24 Temmuz 2012 03:39

Adliyelerde iş yükü bezdiriyor

Özellikle büyük illerde adliyeler; çalışanlar için “uzun saatler çalışma, angarya, kreş, yemekhane ve ulaşım sorununun çözülemediği” yerler durumunda. Akşamları geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalan adliye çalışanları, özellikle de katipler, çoğu hafta sonları 09.00-21.00 aras

Adliyelerde iş yükü bezdiriyor
Paylaş
Sultan Özer / Şükran Doğan

Adliye çalışanları arasında yapılan yoklama sonucu oluşturulan rapor, Büro Emekçileri Sendikası (BES) Adliye İşyeri Temsilciliği tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na da sunuldu. Ancak bugüne kadar sorunlarına bir çözüm gelmedi.

Savcılığa da iletilen rapora göre adliye çalışanlarının sorunları saymakla bitmiyor. Adeta “Derdiniz bir değil, bin” dedirtircesine yığınla sorunları olan adliye çalışanları; yoğun iş temposu ve stres altında çalışmak zorunda kalıyorlar. Yeni mahkemeler ve soruşturma büroları açıldıkça iş yükleri daha da artan adliye çalışanları, bu mahkemelere yeni personel alınması gerekirken, yükün eski çalışanlara yıkıldığını ifade ediyorlar.

ÇALIŞANLARA SERVİS YOK

Kimi zaman çalışma sürelerinin hafta içi akşam saat 20.00-21.00’lere kadar sürdüğünü belirten çalışanlar, nöbetlerden sonra evlerine gitmekte de zorlanıyorlar. Nöbetçi personel, akşam geç saatlere kadar görev yaptıktan sonra evlerine kendi olanakları ile dönmek zorunda kalıyor. Oysa hakim ve savcılar nöbet sonrası tahsis edilen araçlarla evlerine bırakılıyorlar, aynı yerde çalışan diğer personel yararlandırılmıyor. Üstelik bu nöbetler karşılığında izin ya da ücret de verilmiyor. Adliyelerde servisler sadece hakim ve savcıların ikamet ettikleri Adalet Bakanlığı lojmanlarının bulunduğu yere göre belirlendiği için çalışanların çok az bir kısmı servislerden yararlanıyor. Çalışanların büyük çoğunluğu ise servislerden yararlanamıyor.

Yemekhanenin fiziki koşullarının yetersizliği de bir başka sorun. Bu nedenle çalışanlar uzun kuyruklar oluşmasından ve öğlen yemek arasındaki zamanını yemek kuyruğunda geçirmek zorunda kalmaktan şikayetçi. Bu sıkıntının nedenlerinden biri de yemekhanenin yarısının, tüm çalışanların yaklaşık onda birine denk düşen hakim ve savcıların kullanımına tahsis edilmesi.

Yemek kaliteleri düzelmezken, yemek kartı fiyatının yaklaşık yüzde 22 oranında artmasına da isyan eden çalışanlar, buna ek olarak yemekhanenin adli tatillerde kapalı tutulması nedeniyle de mağduriyetlerinin arttığını ifade ediyorlar.

PERFORMANS ÇALIŞMA BARIŞINI BOZUYOR

Bütün bu olumsuzluklara performansa dayalı uygulama da ekleniyor. Başsavcılık tarafından “altın kampanyası” ve “cep telefonu” ödülü şeklinde sürdürülen performans uygulamaları bütün bu sorunlar arasında çalışanların iş barışını da bozuyor.

Sosyal Hizmet Uzmanı, Pedagog ve Psikologlar odaları hatta masaları dahi olmadığından görüşmelerini kalemde veya duruşma salonunda yapmak zorunda kalırken, engelli personel olumsuz hava koşullarında engelli kamu personeline verilen idari izinlerden de genellikle yararlandırılmıyor.
Bütün bu sorun ve sıkıntılarını bir rapor halinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na ileten BES Adliye İşyeri Temsilciliği, bu sorunlarının biran önce çözülmesini bekliyorlar. (Ankara/EVRENSEL)


ÇALIŞMA ORTAMI PSİKOLOJİLERİNİ BOZUYOR

Birleştirilen ticaret mahkemelerinde, iki mahkemenin kalem işlerinin tek kalemde yürütülmesi de başka bir sorun. Kalem odalarının küçük ve tüm duvarların dolapla kaplanmış olması da çalışanları sanki arşivde çalışıyormuş psikolojisine sokuyor.

Masa ve bilgisayar sıkıntısı da etkin ve verimli çalışmayı engelleyen başka bir sorun. Çalışma koşullarının son derece yetersiz olduğunu da belirten adliye çalışanları,  toz içinde, kirli ortamda, böcek ve farelerle iç içe çalışmak zorunda kaldıklarına da dikkat çekiyorlar.
Hizmetli sayısının yetersizliği nedeniyle yeterli temizlik yapılamıyor, kalemlerde yeterince masa, dolap, tarayıcı, fotokopi makinesi, bilgisayar olmayıp daracık odalarda iç içe çalışmak zorunda kalıyorlar.

YENİLMEYEN YEMEĞİN PARASI

Yemekhanede günlük yerine aylık fiş uygulaması da çalışanları mağdur eden başka bir konu. Bu durumda kimi zamanlarda yemedikleri yemeklerin parasını da ödemek zorunda kalan çalışanlar, ücretlerin günlük alınmasını talep ediyorlar. Mağduriyete örnek olarak da “elektrik ve sıhhi tesisat teknisyenlerinin 24 saat nöbet tutup, ertesi iki gün izinli olmalarına rağmen yemek ücretini ödemelerini” gösteriyorlar. Ayrıca birçok mahkemede duruşmaların öğlen saatlerinde de devam etmesinden dolayı çok sayıda çalışanın, ücretini ödediği halde yemekhaneden yararlanamadığı da söylüyorlar.

AİLELERİNE ZAMAN AYIRAMIYORLAR

Çoğu mahkeme katipleri hafta sonları 09.00-21.00 arası çalışarak dosyalarını bitirmeye çalışıyorlar. Bundan dolayı da ailelerine, eş ve çocuklarına, hiçbir sosyal etkinliğe zaman ayıramıyorlar. “Zorunlu değil, ama zorunlu” diyen çalışanlar, kimsenin “ben mesaiye kalmam” diyemediğini söylüyor, “metazori” geldiklerini ifade ediyorlar. Zira dosyaların bitmemesinden katiplerin sorumlu tutulduğunu ifade ediyorlar. Herkesin “fazla mesai” adı altında aylık 200 lira aldıkları adliyelerde bu miktar çalışan-çalışmayan herkese veriliyor ve üstelik bu da 666 sayılı KHK’ya dayanılarak yıl sonunda kaldırılacak.

ÖNCEKİ HABER

Cehennemdere’de doğa katliamı

SONRAKİ HABER

Suriyelilerin kaderini ÖSO mu belirliyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa