Bayram gelmiş neyime

Kamile KARKUŞ

Cemre ÇİĞDEM

Kocaeli

Kurban Bayramı yaklaşıyor. Kurban sözcüğünün pek çok anlamı var bunlardan bazıları yakın olma, yaklaşma, hediye verme ve adak sunma. Peki gerçekten insanlar birbirlerine yaklaşıyorlar mı yoksa herkes herkese gösteriş yapmaya, birbirine yabancılaşmaya devam mı ediyor? Yoksulluk sınırının altında yaşayan 12 milyondan fazla insanın açlığı paylaşmakla bitecek mi? Peki, biz öğrenciler için ne anlama geliyor bayram? Ailesi, komşusu, akrabası kurban kesebilmişse eğer donduruculardaki buzlar yerini etlere bırakabilecek kısa bir süre. Bayram sonrası, bizler tıpkı bursumuzu ilk aldığımız günlerde olduğu gibi bir hafta et yiyebileceğiz. Yani şanslı olanlarımız. Burs demişken KYK bursunuz ile 10 kilo et alabileceğinizi fakat o ay sokakta yatmanız, yola çıkmamanız, içecek ya da ekmek almamanız  gerektiğini biliyor muydunuz? Uzun lafın kısası sadece 10 kilo et ile bir ayı geçirebileceğinizi biliyor muydunuz? Bayramlarda her zaman olduğu gibi diyet listeleri öneriler televizyonlarda, gazetelerde de boy gösteriyor. Bizlerde bu sayfadan sizlerle kendi diyet listemizi paylaşıyoruz.

ÖĞRENCİLER İÇİN DİYET LİSTESİ

Özellikle ailenizin yanındayken taştan yumuşak ne bulursanız yiyin. Adeta develerin hörgüçlerinde zor zamanları için yiyecek depolaması gibi sizde midenizi doldurabildiğiniz ölçüde doldurun. Dikkat etmeniz gereken tek nokta midenizi genişletmeyin sonra öğrenci evinize döndüğünüzde doldurmanız zor olur.
Kahvaltı yapma ihtimaliniz varken sofrada yiyebildiğiniz her şeyden yiyin. Menemenin dibini ekmekle güzelce sıyırın. Günün ilerleyen saatlerinde aşırı yemekten kaçınmayın. Çok çok sık sık yemek yiyin. Tıkandığınızı hissettiğinizde okul zamanı makarnanın dibini ekmekle sıyırdığınızı hatırlayın. Yavaşça yemeye devam edin.
Etin ne şekilde pişirildiği çok önemli değil. Et olsun da gerisi teferruat.
Bayramın ilk günlerinde kurban eti sert olur mitlerine inanmayın. Kavurmayı en seri kaşık darbeleriyle mideye indirin.
Hayvanın tüketebileceğiniz tüm yerlerini tüketin.
Etlerden size düşen kısım olursa şoklayıp öğrenci evinize götürün ve bir hafta keyfini sürün.
Bayram tavsiyelerimiz burada sona eriyor.

SON FASULYEYİ İYİ DEĞERLENDİRECEKTİK

Şimdi hayatın gerçekleriyle yüzleşelim. Beslenme deyince bizler için korkunç bir tablo çıkıyor karşımıza. Annelerimizin, nenelerimizin hazırladığı kışlık konservelerle, kurutulmuş sebzelerle, köy varsa eğer oradan gelen peynirle, zeytinle bir yılı geçirmeye çalışıyoruz. Erzak stokunun dibi görünmeye başladığında bir telaş sarıyor hepimizi. O son kavanoz fasulye adeta evin en değerli varlığı haline geliyor. Sonra bize yine hüsran, yine akşamüzeri gittiğimiz pazardan ezilmiş sebzeyi meyveyi almak kalıyor.Yurtlarda kötü yemekler yüzünden zehirlenenlerimiz, üniversiteye başlayınca kilo verenlerimiz, makarna yemekten bunalıma girenlerimiz ve daha birçokları... Eğitim hakkımız, barınma, ulaşım, beslenme dertlerimizin gölgesinde kalıyor. Savaşa, sermayedarlara, yandaşlara ve üniversite kapılarına (Sakarya Üniversitesi'ne 2.7 milyonluk kapı) değil eğitime bütçe istiyoruz. Devlet üniversitelerinde her geçen gün zam yapılan yemekhanelerin yanında özel üniversitelerdeki öğrenciler de sıkıntı çekiyor. Tam burslu okumalarına rağmen yemekhaneye günlük 15 lira vermemek için sefer taslarını akşamdan hazırlayıp okula götürüyorlar. Herkesin insanca koşullarda yaşayabileceği, eğitim hakkımızın korunduğu, barınma beslenme gibi sorunlarımızın çözüldüğü bir öğrencilik yaşamı istiyoruz. Her fırsatta öğrenci yemekhanelerine zam yapmaya çalışacağınıza, sermayedarlara biraz daha az vergi indirimi yapmayı deneyin.