Demirtaş: Kelepçe emrini veren ‘yukarıdakiler’ kimler?
10 aydır mahkemeye çıkarılmayan Selahattin Demirtaş, Adalet Bakanlığı'na 'Kelepçe emrini veren ‘yukarıdakiler’ kim/kimler' diye sordu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 10 aydır mahkemeye çıkarılmama durumuna dikkat çekerek, Adalet Bakanlığı'na “Kelepçe emrini veren ‘yukarıdakiler’ kim/kimler” diye sordu.
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Adalet Bakanlığı ve Meclis Başkanlığı'na iki ayrı dilekçe yazarak, tutuklamaların hukuksuzluğunu, hala duruşma gününün hatta mahkemesinin belli olmayışını ve kelepçeyle hastaneye veya mahkemeye sevk dayatmasını yasal ve siyasal dayanakları konusunda bakanlığın sorunların giderimi için gerekli girişimlerde bulunulmasını talep etti.
Cezaevi aracılığıyla dilekçelerini gönderen Demirtaş, 6 sayfalık dilekçesinde "Hem 6 milyon seçmenin yasal ve meşru oylarını almış, TBMM’de Grup kurmuş Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı, hem de 2709 s. Anayasanın 80. Maddesi uyarınca tüm Milleti temsil eden bir Milletvekili olarak, Türkiye Cumhuriyetinin Adalet Bakanı sıfatınız uyarınca bazı konulara dikkatinizi çekmek isterim" ifadelerini kullandı.
Dilekçesinde yasama konulmazlığına ilişkin kapsamlı hukuki değerlendirmelere yer veren Demirtaş, "Ceza hukukuna dair bir düzenlemenin geçmişe yürütülerek, dokunulmazlığın yok sayılması hukuken mümkün görülmemektedir" ifadesini kullandı.
'SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ İHLALİNİ EN ÇOK BİLMESİ GEREKEN BİRİSİNİZ'
Yine dilekçesinde milletvekilinin yasama sorumsuzluğu kapsamında milletvekillerinin Meclis çalışmalarındaki konuşmalarından dolayı yargılanamayacağına dikkat çeken Demirtaş'ın dilekçesinin satır başlarında şu ifadeler yer aldı:
"Hakkımda düzenlenmiş ve 31 adet fezlekenin birleşiminden oluşan Diyarbakır C. Başsavcılığınca açılmış bir dava kapsamında yaklaşık 10 aydır halen tutukluyum. İddianamede, suç olarak nitelendirilmiş eylemlerin tamamı parlamenterlik faaliyeti olup, milletvekilliği sıfatım devam ederken gerçekleştirmiş olduğum konuşma ve toplantılardır. Yasama sorumsuzluğu kapsamında olan yasama çalışmaları sırasında ileri sürülen görüşlerin parlamento dışında da dile getirilmesinden ibaret olan tüm açıklamalarım yine halen derdest olan ve tutuksuz yargılandığım 30 bağımsız dava dosyasına dönüştürülmüştür.
Hali hazırda, 'dokunulamaz' bir Milletvekili olarak cezaevinde bulunuyor olmam, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlali olduğu kadar, yasama faaliyetlerine katılamıyor olmam nedeniyle, 6 milyon seçmenin oyuna almış bir partinin eş genel başkanı olarak seçme ve seçilme hakkımın da ihlal edildiğini, ülkenin adalet bakanı olarak, en çok bilmesi gerekenlerden biri de sizsiniz.
'30 AYRI DAVA DOSYAM BULUNUYOR, DURUŞMAYA KATILIM TALEBİM REDEDİLİYOR'
Tutuklu bulunduğum dosyada 10 ayı aşkın süre geçmesine rağmen halen duruşmaya çıkmamış olsam da, halen devam eden 30 ayrı dava dosyam bulunmaktadır. Bu dosyalarda, SEGBİS ile ifade vermek istememem, bizzat duruşmalara katılma isteğim genellikle reddedilmekte; duruşmalara katılma isteğimin kabul edildiği dosyalarda ise ilgili mahkemeye sevkim sırasında kelepçe uygulaması ile karşı karşıya kalmaktayım. Keza anılan kelepçe dayatma uygulaması hastaneye sevkler sırasında da aynen yaşanmaktadır. Asla kabul edilemez bu uygulama nedeniyle adil yargılanma hakkımın, sağlık hakkımın, işkence ve kötü muamele yasağı hakkımın ihlal edildiğini; dokunulmazlığı düzenleyen 83. madde dolayısıyla da Anayasal ihlal olduğunu, konumunuz gereği en çok da, siz bilmek durumundasınız.
Hâlihazırda dokunulmazlığı devam eden milletvekili olarak bir suç işlemem durumunda dahi, usulüne uygun bir şekilde TBMM’ce dokunulmazlığım kaldırılmadan hakkımda soruşturma dahi açılamazken, hastane ve duruşmaya sevklerde kelepçe dayatmasıyla karşılaşmamın makul ve hukuki bir nedenini söyleyebilir misiniz?
Sizden, kendime veya başkasına zarar vereceğim veyahut kaçacağım konusundaki düşüncenizi şekillendiren ve ilgili hükümde varlığı gerekli sayılan 'belirtileri' tarafıma sunmanızı rica ederim.
'KELEPÇELEYİN DİYEN YUKARIDAKİLER KİM'
Bulunduğum cezaevinin dış güvenliğince, Jandarma yetkililerince, kelepçe takma uygulamasının kendi takdirleri olmadığı, bu emrin 'yukardan geldiği' dile getirilmektedir. Dokunulmazlığı devam eden bir TBMM üyesini kelepçeleyin! diye emir vererek suç işleyen 'yukarıdakilerin' kim/kimler olduğunu, ne amaçla bu emirleri verdiklerini bilmek ve işlenen bu suçu engellemek yükümlülüğünüzün olduğunu düşünüyorum. Bakanlığınızca, dile getirmiş olduğum bu sorunların giderimi için, gerekli girişimlerde bulunulmasını ve tarafıma yazılı olarak bilgi verilmesini talep ederim."
Demirtaş, bu dilekçedeki taleplerin yer aldığı aynı dilekçeyi Meclis Başkanlığı'na da gönderdi. (DİHABER)