Sendikamızdan utanır duruma geldim
Kayseri'den bir sözleşmeli memur, geçtiğimiz günlerde imzalanan 2018-2019 yıllarını kapsayan toplusözleşmenin iş yerindeki yankılarını yazdı.
Sözleşmeli memur
Kayseri
Merhaba Evrensel okurları. Sizlerle geçtiğimiz gün imzalanan memurların ve emeklilerin toplusözleşmesine dair iş yerimizdeki tartışmaları paylaşmak istedim.
Kamu-Sen üyesi bir arkadaşım, “Toplusözleşmenin bu kadar hızlı bir şekilde imzalanması bir oyun olduğunu açıkça ortaya çıkarmıştır. Malumsen sendikası 2 milyon memur ve 1 milyon emekliyi satışa getirerek, satış sözleşmesini imzalamıştır. Bu malumsen yine hükümetin sendikası olduğunu göstermiştir. Bu sendikayı yetkili yapan bizleriz, torpil işi olan bu sendikaya koşuyor” diyerek tepki gösteriyor.
Başka bir Kamu-Sen üyesi ise, “‘İdareci olmam lazım’ dedin üye oldun, ‘Başıma bir iş gelmesin’ dedin üye oldun, ‘İşyeri amirleri ile aram iyi olsun’ dedin üye oldun, ‘Rüzgar buradan esiyor’ dedin üye oldun, böyle diye diye 997 bin kişi üye oldu” diyerek sendikanın sendika dışında her şeye dönüştüğünü ifade ediyor.
“Toplusözleşme masasında satıldın memur kardeşim” diyen bir diğer Kamu-Sen üyesi de, “Birilerinin siyasi ikbaline merdiven oldun. Sırtına bastılar ve vekil oldular. ‘Biz siyasi iktidara payanda olarak sendikacılık yapılmaz’ dedik. Buyur şimdi buçukları bozdurup harcarsınız” dedi.
Bu kadar tepkinin üzerine Memur-Sen üyesi arkadaşlar ise savunmalarını şöyle yaptı:
“Bu satış sözleşmesini kabul edemem. Kaç sözleşmedir hep satışa getiriyorlar. Ben istifa ettiğimi burada sizlere belirteyim.”
“Sendikamızdan utanır duruma geldim artık. Ben de istifa edeceğim bu sendikadan.”
“Bizi merdiven olarak kullanıp vekil, daire başkanı ve müdür olarak çalışanlara hakkımı helal etmiyorum. Ben de istifa edeceğim.”
Evet, bir çok kişi bu sözlerle beraber sendikalarından istifa etti. Bunu yapmakta ve tepkilerinde haklı olsalar da, satışa karşı çıkan insanları sendika yönetimlerine getirmek daha doğru olmaz mı? Bu anlayışı sendikal anlayış haline getirmek daha iyi olmaz mı? Biraz daha konuşmak, sohbet etmek gerek. Bu durum nasıl değişecek?