İhbara dayalı soruşturmalara 'ön inceleme’ kılıfı
Bakanlık, iftira ihbarlarını 'ön inceleme' yoluyla engelleyeceklerini savundu.
Birkan BULUT
Ankara
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül son yayınlanan KHK'de yapılan değişikliklere ilişkin twitter hesabından yaptığı açıklamada, iftira niteliğindeki ihbarları “ön inceleme” yoluyla engelleyeceklerini savundu. Değişikliğe ilişkin Evrensel’e değerlendirmede bulunan Avukat Nuray Özdoğan, “Bakanın sözünü ettiği değişiklikte davadan önceki aşama kastediliyor. İhbarın kendisinin bir ön inceleme olarak değerlendirilmesi de soruşturmadır. Savcılığın soruşturmasında bir vatandaşın kaydının geçmesi bile lekelenmektir. Oraya şüpheli yazmamakla sorun çözülmüyor” diye eleştirdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül Twitter hesabından KHK ile soyut, iftira nitelikteki şikayetlere bağlı soruşturmaların önünün kesileceğini söyledi. Yeni KHK'de, Ceza Muhakemesi Kanununun 158. Maddesindeki “İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir” maddesine yapılan eklemeyi açıklayan Gül, “Düzenlemeyle, soyut ve dayanaksız ya da konusu suç oluşturmayan şikâyetler için soruşturma öncesi ön değerlendirme süreci getirilmiştir. Bu tür ihbar ve şikayetler üzerine; artık doğrudan soruşturma yapılması, kişilere yersiz biçimde şüpheli sıfatı verilmesi ve kişilerin gereksiz biçimde soruşturma işlemlerine muhatap edilmeleri söz konusu olmayacaktır” dedi. Öncelikle fiilin suç oluşturmadığının bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık anlaşılıp anlaşılamadığına bakılacağını belirten Gül, bu tür ihbar ve şikâyetler ile soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararlar için savcılıkta ayrı bir kayıt tutulacağını vurguladı.
‘YAPILMASI GEREKEN O İHBARI HİÇ DEĞERLENDİRMEMEKTİR’
Bakanın açıklaması bugüne kadar “e-posta, telefon” gibi yollarla yapıldığı söylenen ihbarlar gerekçe gösterilerek gerçekleşen gözaltı ve tutuklamaları akla getirdi. Ankara Barosu'ndan Avukat Nuray Özdoğan, değişikliği ve bakanın açıklamasını eleştirdi.
Yıllardır ihbarlar gerekçe gösterilerek birçok insanın tutuklandığını kaydeden Özdoğan, bunun özellikle OHAL döneminde arttığına dikkat çekti. Hiçbir somut delil olmadan insanların cezaevine konulduğunu dile getiren Özdoğan, “Biz bunu sıkça dava dosyalarında görür olduk. Tek başına ihbarlar yeterli görülür hale geldi. Bakanın bahsettiği değişiklikte davadan önceki aşamadan söz ediliyor. İhbarın kendisinin bir ön inceleme olarak değerlendirilmesi de soruşturmadır. Savcılığın soruşturmasında bir vatandaşın kaydının geçmesi bile lekelenmektir. Oraya şüpheli yazmamakla sorun çözülmüyor. Yapılması gereken asılsız, delile dayanmayan ihbarların hiç değerlendirilmemesidir. Ceza Muhakemesi Kanununa da, uluslararası hukuka göre de yapılması gereken budur. Çünkü bu değişiklikle baştan ihbar sistemini onaylamış oluyorsunuz. İhbar üzerinden inceleme bile yapılmamalı” diye konuştu.
‘YASALARI MECLİS DEĞİŞTİRİR’
Yasama organı olarak Meclis'in devre dışı bırakılarak KHK ile yasaların değiştirildiğini belirten Özdoğan, bakanın açıklamasının bu açıdan abes olduğunu söyledi. Kanun yapımının Meclise ait olduğunu ifade eden Özdoğan, “Eğer Meclis artık devre dışıysa Bakanlar Kurulu bu yetkiyi devralmışsa bunu açıklamaları lazım. Biz bilmeliyiz ki Meclis artık hiç yasa yapmayacak. Yeni Anayasayı da KHK ile mi çıkaracaksınız?” diye sordu.