‘OHAL ile kadınların hayatına müdahaleler de arttı’
Diyarbakır Barosu ve İHD Diyarbakır kadın komisyonları OHAL’de kadınlara yönelik saldırıların arttığına dikkat çekerek, OHAL'in kaldırılmasını istedi.
OHAL ile birlikte her alanda kadına yönelik artan baskı, şiddet ve hak ihlallerine karşı Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Komisyonu ortak basın açıklaması gerçekleştirerek, OHAL’ın kaldırılmasını istedi.
Diyarbakır Baro Adli Hizmet Binası’nda yapılan ortak basın açıklamasını İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu Üyesi Hatice Demir okudu. Ülkede OHAL’in ilan edilmesiyle kadın haklarını gerilediğini söyleyen Demir, “OHAL koşulları toplumsal alanda kadınların günlük yaşamının her anına müdahale eden, kadınların yıllarca verdikleri mücadele ile kazandıkları hakları ellerinden alan, kadınları sosyal, siyasal, kültürel, haklar ve şiddetle mücadele bakımından gerileten bir boyuta ulaşmıştır” dedi.
‘TEK TİP ELBİSE ZORUNLULUĞU ONUR KIRICIDIR’
Cezaevlerindeki kadınlara yönelik şiddet ve kötü muamelelerin her geçen daha da artığına dikkat çeken Demir, “Van cezaevinde kadınlara yönelik saçlarının çekilmesi suretiyle yapılan işkence nedeniyle kadın mahpusların saçlarını kazıtması, Tarsus Cezaevinde kadınlara yönelik işkence ve tehdit sebebiyle kadınların açlık grevine başlamaları, nakil ve sevk sırasında kadınlara uygulanan kötü muamele son dönem yaşadığımız somut olaylardandır.Yine getirilmek istenen tek tip elbise zorunluluğu, masumiyet karinesi başta olmak üzere adil yargılanma ilkelerine aykırı olup, onur kırıcı ve aşağılayıcı muamele demektir. Bu uygulama Türkiye’nin taraf olduğu BM işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ya da onur kırıcı muamele ya da cezaya karşı sözleşmenin ihlalidir.Gebe kadınlar, emziren kadınlar ve loğusa dönemindeki kadınlara yönelik adli soruşturmalar gerekçe gösterilerek kadınların özgün koşullarına rağmen yapılan gözaltı ve tutuklamalar son dönemde sıkça yaşanmaktadır” dedi.
SALDIRI, TEHDİT, TACİZLER DE ARTTI
Devletin eril politikalarının sonucu olarak kadınların günlük yaşamında yaşadığı sorunlara işaret eden Demir; “Şort, tayt giydiği için, gece sokakta olduğu için, hamile iken parkta spor yaptığı için, toplu taşıma araçlarında seyahat ettiği için kadınlar her gün ya erkeklerin ya da kamu gücünü kullanan kolluk görevlilerinin saldırı, tehdit ve tacizlerine maruz kalmaktadırlar. Adana’da bir apartman yöneticisinin, aynı apartmanda çalışan görevlinin 15 yaşındaki kızını taciz etmesi nedeniyle, aynı apartmanda “ev hapsinde” kalması yönünde adli kontrol kararı verilmesi, yargının istismar vakalarına ne kadar özensiz yaklaştığının sadece bir örneğidir.Pembe otobüs, trambüs, metrobüs uygulamasının getirilmek istenmesi, devletin kadınlara yönelik ayrımcı politikalarının gösterenidir. Bu uygulama kadınları toplumdan ayrıştırmaya, kadınlara yönelik cinsel şiddeti meşrulaştırmaya sebebiyet verecektir” dedi.
‘YAŞAM ALANLARIMIZI HEDEF ALAN OHAL KALDIRILSIN’
OHAL ile kadınların yaşamlarına müdahalenin kolaylaştığını vurgulayan Demir, “OHAL’in kaldırılmasını, kadınların uzun yıllar verdikleri mücadele ile kazandıkları hakların korunmasını ve bu haklara saygı duyulmasını, kadınları ilgilendiren politikaların hayata geçirilmesi ile ilgili uluslar arası belgeler ışığında hareket edilmesini ve kadın örgütlerinin görüşlerinin alınmasını talep ediyoruz” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)