11 Ağustos 2017 12:53

Evrimin ışığı

Lise müfredatından evrim konusu felsefi yeterlilik olmaması gerekçesi ile kaldırıldı.

Paylaş

EN BASİT TANIMIYLA EVRİM NEDİR?

En kısa tanımıyla evrim, canlı türlerinin popülasyonlarının nesiller içerisindeki değişimi sürecidir. Evrim, genellikle kısa vadede genotipteki (genlerdeki), genellikle uzun vadede ise bu gen değişimlerine bağlı olarak fenotipteki (fiziksel özelliklerdeki) değişimdir.
Ancak bu sürecin tanımlanabilmesi için dikkat edilmesi gereken çok önemli iki nokta bulunmaktadır:
Birincisi evrim, tekil bireylerin değişimi demek değildir! Evrimsel süreçlerde değişen, popülasyon içerisindeki özelliklerin genel dağılımıdır.

Örnek: Bir bireyin, bir mutasyon sonucu 6 parmaklı doğması evrim değildir! Ancak bir türün popülasyonundaki bireylerin parmak sayılarındaki genel dağılımın değişimi, evrimsel değişimlere örnektir. Benzer bir şekilde, bir türün tek bir bireyinin önceden yemediği bir besini zorla yemesi evrim değildir. Ancak yeni bir beslenme tipinin, popülasyon içerisinde genel olarak yerleşmesi evrimsel bir değişimdir.

İkincisi evrim, bireyin ömrü içerisinde geçirdiği değişimler değildir! Evrimsel süreçlerde, nesiller içerisinde olan değişimden bahsedilir.

Örnek: Bir insanın ömrü içerisindeki boy uzunluğu değişimi evrim değil, gelişimdir. Ancak bir popülasyonun boy uzunluğundaki dağılımın, uzun yıllar ve nesiller içerisindeki genel değişimi (dağılımın değişimi) evrimsel bir değişimdir.

'BİYOLOJİDE EVRİMİN IŞIĞI OLMADAN HİÇBİR ŞEYİN ANLAMI YOKTUR'

Selen AKÇAKOCA

ODTÜ

Bildiğimiz gibi lise müfredatından evrim konusu felsefi yeterlilik olmaması gerekçesi ile kaldırıldı. Biz de bu konu üzerine Biyoloji ve Moleküler Biyoloji ve Genetik okuyan öğrencilerle konuştuk. Berkay söze evrim teorisinin, biyolojinin en kapsamlı konularından biri olduğunu ve bu nitelikleriyle biyoloji bilimini daha iyi kavramamıza ve alt dallarını bağdaştırmamıza yardımcı olduğunu söyleyerek başlıyor. Berkay, evrim teorisinin bilim karşıtı ve evrim teorisi hakkında yeterli bilgiden yoksun kişilerce yasaklanmasının Türkiye’de bilimin bugünü ve geleceği açısından üzücü bir durum olduğunu söylüyor.  Evrim teorisinin müfredatta bulunduğu zamanda bile etkili bir şekilde anlatılmadığını, hatta bazı okullarda öğretmenler tarafından hiçbir zaman anlatılmadığını hatırlatan Özgür, bu duruma rağmen evrim teorisinin tamamen kaldırılmasının üniversitelerde oluşturulmaya çalışılan bilimsellikten uzak ortamın liselerde de uygulanmaya çalışıldığını vurguluyor. Berkay, bu konunun detaylı anlatılmayışının sebebi olarak 12. sınıfın sonunda yer alması ve bu konuyu anlatacak olan öğretmenlerin yetersiz olmasını öne sürdüklerini hatırlatıyor.  “Konuyu geniş zaman aralığında değerlendirecek olursak, Türkiye’de evrim ve bilim karşıtı yaptırımlar 80 darbesi sonrasında gerici düşüncelerin etkisiyle başladı. Eleştirel düşünceyle bilim yapmaya çalışan platformlar çeşitli müdahalelere maruz kalıyordu.” diyen Özgür, bilimi sorgulamasız, kâr ettirecek ürün üretimindeki araştırma geliştirmeden ibaret gören zihniyetin bilime tamamen karşı olduğunu vurguluyor. Özgür, “İktidarlar tarafından yoğun sermaye getirecek olması nedeniyle bu alanların desteklenmesi AKP iktidarı sürecinde resmi bilim kurumlarında kadrolaşmayla hız kazandı. YÖK gibi bürokratik araçlarla üniversitelerin müfredat içeriklerine karışarak, sorgulamaya dayalı bilimi üreten hocaları işlerinden ihraç ederek, sermaye gruplarındaki ekonomik gücünü istedikleri alanda kullanarak bilimsel projelere ket vurmaya çalıştılar.” diyerek geçmiş durumu özetliyor ve evrimin de bu müdahalelerden etkilendiğini belirtiyor. Berkay, evrimin özellikle dini ve dogmatik düşüncelerden uzak olmasının bu duruma sebep olabileceğinden bahsederek bugün evrim teorisinin müfredattan kaldırılmasının, TÜBİTAK ve MTA Doğa Tarihi Müzesi’ndeki sansürlerin devamı olduğundan bahsediyor. Son olarak, evrimsel biyolog Dobvansky’nin “Biyolojide evrimin ışığı olmadan hiçbir şeyin anlamı yoktur.” Sözünü hatırlatan Özgür ve Berkay, evrim teorisine daha çok önem verilmesi gerekirken müfredattan kaldırılmasının büyük bir yanlış olduğunu ve bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini, bilimsel sorgulamaya dayalı eğitime önem verilmesi gerektiğini belirtiyorlar.

ÖNCEKİ HABER

‘Özel güvenlik’ gerekçesiyle yangına müdahale edilmiyor

SONRAKİ HABER

Biz üniversiteyi kazanmadık; üniversite bizi kazandı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa