ABD, Afganistan’dan ne istiyor?
Counterpunch.org’a yazan Pepe Escobar, ABD’nin Afganistan planını yorumladı.
ABD Lideri Donald Trump, ‘Afganistan stratejisi’ açıkladı ve ülkedeki ABD askeri sayısının artırılacağını söyledi. ABD, 16 yıldır Afganistan’da ve 16 yıl sonra Taliban hâlâ ülkenin yüzde 40’ını yönetiyor.
Counterpunch.org’a yazan Pepe Escobar, ABD’nin Afganistan planını yorumladı.
Pentagon şefi, ‘Kuduz Köpek’ lakablı ABD Savunma Bakanı James Mattis’in, bir zamanlar Taliban savaşçılarını vurmanın “eğlenceli olduğu”na dair sözlerini hatırlattığı yazısında Escobar, “Afgan Hindukuş dağları ve güneybatı çölleri üzerinde çalışma yapmak için zaman harcayan herkes ‘Askeri çözüm mümkün değil’ yorumunun neden doğru olduğunu bilir” dedi.
ABD MÜDAHALE ETMESEYDİ BUNLAR OLMAYACAKTI
ABD cihatçıları silahlandırmasaydı el Kaide’nin olmayacağına da değinen Escobar’ın “Kore, Afganistan ve bitmek bilmeyen savaş tuzağı” başlıklı yazısının öne çıkan noktaları şöyle:
“Her şeyden önce (ABD yönetiminin eski güvenlik danışmanı) Brzezinski, 1980’lerde yayılmacı ve öfkeli cihatçı Afgan aşiretlerini Kabil’deki komünist hükümete karşı savaştırmak için, iyi silahlandırılmış özel bir askeri birlik oluşturulması fikrini ortaya çıkarmasaydı bugün el Kaide olmayacaktı bile. Buna bir de Pentagon’un Afganistan’da cihatçıların Amerika’ya saldırmasını önlemek için sahada olması gerektiği efsanesini ekleyin. El Kaide Afganistan’da yok oldu. Ve IŞİD ‘Kendi cihadını yap’ projesi için bölgeye ihtiyaç duymuyor”
TRUMP MADENLERİN PEŞİNDE
“Afganistan’daki ABD’nin kategorik bir zorunluluk olduğu efsanesi ifşa edildiğine, bunun nereden çıktığı su yüzüne çıkabilir: Ve büyük ölçekli afyon/eroin ticaretinden gerçekten kimin kâr elde ettiğinde bahsetmiyoruz bile.
İki ay önce, Afganistan’ın Washington Büyükelçisi Hamdullah Mohib, ‘Başkan Trump’ın bir trilyon dolar değerinde bakır, demir cevheri, nadir toprak elementleri, alüminyum, altın, gümüş, çinko, cıva ve lityum madenlerine sahip Afganistan’ın ekonomik potansiyeline ne kadar çok ilgi gösterdiğini’ nefes nefese duyurmuştu. Bunun ardından, klasik isimsiz ‘ABD’li yetkililer’ geçtiğimiz ay Reuters’a, Trump’ın Afganistan’da istediği şeyin ABD’nin Kabil’e yaptığı ‘yardım’ karşılığında maden zenginliğinin bir kısmını talep etmek olduğunu söyledi.
‘LİTYUM’UN SUUDİ ARABİSTANI’
“Yaklaşık on yıl önce ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu altın, gümüş, platin, demir cevheri, uranyum, çinko, tantal, boksit, kömür, doğal gaz ve bakır gibi muhtemel Afgan mineral zenginliklerinin bir trilyon dolar değerinde olduğunu belirledi ve hatta Afganistan’a ‘lityumun Suudi Arabistanı’ adını verdi.
Rusya-Çin stratejik ortaklığının, Afgan çözümünün Afganlar tarafından gerçekleştirilmesi ve Şangay İşbirliği Örgütü (Afganistan’ın gözlemci ve gelecekteki tam üyesi olduğu) tarafından denetlenmesini istediği sır değil. Washington’daki Savaş Partisinin neocon/neoliberal unsurları açısından Afganistan, ancak Brzezinski’nin ‘Taciz et durdur, engelle’ taktikleri bir ileri aşamaya taşındığında mantıklı.”
“Washington ve Washington’daki efsanevi gösterişli fakat bir o kadar başarısız gelecek kehanetçilerine gelince, hiçbir zaman görünür bir yararı olmayan ve bitmeyen bilmeyen bu iki savaşa (Kore ve Afganistan) yatırım yaptıkları oyununun nihai sonucun ne olduğunu kendileri biliyor mu?
*Kısaltarak Çeviren: Elif Özmen Belek