29 Ağustos 2017 10:03

‘20 gün kala öğrencileri neden öğretmensiz bıraktınız?’

Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin Doğan ve KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik bölge illerinde yüzlerce öğretmenin sürgün edilmesine tepki gösterdi.

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

Diyarbakır’da 264, Elazığ’da 72, Antep’de 51, Van’da 51, Urfa’da 367, Mardin’de 120, Dersim’de 62 Eğitim Sen üyesi öğretmen sürgün edildi. OHAL ilanından sonra Kanun Hükmünde Kararnameler ile çok sayıda öğretmen ve akademisyen görevlerinden ihraç edilirken bu kez de okulların açılmasına sayılı günler kala bölge illerinde yüzlerce öğretmenin sürgün edilmesi eğitime yeni bir ‘darbe’ olarak değerlendirildi. 

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Doğan, bölgede yüzlerce öğretmenin sürgün edilmesini gazetemize değerlendirdi. Hükümetin açığa alınan ve geri dönen öğretmenleri şimdi de sürgün ettiğini belirten Doğan,  “Okulların açılmasına 20 gün kala bakanlık nasıl bir öngörüsüzlük ve mantıkla öğrencileri öğretmensiz bırakıyor” diye sordu. Doğan, sessiz kalan konfederasyonları eleştirerek, sonuna kadar üyelerinin yanında olacaklarını vurguladı. 

KESK’e bağlı Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Doğan, birçok ilde öğretmenlere yapılan il dışı sürgünlerin açığa alındıktan sonra geriye dönenler arasında olduğunu söyledi. Ellerine ulaşan son bilgileri paylaşan Doğan, Diyarbakır’da 264, Elazığ’da 72, Antep’de 51, Van’da 51, Urfa’da 367 Eğitim Sen üyesinin il dışı sürgün edildiğini açıkladı. Mücadele ederek binlerce üyelerinin geri döndüğünü ve bunun önemli bir kazanım olduğunu belirten Doğan, şimdi de eğitim emekçilerin hukuksuzca sürgün edildiğini ifade etti. Sürgünler için herhangi bir gerekçe gösterilmediğini dile getiren Doğan, “29 Aralık grevi bir gerekçe yapılıyorsa; grev anayasal bir haktır ve bu konuda yargı kararları bulunuyor. Herhangi bir basın açıklamamız gerekçe gösteriliyorsa; basın açıklaması hakkı OHAL’de bile düzenlenmiş maddesi olan bir haktır” dedi. Hükümetin açığa alınan öğretmenlerin işlerine geri dönmesini kabul ederek doğru bir adım attığını, ancak şimdi açığa alındıktan sonra geri dönenlerin de olduğu çok  sayıda öğretmeni sürgün ettiğini ifade eden Doğan, hukuksal ve eylemsel olarak arkadaşlarının yanında olacaklarını söyledi.

İl dışına sürgün edilmek istenen öğretmenlerin yine öğretmen olan eşlerinin de bu durumdan mağdur olduğunu kaydeden Doğan, yine öğrencilerin de olumsuz etkileneceğine dikkat çekti. Doğan, “Okulların açılmasına çok az bir süre kaldı. Birçok öğrencinin öğretmensiz kalması söz konusu. Okulların açılmasına 20 gün kala bakanlık nasıl bir öngörüsüzlük ve mantıkla öğrencileri öğretmensiz bırakıyor? Öğretmen arkadaşlarımızı açısından da öğrencilerimiz açısından da olumsuz bir tablo. Gerçekten akıl almaz, mantık almaz, eğitim sürecinden sorumlu bir bakanlığın dünyanın hiçbir yerinde yapmayacağı bir uygulamadır bu” diye konuştu.

DİĞER KONFEDERASYONLAR OLMAMIŞ GİBİ DAVRANIYOR

Öte yandan ihraç edilenlerin yüzde 97’sinin diğer konfederasyonlara üye olduğuna dikkat çeken Doğan, Aktif Eğitim-Sen, Memur-Sen, T. Kamu-Sen ve Kamu-İş’ten ihraç edilen, açığa alınanların çok daha fazla olmasına rağmen bu konfederasyonların bir şey olmamış gibi tavır aldığını vurguladı. 

