Yaşam savunucuları Kuşadası’da buluştu
JES ve bölgeye etkilerinin konuşulduğu, ‘Gelin Çevre Konuşalım’ sloganıyla düzenlenen Kuşadası Çevre Buluşması gerçekleşti.
Kuşadası Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği, Aydın Çevre Platformu (AYÇEP), Söke Çevre Platformu ve Kuşadası Çevre Platformu tarafından düzenlenen etkinlikte, güzel sanatların farklı dallarından sanatçılar, Caferli Köyü sokaklarında resim, karikatür, fotoğraf ve seramikten eserlerini sergiledi, yazarlar kitaplarını imzaladı. El sanatları ürünleri sergilendi, dantel, iğne oyaları kullanılarak yapılan giysilerin tanıtıldığı defile düzenlendi.
Tekin Karadağ’ın (Ozan Toprakcan) Zeytin Ağacı ve Ballı İncirim isimli bestelerini söylediği etkinlikte, Ekrem Ataer ve Tolga Çandar sahne alarak türküler söylediler. Zeybek türkülerinde izleyiciler zeybek oynadılar.
Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer mazeret bildirerek etkinliğe katılmadıkları için, etkinlik programında yer alan ‘Yerel Yönetimler ve Çevre Duyarlılığı’ konulu panel gerçekleşmedi.
AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili, Prof. Dr. Pınar Okyay, Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Barış, EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ve Efeler Belediyesi Meclis Üyesi İsmail Türkbay’ın konuşmacı olduğu panelde, Jeotermal enerji santralleri (JES) ve bölgemize etkileri konuşuldu.
Aniden başlayan ve kısa süren şiddetli yağmurun ses düzenini bozduğu etkinlikte panelistler, kalabalık kitleye seslerini duyurabilmek için konuşmalarını masanın üzerine çıkarak sürdürdüler.
AYDIN, YAŞAYARAK ÖĞRENDİ
Yoğun ilginin olduğu etkinlikte konuşan Aydın Çevre Platformu Başkanı ve Efeler Belediye Meclis Üyesi Mehmet Vergili, “Buharkent’in Kızıldere köyünden Didim’in Akbük’üne kadar jeotermalci talancılar gelmişler işgal etmeye çalışıyorlar” dedi. Jeotermalin zararlarının artık Aydın halkı tarafından yaşanarak öğrenildiğini söyleyen Vergili, işgalcilerin ancak halkın mücadelesi ile kovulabileceğini belirtti.
BİRLİK OLMALIYIZ
Prof. Dr. Pınar Okyay ise bilim insanlarının jeotermallerin etkileri üzerine daha fazla çalışma yapması gerektiğini dile getirdi.
Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Barış ise, jeotermallerin tarım alanlarına zarar verdiğini, havaya salınan gaz buharlarının iklim değişikliğine neden olduğunu hidrojen sülfür gibi gazların ise hava kirliliğine yol açtığını anlattı. Barış:”Derler ki: Biz Aydın’da tarıma zarar vermiyoruz. Onlar bunu külahıma anlatsınlar. Açtıkları kuyular, kurdukları santrallerin hepsi tarım arazileri üzerinde. Tarım alanlarını talan ettiler” dedi.
Jeotermalcilerin ‘Aydın ve Türkiye para kazanıyor’ sözlerine dikkat çeken Efeler Belediyesi Meclis Üyesi İsmail Türkbay, “Para çevreyi geri getirmiş olsaydı Suudi Arabistan petrol dolarlarıyla o çölü yeşertirdi. O zaman birlik olacak, hep beraber çevremize Aydın’ımıza sahip çıkacağız” dedi.
Kuşadası’nın ekolojik, biyoçeşitlilik açısından zengin bir bölge olduğunu dile getiren EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Güzelçamlı milli parkının yaslandığı Samson dağlarına yapılan rüzgar enerji santrallerini ve alt kısımlara açılmaya çalışılan jeotermallerin doğaya ve insana zararlarını anlattı.
Aydın Yılmazköy’den Ayşe Çetin jeotermalcilere karşı verdikleri mücadele ve deneyimlerini anlatarak, yaşam alanlarına sahip çıkma çağrısı yaptı.
YENİ BAŞLIYORUZ
Gazetemize açıklama yapan Kuşadası Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği Başkanı Nazlı Deniz Kuruoğlu, Aydın ovasını işgal eden JES’lerin Kuşadası’ya da el attıklarını ifade ederek “Bu güzelim coğrafyada jeotermal kuyuları açma izni verilmiş. Çevre konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak için bu kardeş kuruluşların katkısıyla bu etkinliği düzenledik. Toplumsal duyarlılığı artırmayı başardığımızı düşünüyoruz. Jeotermale karşı imza kampanyası başlattık, toplanan imzaları ilgili kurumlara vereceğiz. 22 Ağustos’ta ÇED için bilirkişi gelecek. Biz hep birlikte orada olacağız ve itiraz edeceğiz. İnsanların yaşadığı doğanın en güzel noktasına, suyu, tarımı, endemik bitkileri, canlı yaşamı etkileyecek zararlara karşı önlemlerimizi alacağız” dedi. (Aydın/EVRENSEL)