‘Sabaha kadar düşündüm, kendimi zincirlemeye karar verdim’
Hasankeyf’in dinamitlerle yıkılmasına karşı, kendisini kayalıklara zincirleyen HDP'li vekil Aslan, patlayan dinamitleri yüreğinde hissediyor.
Sedat SUR
Ilısu Barajı kapsamında, Hasankeyf’in dinamitlerle yıkılması görüntülerinin ortaya çıkması üzerine,17 Ağustos günü kendisini Hasankeyf’te bulunan kayalıklara zincirleyerek eylem başlatan HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan, eylemini 22 Ağustos’ta sona erdirdi. Aslan, görüntüleri IŞİD’in dinamitlerle yok ettiği Suriye’nin Palmira kenti zannettiğini, gözlerine inanamadığını anlatıyor. Hasankeyf’in yıkıldığından emin olduktan sonra gece boyunca uyuyamadığını aktaran Aslan, eyleme barış annelerinin isteği ile ara verdiğini aklında binbir çeşit eylem planı olduğunu paylaşıyor. Aslan, eylemi partisinden izinsiz yapmasına ilişkin de “Çünkü Hasankeyf partiler üstü bir konu, izin almaya gerek yok, herkes duyarlı olmalıdır” diyor.
Hasankeyf’in dinamitlerle patlatılması görüntülerini ilk olarak nerede izlediniz, izlerken neler düşündünüz?
Görüntüleri ilk izlediğimde inanamadım. Suriye’nin Palmira kenti zannettim. Taliban’ın Afganistan’da Bamyan Vadisi’nde bulunan Buda heykellerini yıktığı görüntüler olduğunu düşündüm. Çünkü insanlığın zihnindeki tarihi eserleri bombalama görüntülerini biliyorsunuz. Daha sonra dikkatlice izleyince evet orasının Hasankeyf olduğunu gördüm. Hemen Hasankeyf’te bulunan insanları aradım, onlarla konuştum. Onlar da Hasankeyf’in gün boyunca dinamitlerle yıkıldığını söylediler. O gece boyunca uyuyamadım, gece uykularım kaçtı, dinamit görüntüleri gözlerimin önünden gitmedi. İnanın, her bir dinamit patlamasını yüreğimde, zihnimde, ruhumda hissettim. Kamuoyunun da aynı şeyleri hissettiğine eminim. Bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum, ne yapmalıydım? Bunu düşünüp durdum. Bir karar veremedim. Sabah ilk işim Hasankeyf’e doğru yola çıkmak oldu. Henüz karar verememiştim. Midyat’tan çıkıp, Gercüş’e yaklaştığımda aklıma kendimi orada dinamitlenen kayalara bağlama fikri geldi. Bu fikre ikna olduktan sonra Midyat’a dönerek buradan zincir ve kelepçe aldım. Tamamen yolculuk esnasında beliren ve hemen eyleme geçirdiğim bir fikir oldu.
Kendimi kayalara zincirledim ve patlatılacaksa ilk benim bağlı bulunduğum kayalıkların patlatılmasını bekledim. Daha sonraki aşamaları zaten biliyorsunuz.
‘EYLEMLERİMİZ SÜRECEK’
Eylemi şimdilik sona erdirdik, buna “ara vermek” diyelim. Barış anneleri ve sivil toplum örgütlerinin isteği üzerine eyleme ara verdik. Bunu bir açıklama ile duyurduk. Ben oradayken dinamitleme olayları durduruldu. Bizim eyleme ara vermemiz Hasankeyf’in yıkımına ara verildiği anlamına gelmez. Bizim halkla birlikte bu eylemleri sürdürmemiz ve daha etkili biçimde tepkimizi ifade etmemiz gerekiyor. Aksi halde Hasankeyf için geç kalınacağını düşünüyorum. Bu nedenle tüm toplumu bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.
‘BİNBİR EYLEM ÇEŞİDİ UYGULAYACAĞIZ’
Eylemin ardından son durum nedir ?
Şu anda dinamitlemenin yapıldığı alana tel örgüler çekildiğini öğrendik. Bu alana kimseyi almamak gibi bir niyetleri var. Tel örgülerle alanı çevreleyebilirler ama gökyüzü ve yer altını tel örgülerle kapatamazlar. Binbir eylem çeşidi vardır, bunları devreye sokacağız. Tarih ve kültür düşmanları tel örgülerle bu meseleyi kapatacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Hasankeyf tüm insanlığın ortak mirası ve değeridir, üç beş müteahhide orasını yedirmeyeceğiz. Bunu bilmeleri lazım. Hasankeyf geleceğimiz ve geçmişimiz arasındaki bağdır, Hasankeyf maddi-manevi mirasımızdır, bu mirası mutlaka koruyacağız. Dünya Hasankeyf ile güzel. Bizler de elimizden gelen her türlü mücadelenin içerisinde olacağız.
‘PARTİMDEN İZİN ALMADAN YAPTIM’
Hasankeyf’e dönük yeterli duyarlılık olduğunu düşünüyor musunuz ?
Akademisyenler, aydınlar, medyanın sessiz kalmasını anlamadım. Hasankeyf benim babamın malı değildir. Orada evim veya bir mülküm yok. Biz bu eylemleri insanlık onuru için yapıyoruz. Hasankeyf’e minnet edecek değiliz. Bizim Hasankeyf’e ihtiyacımız var. Partimden bağımsız bir karar alarak yaptım bu eylemi, çünkü Hasankeyf partilerin üzerinde, siyasetin üzerinde bir değerdir. Bu nedenle herkesin bu değere sahip çıkması gerekiyor.