HÜKÜMET GERİ DÖNECEKLERİNİ BİLİYOR

Son yayınlanan KHK ile akademisyenlere de sürgün yolu gözükmüştü. Buna ilişkin de değerlendirmede bulunan Doğan, “Üniversitelerde de hukuksuz bir süreç işletilerek akademisyenlerin kendi okullarına dönmelerinin önü kapatılıyor. Hükümet de bakanlık da açığa aldıkları, ihraç ettikleri kamu emekçilerinin önünde sonunda geri döneceğini biliyor. Açığa alınanlar geri dönmüştü. Hukuksal olarak sıkışacaklarını bildikleri için sürgün gibi yöntemlerle önlem alıyorlar. Ancak bu sürecin sonunda yine biz kazanacağız” dedi. 


‘BAYRAMI ZEHİR ETTİLER’

Eğitim Sen Antep Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında Eğitim-Sen üyelerine yönelik çıkarılan sürgün kararı protesto edildi. KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve Eğitim Sen MYK Üyesi Ahmet Karagöz’ün de katıldığı toplantıda özellikle sürgün kararının tarihine dikkat çekildi ve “AKP bir kez daha emekçilere bayramı zehir etti” denildi. 

KESK’e bağlı sendikaların şube temsilcileri ve çok sayıda üyenin de katıldığı, Eğitim Sen Antep Şubesi’ndeki toplantıda basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ersönmez okudu. “Sendikal faaliyet nedeniyle üyelerimizin sürgün edilmesi suçtur” diyen Ersönmez, “Milli Eğitim Bakanlığı hukukla zayıflayan ilişkisini iyice koparmış ve hükümetin ceza infaz kurumu gibi hareket etmeye başlamıştır” dedi. Ersönmez’in ardından Eğitim-Sen MYK Üyesi Ahmet Karagöz söz aldı. AKP iktidarının KESK üye ve yöneticilerine yönelik baskılarına dikkat çeken Karagöz, “Gözlerimizde aradıkları korkuyu bulamayacaklar. Örgütsel ve hukuksal mücadeleyi sonuna kadar sürdürerek arkadaşlarımızın tekrar görev yaptıkları okullara geri dönmelerini sağlamak için yeni eylem ve etkinlikler de örgütlemek zorundayız” dedi. 

‘KHK İLE ÜLKE YÖNETİYORLAR’

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik öncelikle hem Eğitim Sen hem de KESK’e bağlı tüm diğer sendikalardaki üyeleriyle kurdukları dayanışma bağına dkkat çekti. “Başından beri fiili demokratik mücadele yürüten hem sendikamız Eğitim-Sen hem konfederasyonumuz KESK açığa alınan, sürgün edilen, ihraç edilen üyelerimizle maddi manevi dayanışma ilişkisini bugüne kadar yürütmüştür bundan sonra da devam edecektir” diyen Bozgeyik son yaşanan sürgünlere kadar geçen süreye değindi ve “KHK rejimiyle Türkiye’yi yönetmeye çalışıyorlar” dedi. Bozgeyik’in açıklmaası şu sözlerle sürdü: “Sizler de izliyorsunuz, özellikle bu çıkarılan 28 tane KHK ile sadece kamu emekçilerinin iş hakları feshedilmiyor. Türkiye’de halkın iradesiyle seçilmiş parlamento etkisiz hale getirilerek fiilen ortadan kaldırılıyor. Sağlıkla ilgili, eğitimle ilgili, kamusal yaşamla ilgili, yerel yönetimlerle ilgili birçok yasal mevzuat bu antidemokratik KHK rejimiyle düzenleniyor ve Türkiye böyle yönetilmeye çalışılıyor. Bugün gelmiş olduğumuz noktada ciddi bir faşizan süreçle karşı karşıyayız. Önümüzdeki dönem de bu baskıların artacağını düşünüyoruz.”

