CHP’li Tezcan: Bu bir zulümdür bu bir sürgündür
CHP’li Tezcan bölge illerindeki öğretmenlerin sürgün edilmesine tepki göstererek: “Bu bir zulümdür, bu bir sürgündür’ dedi.
CHP’li Tezcan bölge illerindeki öğretmenlerin sürgün edilmesine tepki göstererek: “Bu bir zulümdür, bu bir sürgündür’ dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde kamu emekçilerine dönük saldırı ve kıyım devam ediyor. KESK üyesi öğretmenler sürgün ediliyorlar. Bu bir zulümdür, bu bir sürgündür. 20 Temmuz darbesinin verdiği yetkiler sürgün ve zulüm kararnamesiyle intikam almaya dönüştürülmüş. Hükümetten isteğimiz derhal bunu geri çeksinler” dedi.
‘SALDIRI VE KIYIM’
ANKA’ya konuşan Tezcan, Eğitim-Sen üyesi öğretmenlerin sürgün edilmesiyle ilgili şunları söyledi:
“Türkiye’de 20 Temmuz darbe hukuku devam ediyor. Haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde kamu emekçilerine dönük saldırı ve kıyım devam ediyor. KESK üyesi öğretmenler sürgün ediliyorlar.
‘ZULÜM DÜZENİ’
Hukuken örgütlü olmaktan kaynaklanan haklı bir protestoyu yaptılar diye yargı kararlarına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı, hükümet, KESK üyelerini sürgün etti, bu kamu emekçilerinin örgütlenme ve demokratik mücadele hakkına saldırı olmanın ötesinde-saldırıdır- ayrıca bunun ötesinde özellikle intikam alırcasına karı koca ayrı yerlere tayin çıkararak evrensel hukuku ve yerleşmiş yargı kararlarını da tanımayan bir zulüm düzeni içinde olduğumuzu gösteriyor hükümet.
‘BU BİR SÜRGÜNDÜR’
Bu bir zulümdür, bu bir sürgündür, bu bir disiplin önlemi değil, bu çok açık zorba iktidarların sürgün ve zulüm yöntemidir. Milli Eğitim Bakanı’yla daha önce bu konuda görüşmüştük. Hükümet yetkilileriyle bu konuda daha önce görüşmüştük. Bu öğretmenleri ailelerinden ayırmayın, yerlerinden, yurtlarından ayırmayın diye. Çocukları okula gidiyor, şu anda çocuklarını okuldan alacaklar, başka bir yere sürgün edilecekler, eşleri ayrı bir ile kendileri ayrı bir ile veriyor, aileyi parçalamaktır. Bunun hiçbir biçimde adaletle, hukukla ve vicdanla izah edilebilir bir yanı yok.
‘SÜRGÜN VE ZULÜM KARARNAMESİYLE İNTİKAMA ALMAYA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ’
20 Temmuz darbesinden sonra hükümetin niyetinin FETÖ ile mücadele etmek değil, aslında bütün muhalefeti yok etmek, kendi karşısındaki bütün muhalefeti yok etmek niyetinde olduğunu söylemiştik, çok daha önceden yapılmış haklı bir protesto eylemini bahane göstererek 20 Temmuz darbesinin verdiği yetkiler sürgün ve zulüm kararnamesiyle intikam almaya dönüştürülmüş.
‘DERHAL BUNU GERİ ÇEKSİNLER’
Hükümetten isteğimiz derhal bunu geri çeksinler. Öğretmenlere bu zulmü yapmak Türkiye’de Milli Eğitim’e vurulacak en büyük darbedir. Kendi anlayışları etrafında bir eğitim sistemi kurabilmek için eğitimde yarattıkları tahribat Türkiye’yi 15 Temmuz’un eşiğine getirmişti. Laik demokratik aydın bir Türkiye kurmak için öğrenci yetiştiren öğretmenlere dönük bu zulüm Türkiye’yi aslında karanlığa taşıma projesinin bir başka adımıdır. Hükümet derhal bu kararı geri alsın. Bu uluslararası hukuk anlamında da sendikal örgütlenmeye dönük bir saldırıdır. Uluslararası çalışma mevzuatı ve sendika mevzuatının uluslararası sözleşmelerin de ihlali anlamına gelir.” (HABER MERKEZİ)
TANRIKULU BÖLGEDEKİ EĞİTİM SEN ÜYESİ ÖĞRETMENLERİN SÜRGÜNÜNÜ MECLİSE TAŞIDI
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Bölge illerindeki Eğitim-Sen’e bağlı öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı’nca sürgün edilmesini Meclis gündemine taşıdı.
Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na sunduğu soru önergesi ile öğretmenlerin sürgün edilmesini sordu. CHP’li Tanrıkulu, Şanlıurfa’da 367, Diyarbakır’da 264, Gaziantep’te ise 51 Eğitim-Sen üyesi öğretmenin, bayram öncesi ve okulların açılmasına sayılı günler kala il dışına sürgün edildiğini belirterek, “Benzer sürgün kararlarının hukuksuzluğu birçok kez AİHM, Yüksek Yargı ve Mahkemeler tarafından tespit edilmiş ve kimi zaman da Eğitim-Sen üyelerine tazminat ödenmesine hükmeden kararlar verilmiştir” dedi.
Tanrıkulu bu gerekçelerle Yıldırım’a şu soruları yöneltti:
“* Eğitim-Sen üyesi Diyarbakır merkez ve ilçelerinde 264 öğretmen, Urfa’da 362, Antep’te 68,Tunceli’de 62 Batman ve Mardin’de yüzlerce öğretmenin Hükümete muhalif oldukları gerekçesiyle mi sürgün edilmiştir?
* Hükümeti eleştirmek ne zamandan beri sürgün gerekçesi olmuştur?
* Öğretmenlerin sürgün gönderildiği iller hangi kritere seçilmiştir?
* Bu illerin ve okulların kasıtlı olarak seçildiği iddiası doğru mudur?
* 8.Okullardaki müdür ve müdür yardımcılarından isim istenmiş midir? Bu isimler kim tarafında istenmiştir?” (HABER MERKEZİ)