'Gazi'de çatışma yok katliam var'

Gazi Mahallesi'nde polislerle aralarında çıkan çatışmada yaralandığı belirtilen ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Hasan Selim Gönen yaşamını yitirdi. Halkın Hukuk Bürosu ise, çatışma çıkmadığını müvekkilleri Hasan Selim Gönen ve Sultan Işıklı'nın polis tarafından hedef gösterildiğini ve planlı bir şekilde katledildiğini açıkladı.

Dün Gazi Mahallesi'nde çıkan çatışmada yaralandığı belirtilen Hasan Selim Gönen, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Konuya ilişkin açıklama yapan TAYAD, Gönen'in polis tarafından hedef gösterildiğini belirterek, daha sonra konuyla ilgili açıklama yapacaklarını duyurdu. Halkın Hukuk Bürosu avukatları tarafından Gönen'in ölümüne ilişkin yapılan yazılı açıklamada ise; 16 Haziran'da bir polisin öldürülmesinin ardından iki müvekkillerinin tüm şüpheli hakları ve ceza muhakemesi ilkeleri hiçe sayılarak afişe edilip, hedef gösterildiği belirtildi. İki müvekkillerinin bu olayın failleri olduğu sabitmiş gibi yayılarak ölüm fermanlarının verildiği kaydedilen açıklamada, "20 Temmuz tarihinde müvekkillerimiz Hasan Selim Gönen ile Sultan Işıklı'nın binmiş oldukları taksi sivil bir polis aracıyla doğrudan taranarak, önceden uyarmış olduğumuz gibi adli bir işleme değil bir katliama maruz bırakıldılar. Tarama işlemi bittikten sonra resmi polis ekiplerine haber verildi. Olay basına çatışma çıktığı şeklinde servis edildi. Hasan Selim sessiz sedasız hastaneye kaldırılırken, olayla hiç ilgisi olmayan bir şahsında da Sultan'ın yanındaki ikinci kişi olarak gözaltına alındığını izledik televizyonlardan" diye kaydedildi.

Basına servis edilen haberlerin bilgi kirliği yaratmaya, bilinç çarpıtmaya dönük olduğunun vurgulandığı açıklamada, aileleri hedef gösteren haber ve yorumların da düşkünlük ifadeleri olduğu kaydedildi. Avukatlar, bir suç şüphesi altındaki kişilerin polis tarafından aranıp, bulunacağını ve hukuk ve yargı sistemi içinde yargılama makamlarına teslim edilmesi gerektiğini hatırlatarak, "Ama böyle yapılmamış önce katliam zemini yaratılmış sonra da müvekkillerimiz katledilmek üzere taranmıştır. Burjuva basın her dönem sahiplerinin katliamlarını kabul edilebilir bir çizgiye çekmeye, katliamlara zemin hazırlamaya ve iktidara yönelen halk hareketlerini ve devrimcileri karalamaya yönelik haberler yaparak, bu infaz ve katliamların doğrudan işbirlikçiliğini yapmıştır. Uyarıyoruz! Halkın çocuklarının kanı zannettiğiniz kadar ucuz değil. Tüm haksızlıkların bir gün mutlaka sorulacağı tarihsel gerçeğini asla aklınızdan çıkarmayın" diye kaydetti. (İstanbul/DİHA)