'Heron saldırısındaki suç örtbas edilmek isteniyor'
HDP'li vekil Nihat Akdoğan, Hakkari'deki heron saldırısıyla ilgili sorumluların yaşananları gizleme çabasında olduğunu söyledi.
Hakkari’ye bağlı Oğlu (Talê) köyünde Mehmet Temel’in (35) yaşamını yitirdiği 3 köylünün de yaralandığı Heron (İnsansız hava aracı) saldırısının yankıları devam ediyor. Olayın yaşandığı ilk günden bu yana gelişmeleri ailelerle birlikte takip eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, sorumluların yaşananları saptırma ve gizleme çabasında olduğunu kaydetti.
‘SERVİS EDİLEN BİLGİLERLE GERÇEKLER ÖRTÜŞMÜYOR’
ANF’ye konuşan Akdoğan, bazı medya organlarının “İşbirlikçi öldürüldü” şeklinde yaptıkları haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, yaşanan olay ile servis edilen bilgiler arasında büyük bir fark olduğunun altını çizdi. Örgüt üyesi olarak lanse edilen kişilerin kentte bilinen ve tanınan işçi, emekçi kişiler olduğunu ifade eden Akdoğan, “Örgüt üyesi, olarak lanse edilenlerin Hakkari halkı tarafından tanınan ve her birisinin 3-5 çocuğunun olduğu, kimisinin esnaf, kimisinin emekli olduğu ve halk tarafından iyi bilinen insanlar olduğu net bir şekilde anlaşıldı” diye konuştu.
‘MEHMET’İ BÜTÜN HALK TANIR’
Mehmet Temel’in taziye çadırını ve oradaki çocuklarına dikkat çeken Akdoğan, “Bugün burada taziyesi kurulan ve örgüt üyesi olarak lanse edilen Mehmet Temel’in Mert, Merve ve Fidan adında 3 çocuğu bulunuyor. Mehmet’i buradaki bütün halk tanır. Yaralı Musa Tarhan’ın 8 çocuğu var, ayrıca bu yurttaş bir dönem muhtarlık yapmıştır. İbrahim Sak ise emeklidir. Valilik ilk açıklamasında ‘örgüt üyelerinin’ vurulduğunu, daha sonra yaptığı açıklamada ise olayın içinde sivillerin de olduğunu ve burada bir toplantının yapıldığını söylüyor. Bizler yaşanan olayın aydınlatılması için HDP olarak Van’dan gelen parlamenter arkadaşlarımızın da içinde yer aldığı bir heyet oluşturulduk” dedi.
‘GÖRÜŞMEYE İZİN VERİLMİYOR’
HDP heyeti olarak hem hastanede yatan yaralıların ziyaret edilmesi hem de köyde olayın yaşandığı bölgedeki köylülerle görüşmeler yapmak için Hakkari Valiliği nezdinde girişimlerde bulunduklarını aktaran Akdoğan, bu girişimlerden olumlu sonuç alamadıklarını ifade etti. Akdoğan, “Heyet olarak ilk günden beri gözaltında tutulan ve kimseyle görüştürülmeyen 3 yurttaşımızın durumunu öğrenmek için görüşmek istedik. Ancak aileler dahi kimsenin yaralılar ile görüşemeyeceği bizlere bildirildi. Ayrıca köyde de incelemelerde bulunmak istediğimizi söyledik, bölgede operasyonların devam ettiği ve talebimize kesinlikle izin verilmeyeceği söylendi. Daha sonra yaralılarla görüşmek için üst mercilere başvuracaklarını ve izin çıkması durumunda bizlerin de yaralıları ziyaret edebileceğimizi söylendi. Ancak üst makamların da böylesi bir izni vereceğini düşünmüyorum. Çünkü burada bir suç var ve bu suçu örtbas etmek istiyorlar. Onun için olayın yaşandığı ilk dakikadan itibaren hem yaralıları herkesten saklıyorlar hem de köye gidişimize izin vermiyorlar. Çünkü bu girişimler sonucunda gerçekler ortaya çıkacağını biliyorlar” diye konuştu.
‘KAMYONET KASASINDA TAŞINDI’
Hayatını kaybeden Mehmet Temel için camide taziyenin kurulmasına izin verilmediğini hatırlatan Akdoğan, “Aile cenazesini kamyonet kasasında Hakkari’ye getirebildi. Burada bir insanlık suçu var ve bunu saklamak istiyorlar” dedi.
Akdoğan, valiliğin, emniyetin, askeriyenin ve hatta hastane yönetiminin birlikte bu suçu gizlemek için çabaladığını belirterek, “Defalarca hastane yönetimiyle görüşmelerimiz oldu. Önce olur verdiler. Sonrasında olayın yaşandığı yerin askeri alan olduğu ve bu nedenle askerlerden başka kimsenin yaralılarla görüşemeyeceğini belirterek, bizim yaralıları görmemiz engellendi” ifadelerini kullandı.
Yaralıların kelepçeli bir şekilde hastanede tutulduklarına dair bilgiler aldıklarını söyleyen Akdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaralıların durumu hakkında net bir bilgimiz yok. Ailelerle görüşüyoruz, onlar da bir bilgi alabilmiş değiller. Orada olan insanlık suçunu ne ailelerin neden başkalarının görmesini istemiyorlar. Çünkü birileri yaralılarla görüşürse gerçekler ortaya çıkacak diye korkuyorlar. Zaten İçişleri Bakanının sokak ağzıyla yaptığı açıklamalardan da anlaşılacağı gibi bunlar kimsenin yaralılar ile görüşmelerine izin vermeyecekler. Bizler de gerçeklerin ortaya çıkması için mücadelemizi sürdüreceğiz.” (HAKKARİ)