Mülteciler avukata erişemiyor, adil yargılanmıyor
İzmir Barosu'nun hazırladığı rapor İzmir Harmandalı ve Pınarbaşı Geri Gönderme Merkezlerinde yaşanan hak ihlallerini gözler önüne serdi.
Dilan TAŞDEMİR
İzmir
İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu’nun, hazırladığı rapor, İzmir Harmandalı ve Pınarbaşı Geri Gönderme Merkezlerinde (GGM) yaşanan hak ihlallerini gözler önüne serdi. Raporda, merkezlerde kalan mültecilerin adil yargılanmadığı, onlarla ilgilenen avukatların da birçok engelle karşılaştığına dikkat çekildi.
'İzmir Geri Gönderme Merkezlerinde Adalete Erişim Hakkı Çerçevesinde Yaşanan Sorunlar' isimli raporda, avukatların merkeze attığı ilk adımdan itibaren karşılaşılan sorunları tek tek anlatıldı.
Otuz sayfalık raporda, İzmir Harmandalı ve Pınarbaşı Geri Gönderme Merkezleri’ndeki yabancıların dilekçe hakkı, avukatın idari gözetim altında tutulan yabancıya erişmede yaşadığı zorluklar, geri gönderme merkezlerine girişte yaşanan zorluklar, avukat yıldırma politikası ve avukatın uzman ile görüşmede yaşadığı zorluklar dile getirildi. Avukat görüşme odalarında kamera kaydı alınması, yabancıya verilen kimliklerin ellerinden alınması da raporda yer aldı.
TERCÜMAN YOK, AVUKATLARA ENGEL VAR
Rapora göre, merkezlerde etkin, eğitimli ve bağımsız tercüman sıkıntısı yaşanıyor. 2017’nin başlarından itibaren avukatların yanlarında götürdükleri tercümanlara da meslek belgesi getirme şartı konuldu. Bu nedenle birçok tercüman merkezlere alınmıyor. Sığınmacılara verilen ve imzalatılan belgeler anadillerinde değil. İnsanlara bilmedikleri dillerde, içeriğini bilmedikleri belgeler imzalatılıyor. Hukuken verilmesi gereken kopyası verilmiyor. Rapora göre bu durum, adli sürecin etkili ve şeffaf ilerlemesinin önünde büyük bir engel oluyor.
‘ADİL YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR’
Raporda avukatların yaşadığı sorunlar şöyle anlatıldı: “Avukat, cezaevlerinde tutuklu veya hükümlüler ile haftanın her günü ve istediği saatte kişi sınırlaması olmaksızın görüşebilmekteyken hukuki statüsü misafirhane olan geri gönderme merkezlerinde mesai saatleri içerisinde uzmanların iş yoğunluğunun bulunması sebebi ile 10.00-12.30 arası ve 15.00-17.00 görüşme sağlanmakta ve bu görüşmeler haksız şekilde 30 dakika ile sınırlandırılmaktadır. Görüşmelerin yapıldığı odada ses ve görüntü kaydı alan kameralar bulunmaktadır. Bunun herhangi bir yasal dayanağı olmadığı gibi kişilerin adil yargılanma hakkının açıkça ihlali niteliğindedir.”
'HIZLI İDARİ VE YARGISAL DENETİM YAPILMALIDIR'
İzmir Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi ve Mülteci-Der Başkanı Avukat Eda Bekçi, raporu şöyle değerlendirdi: “Raporumuz bu son üç yıllık süreçte özellikle geri gönderme merkezlerinde kapalı tutulan mülteci, sığınmacı, göçmen ve yabancıların adalete ve avukatlık hizmetlerine erişimleri, avukatların müvekkillerine erişimleri, tercuman/vekaletname sorunu, yargıda yaşanan sorunlar, KHK’ler ile yasada yapılan değişiklikler sonrası artan kısıtlamalar üzerine odaklanmakta. Güçlü bir hukuk devleti olmanın ölçütlerinden birisi de o ülkenin iltica hakkına duyduğu saygıdır. Bu saygının göstergesi öncelikle iltica hakkını düzenleyen düzgün bir mülteci mevzuatına sahip olmak ardından mevzuatın sadece ünvanda değil gerçekten de işinin uzmanı kişilerce adil bir şekilde uygulanmasını, bu uygulamanın etkin, adil ve hızlı işleyen idari ve yargısal denetiminin yapılıyor olmasıdır.”