Ben bir zeytin üreticisiyim
Edremit'in Çamcı Köyü'nden zeytin üretici Ali Şimşek rant ve para hırsı yüzünden tehlike altında olan zeytin ağaçlarını anlattı.
Zeytin Üreticisi Ali ŞİMŞEK
Çamcı Köyü/EDREMİT
Ben bir zeytin ağacıyım. Doğanın insanlara hediyesiyim, yaşamayı çok seven bir ağacım. Ben dalları kesildikçe gençleşen bir ağacım, ben bir gün Ege kıyılarında Homeros’un gölgesinde oturup dinlendiği zeytin ağacıyım. Siz gelmeden de ben buradayım, siz gittikten sonra da burada olacağım. Tarihim insanlıkla başlar. Köklerim çok derindedir. Nice sultanlar, nice kırallar, imparatorluklar görmüşüm. Hepsi yok olmuşlar. Ben hale dimdik ayaktayım. Ben hale insanları beslemeye çalışıyorum. Hiç kimsenin beni yok etmeye gücü yetmez. Yetmeyecek çünkü ben bir kuşun kursağında gezen bir ağacım. İnsanları yağımla, meyvemle beslemişim.
Bir gün gelmiş insanları sabunumla yıkamış, bir gün gelmiş dallarımın odunuyla insanları ısıtmışım, kandillerinde ışık olmuşum.
İşte ben böyle bir ağacım. Büyük usta Nâzım’ın dediği gibi, ne sen bunun farkındasın ne ben farkındayım.
Nuh Tufanı efsanesine göre Nuh’un gemisine ağzında zeytin dalıyla gelen güvercinin sembolüyüm ben. Beni yok etmek o kadar kolay mı sandın sen! Senin bana gücün yeter mi sandın. Ben öyle bir ağacım iklime uygun her yerde büyürüm su filan da istemem hani.
Biz zeytinciler zeytin ağacının dibinde doğduk, anamız zeytin toplarken beşiğimizi zeytin ağacının dalına kurdu. Anamız bizi yıkarken zeytin sabunu ile yıkadı. Aşımızı, yemeğimizi, kahvaltımızı zeytin yağı ile yapar, zeytinimizi soframızdan hiç eksik etmeğiz. Bir gün de gelmiş insanların ağrısına iyi gelmişim. İşte zeytin ağacıyım ben, senin gücün yeter mi beni yok etmeye. Tarihler boyu insanları doyurmuşum, beslemişim hale beklemekteyim.
Ben bir değerim kıymetimi bilene. Ancak gözünü para hırsı bürümüş paradan başka hiçbir değer tanımayan bu insanlar düşmanlık ediyorlar bana... Madenlerle taş ocaklarıyla, binalarla beni yok etmeye çalışıyorlar. Onların ömrü yüzyıllık benim ömrüm üç bin yıllık. Senin gücün yeter mi bana.
Bu yukarıda yazdıklarımız zeytin ağaçlarının sesidir. Biz zeytin üreticileri bu sese kulak vererek hemen harekete geçmeliyiz. Doğamıza, suyumuza, zeytinlerimize bir an önce sahip çıkmak için örgütlenmeliyiz ve mücadele gücümüzü artırmalıyız yoksa para babaları ve onların uşakları her şeyimizi mahvedecekler.