‘GERİ ÇEKİLME YOK’

“AKP’nin, KESK üzerinden uygulamaya çalıştığı politika aslında tüm emekçi kesimlere ve halklara yönelik uyguladığı politikalardaki ‘sürgün’ ve ‘soykırım’ anlayışının ürünüdür” diyen Bozgeyik, “Bu politikaları, bu antidemokratik uygulamaları kabul etmiyoruz” dedi. Her türlü yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde diplomatik girişimleri sürdüreceklerini söyleyen Bozgeyik, “Tabi ki tüm üyelerimizle birlikte etkin, fiili, meşru mücadelemizi de yükselterek arkadaşlarımızın görev yerlerine geri dönmeleri ve tüm diğer hukuksuzlukların ortadan kaldırılması için mücadele edeceğiz” dedi. Bu mücadele için dayanışma çağrısı da yapan Bozgeyik açıklamasını şu szölerle tamamladı: “Geri çekilme yok! Bu konuda demokrasi, barış ve emeğin hakları için mücadele eden herkesi de dayanışmaya ortak mücadeleye çağırıyoruz.” (Antep/EVRENSEL)


‘ACİL ORTAK MÜCADELEYE İHTİYAÇ VAR’

Eğitim Sen Diyarbakır’da yaptığı açıklamayla kentte 264 eğitim emekçisinin Orta Anadolu’nun çeşitli yerlerine sürgün edilmesini basın açıklamasıyla protesto etti. Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube binasında yapılan açıklamaya sürgün edilen öğretmenler, KESK’e bağlı sendika yöneticilerinin yanı sıra MYK üyeleri de katıldı. “Emek, özgürlük, barış mücadelemiz sürgün edilemez” pankartının asıldığı Eğitim Sen binasında emekçiler, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Gün gelecek devran dönecek Erdoğan halka hesap verecek” sloganları attı.

Yapılan basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Eğitim Sen 1 No’lu Şube Eş Başkanı Abbas Şahin, iktidarının emekçileri daha fazla sindirmek için faşist uygulamalarını günden güne arttırdığını söyledi. 

‘ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNDEN ENDİŞE EDİYORUZ’

2008 yılından bu yana yürürlüğe koymak isteyip de bir türlü koyamadıkları rotasyonun çok önceleri hazırlanmış bir planın ilk adımları olduğunu dile getiren Şahin, şunları söyledi: “Çünkü ‘rotasyon’, ‘ şark ıslahat planının’ yani sürgün ve göç ettirmenin günümüzdeki maskelenmiş adı olarak karşımıza çıkmaktadır.  Eğitim ekmekçilerine yönelik bu ‘tehcir/göçertme’ politikasının bir başka trajik boyutu ise,  bugüne kadar kendini halkımızın temel insani ve ahlaki değerlerine bağlı kalarak öğrencilerini korumaya adayan sendikamız üyesi arkadaşlarımız işyerlerinden ayrıldıkları an masum çocuklarımız faşist zihniyetlerle örgütlenmiş her kademedeki okul personellerinin başta asimilasyon olmak üzere her türden şiddet, taciz ve tecavüzlerinin açık hedefi olacağı endişesini taşımaktayız. Halkımızı ve kamuoyunu masum çocuklarımıza sahip çıkmak için duyarlı olmaya davet ediyoruz.” 

KHK ve OHAL’in yarattığı ağır toplumsal bunalımda ülkenin özgürlük ve demokrasiye ihtiyacının arttığını bir kez daha hatırlandığını söyleyen Şahin, “‘eşitlik/özgürlük ve adalet’ kavramlarının toplumsal sorunu ortadan kaldıracak yegane reçete olduğu bilinciyle, farklı toplumsal katmanların ortak bir mücadele ve dayanışma ağını örgütlemeye acil ihtiyaç olduğunu bütün demokrasi güçlerine bir kez daha hatırlatıyoruz” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)


HDP: İKTİDARDAN EĞİTİMCİLERE BAYRAM HEDİYESİ: SÜRGÜN

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, yaptığı yazılı açıklamayla eğitimcilerin sürgün edilmesine tepki gösterdi. Hükümetin eğitim emekçilerini cezalandırmayı sürdürdüğünü söyleyen Temelli, “Milli Eğitim Bakanlığı bir ceza infaz kurumu gibi hareket ederek, eğitim emekçilerini sürgüne gönderirken, evli olanların ailelerini parçalamaktan da geri durmamıştır. Bu siyasi karar hem hukuksuzdur hem de sadece eğitim emekçilerine yönelik bir hak gaspı değildir. Aynı zamanda sendikal faaliyetlere, örgütlenme hakkına da yönelik ağır bir saldırıdır. İktidar yandaşı olmayan sendikalarda örgütlü olanlara yönelik ağır bir gözdağıdır” dedi. 

