İftar değil yoksulluk kuyruğu
Ramazanın başlamasıyla Türkiye’nin pek çok yerinde belediyeler tarafından dev iftar çadırları kuruldu. Yardımlaşma ve dayanışma adına kurulan geleneksel iftar çadırları Türkiye’deki açlık ve sefaletin aynası niteliğini taşıyor. Eminönü’de kurulan dev iftar çadırında uzun kuyruklarda beklerken sohbet ett
YOKSULLUK İFTAR ÇADIRIYLA ÇÖZÜLMEZ
Hırdavat dükkanında yevmiyeli işçi olarak çalışan Adem Kavakoğlu, “Ben fakir olduğum için buraya geliyorum. Evet belediye elinden geldiğince yardım ediyor ama yeterli olmuyor” diye ifade ediyor. “Yoksul insanları yılın on iki ayı hatırlayacak yönetim var mıdır?” diye soruyor Kemal Öz ve ekliyor: “Sadece bir ay verilen bir kap yemekle olmaz ama benim için iftar çadırlarının manevi anlamı var.”
Türkiye’de yoksulluğun kader olmaktan çıkması için iftar çadırlarından daha farklı bir çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Marmara Adası’nda maden işçisi olarak çalışan Bilgehan İnce, “İnsanların karnı bir ay doyunca yoksulluğu tabii ki bitmez” diye ekliyor. Aldığı maaşla kıt kanaat geçindiğini de dile getiren İnce, “Yine de çok şükür diyorum ama bu da yetmiyor tabi” diyor. Ayşe Karaman da, Hükümetin ve yerel yönetimlerin yoksulluğu sonlandırma da iftar çadırları gibi geçici değil daha kalıcı çözümlere imza atması gerektiğini vurguluyor. (İstanbul/EVRENSEL)