Salıcı: Teslim olmayan gazetelere sahip çıkmak görevimiz
Gazetemizin e-gazete uygulamasına abone olan CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı destek mesajı yayınladı.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, “İçinde bulunduğumuz bu istibdat koşullarında iktidar sahiplerince hâlâ susturulamamış, teslim alınamamış basın kuruluşlarına sahip çıkmak ise hepimizin asli görevi…” diyerek gazetemizin e-gazete uygulamasına abone oldu.
Salıcı, abone olduktan sonra yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Çağdaş demokrasiler kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanır. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden bağımsızdır. Bu üç erkin dışında, gerçek demokrasilerde basın dördüncü erktir. Temel işlevlerinden biri de halk adına diğer üç erki denetlemektir. Maalesef bir süredir ülkemizde demokrasi rafa kaldırılmış durumda.
Gazeteciler cezaevinde ya da cezaevi tehdidi ile karşı karşıyalar.
İnsan hakları kuruluşları tarafından hazırlanan raporlarda Türkiye, basın özgürlüğü endeksinde dünyada 163’üncü, Avrupa’da ise 42’nci ve son sırada yer alıyor. Yani Türkiye “özgür olmayan” kategorisinde.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL, zaten baskı altında çalışan basını tamamı ile işlevsizleştirmek için kullanılıyor.
Gelinen son noktada yetkisini kötüye kullanan politikacılar değil bu durumu halka aktaran gazeteciler ‘suçlu’ ilan ediliyor.”
‘TALİMATLARLA ATILMIŞ MANŞETLERİ GÖRMEMEK İÇİN ÖZGÜR MEDYAYA DESTEK OLUNMALI’
“Neresinden tutsanız elinizde kalacak, yalan yanlış iddianameler hazırlanıp gazeteciler tutuklanıyor. Hatta önce tutuklanıp daha sonrasında iddianameler hazırlanıyor.
Cumhuriyet gazetesi davasındaki gibi akla hayale sığmayacak suçlamalarla gazeteciler tutuklu yargılanıyor, sesleri kesilmeye çalışılıyor. ‘Evine parke döşettiği kişinin oğlunun FETÖ’cü restoranda yemek yemesi’ gibi absürt suçlamalarla bile gazeteciler mahkum ediliyor.
Kısacası her baskı rejiminde olduğu gibi basının, dolaylı olarak ta muhalefetin sesi kısılmaya çalışıyor. Ve yine her baskı rejiminde olduğu gibi korku imparatorluğu yaratma mücadelesi basın üzerinden var ediliyor.
İçinde bulunduğumuz bu istibdat koşullarında iktidar sahiplerince hâlâ susturulamamış, teslim alınamamış basın kuruluşlarına sahip çıkmak ise hepimizin asli görevi…
Ben her sabah uyandığımda talimatlarla atılmış manşetleri görmekten rahatsızlık duyan bir yurttaş olarak, Evrensel gazetesi gibi özgür medya kuruluşlarına destek olunması gerektiği fikrindeyim. Bunun için ‘e-gazete’ uygulamasına ben de üye oldum. Halkın haber alma hakkının yok edilmemesi için herkesi gazeteye destek olmaya davet ediyorum. Çağdaş bir Türkiye için çağdaş demokrasiye, çağdaş demokrasi için de özgür basına olan ihtiyacımız aşikar…” (MEDYA SERVİSİ)