Emek ve demokrasi mücadelesi ‘terör’ olarak gösterilemez

Serpil BERK
Fırat TOPAL
Diyarbakır

Yazarımız Yusuf Karataş’ın tutuklanmasına tepkiler devam ediyor. Bölgedeki emek mücadelesi içerisinde yer alan isimler, Karataş’ın bir an önce serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Geçtiğimiz hafta DTK soruşturması kapsamında Diyarbakır’da tutuklanan yazarımız ve Emek Partisi Genel Başkanı Basın Danışmanı Yusuf Karataş’ın tutuklanmasına emek örgütü temsilcileri tepki gösterdi. Evrensel'e konuşan Petrol-İş, Tes-İş ve DİSK/Genel-İş yöneticileri Karataş’ın emek mücadelesinde önemli bir isim olduğunu belirterek, demokrasi ve emek mücadelesi yürüten tüm tutukluların serbest bırakılması için mücadelenin yükseltilmesinin önemine dikkat çekti.

‘EMEK MÜCADELESİNDE DAİMA YANIMIZDAYDI’

Karataş’ın tutuklanmasına tepki gösteren Tes-İş Diyarbakır 2 Nolu Şube Başkanı Şükrü Kaçmaz, “Yusuf arkadaşımız bölgede yürüttüğümüz emek mücadelesinde daima yanımızda olmuş, demokrasi adına mücadele veren biridir. Emeğe ve emekçiye değer veren böylesi insanlara emekçiler her zaman ihtiyaç duyar. Karataş’ın yaptıkları demokrasi ve emek mücadelesi olarak değerlendirilmesi gerekirken, ‘terör’ suçlamasıyla tutuklanması bizleri üzmüştür. Demokratik ülkelerde tartışmalar yapılarak ilerlenir aksi takdirde kendi içinde boğulan bir ülke haline geliriz. Yusuf Karataş gibi emek ve demokrasi mücadelesi veren arkadaşlarımızın bu cezayla yargılanmasını doğru bulmuyoruz” dedi.

DİYARBAKIR’DA BATMAN’DA MÜCADELE YÜRÜTTÜK

Petrol-İş Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik ise kendisinin Petrol-İş Batman Şubesi başkanlığı döneminde Karataş ile sık sık emek mücadelesi üzerine konuştuklarını belirterek, “Diyarbakır’da ve Batman’da uzun yıllar boyunca birlikte emek ve demokrasi mücadelesi verdik. Bu çalışmalarda yoğun emek sahibi bir arkadaşımız. İşçi sınıfına, özgür basına ve tüm demokratik muhalefete yönelik özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra gelişen ve neredeyse bir sürek avına dönen bu antidemokratik uygulamaları çok tehlikeli buluyoruz. Bunun toplumsal barışı zedelediğini görmek gerekiyor. Demokrasinin kırıntılarını bile görmezden gelen bu tutumu kınıyoruz. AKP’nin basına, sendikalara, siyasetçilere yönelik tutumunu kabul etmiyoruz. Bunun toplumun büyük bir bölümünde tepki yarattığını düşünüyoruz” dedi.  

Baskılar karşısında daha çok dayanışmanın olması gerektiğini kaydeden Tekik, “Evrensel gazetesinin işçi sınıfının ve emeğin haklarına yönelik cansiperane tavrının da sermayeyi ve sözcülerini rahatsız ettiğinin farkındayız. Emekten yana yayın organlarının kapatılması da hepimizi susturma amacı taşıyor. Buna karşın emek ve demokrasi mücadelesi veren ve Yusuf Karataş gibi çeşitli bahanelerle tutuklanan dostlarımızın bir an önce aramıza dönmesi için mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor.  

‘TAŞERONLAŞMA VE TARIM İŞÇİLERİ KONUSUNDA ONA ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ’

DİSK/Genel-İş Toplu İş Sözleşmesi Daire Başkanı Salih Doğrul, Karataş ile emek alanındaki sorunların çözümü üzerine çalışmalarda bulunduğunu ifade ederek, “Onunla bazı dönemlerde emek alanındaki sorunlar ve çözüm yolları üzerine tartışmalarımız oldu. Bu konuda istekli, gerçekten işçilerin hak, hukuk ve emek mücadelesini örgütlemeye çalışan, haklarını kazanmaları için belli çalışmaları örgütleyen bir arkadaşımızdı. Emek kurultaylarında bir araya geldiğimiz çalışmalar oldu. Tamamıyla yasal ve emek endeksli çalışmalar yaptığını biliyorum. Özellikle taşeronlaşma ve tarım işçilerinin sorunları üzerine önümüzü açan fikirleri ve söylemleri vardı. Ona bu konuda çok şey borçluyuz, bu gün yaptığı çalışmaların illegalize edilmesini, siyasi bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Yaptığı çalışmaları ‘terör’ faaliyeti olarak görmek insani ve vicdani ahlaka sığmayan bir şeydir. Emek ve demokrasi mücadelesi ‘terör’ faaliyeti olarak gösterilemez. Biz bu yaklaşımı kabul etmiyor, arkadaşımıza adalet sağlanması için herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.