğini ortaya koyan ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.
Galaksilere ulaşan hidrojen ve helyumun büyük bir kısmı yeni yıldızların oluşmasına yol açarken, daha ağır elementlerin kendileri yıldıza dönüşüyor ve şiddetli patlamalarla dağılarak, kuyruklu yıldız, asteroit, gezegen ve en nihayetinde de yaşamın oluşmasına neden oluyor.
GÖÇMEN OLABİLİRİZ
ABD’nin Illinois eyaletindeki Northwestern Ünviersitesinden Gök Bilimci Prof. Dr. Daniel Anglés-Alcázar, “Evrendeki yerimizi anlamamız açısından bilim çok yardımcı oluyor. Bazı açılardan, içinde olduğumuz galaksiyi düşündüğümüzde bizler aslında bir nevi Samanyolu dışından gelen ziyaretçi ya da göçmenleriz” diyor. (DIŞ HABERLER)