Hükümetin tutumunun adaletsizliğin ve hukuk tanımazlığın en bariz örneklerinden biri olduğunu kaydeden Temelli, şunları kaydetti: “Yıllardır bir kamusal hizmet olarak parasız, laik, bilimsel, nitelikli, demokratik ve ana dilinde eğitim mücadelesini onurla ve kararlılıkla sürdürenlere yönelik bu tutum kabul edilemez. Dayanışmanın ve ortak mücadelenin vazgeçilmezliği bir kez daha kendini göstermektedir. Bu baskı ve hukuksuzluk karşısında hiç kimse yalnız değildir. Eğitim Sen’in üyelerine, eğitim emekçilerine yönelik sürgün, baskı ve soruşturmalar demokrasi mücadelesini geriletemez. Bu hukuksuz sürgünler karşısında her türlü hukuk mücadelesinde birlikte olacağımızı, demokratik muhalefeti susturma amaçlı bu uygulamalara karşı birlikte mücadele edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Bugünümüzü ve geleceğimizi faşizan bir zihniyetle teslim almaya çalışanlar bilmeli ki, bu çıkmaz bir yoldur ve bu gidiş ortak mücadele ile mutlaka durdurulacaktır.” (Diyarbakır/EVRENSEL)


‘AİLE BİRLİĞİNİ DE PARÇALIYORLAR’

Urfada, 367 üyelerinin sürgün edildiğini söyleyen Eğitim Sen Urfa Şube Başkanı İsmail Tutal, tüm ilçe temsilcilerinin ve sendika yönetiminden iki kişi hariç tamamının da sürgün edildiğini söyledi. Kendisinin de Afyon’a sürgün edildiğini söyleyen Tutal, “Yedek yönetimimiz dahi sürgün edildi. Geçen yıl 462 arkadaşımızı bayram arifesinde açığa aldılar. Bu arkadaşlarımızdan bazıları göreve iade edildi, kimi ihraç edildi, kimi de cezaevine konuldu. Bu yetmemiş olmalı ki bu bayram arifesinde de, okulların açılmasına günler kala 367 arkadaşımızı sürgün ettiler. Urfa’nın eğitim durumu çok vahim. Türkiye’nin en sıkıntılı yeridir. Yaklaşık 600 bin civarında mülteci bulunduruyor, on  binlerce mülteci çocuğu, okullara dağılmış durumda. Dersliklerdeki öğrenci sayısı kalabalık, öğretmen sayısı yetersiz” dedi. Sürgünlerde aile birliğinin de parçalandığına dikkat çeken Tutal, “Örneğin, evli olan arkadaşlarımızın birini Erzurum’a diğerini Bursa’ya ya da birini Çorum’a diğerini de Yozgat’a sürgün ediyorlar. Böyle onlarca örnek var. Anayasa’nın 41. maddesi aile bütünlüğünün koruması yükümlülüğünü içerir. Ama devlet arkadaşlarımıza büyük bir kinle saldırıyor. Bu bilinçli yaptıklarına inanıyoruz. Çünkü bunu bir bakanlık yapıyor. Gözaltına alınan üyelerimizin evlerine yapılan baskında, üyelerimiz çocuklarının gözleri önünde yatırılarak, ters kelepçeyle tutuldu. Saatlerce evleri arandı. Bu kin değildir nedir? Ama biz asla ve asla demokrasiden, demokratik taleplerimizden, çocuklarımızın geleceğinden vazgeçmeyeceğiz. Gözdağı verip aylarca bizi açığa aldılar, bunun üstüne de sürgünlerimiz eklendi. Meşru mücadelemizle bu kararları geri aldıracağız” dedi. (HABER MERKEZİ)
 

ÖNCEKİ HABER

İhraçların insanlar üzerindeki etkisi raporlaştırıldı

SONRAKİ HABER

Türkiye’de faaliyet sürdüren yabancı firma sayısı 52 bin 757

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa