'Nuriye ile Semih ağrı tecrit altında'
Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ın avukatları, Gülmen ve Özakça’nın hastanede ağır tecrit altında olduğunu belirtti.
Sincan İnfaz Kampüsü Hastanesi’nde açlık grevlerinin 174’üncü gününde olan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’ın avukatları, Gülmen ve Özakça’nın hastanede ağır tecrit altında olduğunu belirtti.
Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın açlık grevinin 154’üncü gününde Halkın Hukuk Bürosu’nda bir araya gelen Nuriye ve Semih'in avukatları, her iki eğitimcinin son durumuna ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Avukat Ebru Timtik, Engin Gökoğlu, Semih Özakça’nın annesi Sultan Özakça ile Yüksel Caddesi'ndeki ‘işimizi geri istiyoruz’ eylemine bisikletle İstanbul’dan Ankara’ya gelen aynı zamanda Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın avukatlığını yapan Süleyman Gökten ve Ezgi Çakır da katıldı. Nuriye ile Semih’in talepleri kabul edilsin pankartının asılı olduğu salonda, avukatlar adına Engin Gökoğlu basına bilgi verdi. Gökoğlu, “Hapishane hastanesinde ağır tecrit uygulanıyor” dedi.
Avukat Gökoğlu, Gülmen ile Özakça’nın iradeleri dışında Sincan İnfaz Kampüsü Hastanesi’nde tutulduğunu hatırlatarak, iki eğitimcinin son durumuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:
* Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın açık görüş hakkı sınırlanıyor.
* Telefon ve görüş hakları keyfi olarak kısıtlanıyor ve konuşurken yarıda kesiliyor.
* Refakatçileri yok. Kendi temizliklerini, işlerini, içecekleri sıvıları yine kendileri hazırlamak zorunda bırakılmış durumdalar.
* Havalandırmaları yok. Dar bir alanda hareket alanları çok kısıtlı. Yine güneş alma ve D vitamini alma şansları yok. Bu nedenle ağız yaraları iyileşmiyor ve kemik kasları ağrıyor.
* Bulundukları odanın camları araçların egzoz gazlarının ve personelin sigara molalarında yukarıya yükselen sigara dumanlarından etkileniyorlar.
* Her gece uyurken sabahları en az 5- 6 defa içeriye girilerek, rahatsız ediliyorlar.
* Fotoğraf çekimleri bilinçli olarak yapılmıyor. Dışarı ile bağları koparılmak isteniyor.
* Yayın ve kitap hakları sınırlanıyor. İstedikleri kitaplar kendilerine verilmiyor. Kitap sınırlaması dayatılıyor.
* Semih’in mektupları ile gelen fotoğraflarına el konuluyor ve Nuriye’ye gelen kargolar 15 gündür verilmiyor." (DİHABER)