10 Ağustos 2017 00:50

‘Fındıkta Ferrero tekeli var!’

CHP'li Orhan Sarıbal, fındık ihracatının yüzde 50'sinin Ferrero, Progıda ve Stelliferi şirketleri tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.

Paylaş

Bir zamanlar Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin tek başına söz sahibi olduğu fındık ihracatında artık İtalyan, Alman ve Fransız şirketlerin belirleyici konumda olduğunu ifade eden CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, “Yani fındık piyasası ‘tekelci’ yapıdadır. Fındık ihracatının yüzde 50’si üç şirket (Ferrero, Progıda ve Stelliferi) tarafından gerçekleştirilmektedir” dedi.

CHP Bursa Milletvekili Ziraat Mühendisi Orhan Sarıbal, fındık hasadının yaklaştığı rekolte tahmini ve Toprak Mahsulleri Ofisinin fındık alımı yapması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Sarıbal; “Fındıkta üreticinin ulus ötesi firmaların rekolte oyunlarına maruz bırakılarak, istedikleri fiyatı belirlemelerinin önü açılıyor. Bunun önüne geçmek için en temel koşul rekolte açıklanması ve TMO’nun üretici lehine bir fiyattan fındık alımı yaparak üreticinin korunmasıdır”dedi.

Sahil kesimlerde fındık hasadının başladığını ifade eden Orhan Sarıbal, “Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı rekolte tahminini hâlâ açıklamadı. Öte yandan Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) yeni sezonda fındık alımı yapıp yapmayacağı, dolayısıyla müdahale alım fiyatı da belli değil. Bu arada şirketler ise rekolteyi yüksek göstermeye çalışıyor. TÜİK üretim tahminini 600 bin ton olarak açıkladı. Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi ise 670 bin ton olarak duyurdu. Ancak Tarım Bakanlığının suskunluğu devam ediyor.

Bölgede külleme hastalığı artarak devam ederken, bu fındık üretiminde önemli ölçüde kayıp yaratacaktır. Buna bir de temmuz ayında görülen aşırı sıcaklar eklenince verim kayıpları kaçınılmaz olacaktır” dedi.

Tarım birliklerinin işletme ve tesislerinin özelleştirilmesini amaçlayan 4572 sayılı Kanun’un çıkarılmasından sonra Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğinin (FİSKOBİRLİK) üreticiden koparılarak bir tabela örgütüne dönüştürüldüğünü dile getiren Sarıbal, “Böylelikle piyasa birkaç şirketin inisiyatifine kaldı. Piyasada oligopol (3-4 üreticinin hakimiyetinde şekillenen) yapı şeklinde çok sayıda üretici karşısında az sayıda alıcı bulunmakta; bu durum fındık fiyatlarının gerçek anlamda serbest piyasa koşullarında oluşmasını engellemektedir.

Bir zamanlar FİSKOBİRLİK’in tek başına söz sahibi olduğu fındık ihracatında artık İtalyan, Alman ve Fransız şirketlerin belirleyici konumda olduğunu ifade eden Sarıbal şunları söyledi: “Fındık alım fiyatları da bu şirketler tarafından belirlenmektedir. Fındığın yarısını beş firma alıp ihraç etmektedir. Yani fındık piyasası ‘tekelci’ yapıdadır. Fındık ihracatının yüzde 50’si üç şirket (Ferrero, Progıda ve Stelliferi) tarafından gerçekleştirilmektedir.”

ÜRETİCİNİN KAYBI DİKKATE ALINMALI

2014 yılında dondan dolayı fındık fiyatlarının 22 liraya kadar yükseldiğini hatırlatan Sarıbal şöyle devam etti: “2016 yılı hasadının ardından fiyatlar 14 lira dolayında seyretti. Ancak daha sonra 8 liraya kadar geriledi. 16 Nisan referandumundan sonra TMO 10 liradan piyasaya girdi ama fiyatlar pek değişmedi. Böylelikle fiyatlar 10 lira dolayında sabitlenmiş oldu. TMO bu sezon da mutlaka piyasaya girmelidir. Ancak maliyet ve üreticinin önceki yıllardan gelen kayıplarını da dikkate alarak 14 liradan alıma başlamalıdır. Öte yandan TMO’nun randevulu alım yapması beklemeye tahammülü olmayan küçük üreticileri tüccarın kucağına itmektedir. Bu nedenle TMO üreticilerin fındığını bekletmeksizin almalı ve bedelini peşin olarak ödemelidir. Türkiye dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini gerçekleştiriyor. Fındık ülkemizde 2 milyon üreticinin geçim kaynağını oluşturuyor. Ayrıca Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 15’ine yakın kısmını tek başına karşılıyor. Buna karşılık fındık hak ettiği değer ve desteği görmüyor.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sincan Arçelik işçileri: 'Bunu alacağız' demek yetmez

SONRAKİ HABER

'Ezilen halkların ihtiyacı ortak bir program'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa