03 Eylül 2017 23:24

İncir: Çiçeklerini içinde gizleyen bitki

Sıcağı seven incir bitkisi diğer bitkilerin aksine çiçeklerini, boş meyvelerin içinde saklar.

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
İstanbul

Manav, pazar, market tezgahlarında göründü ballı incirler. Her ne kadar şu sıralar taze incir zamanı olsa da eylül ayında daha çok olur. Doğanın lütfu bu meyvenin anavatanı yaşadığımız topraklar. Anadolu’dan, Suriye, Filistin, Ortadoğu üzerinden Çin ve Hindistan’a yayılmış. Bu kadim meyve insanlıktan daha eski. Adem ve Havva’nın örtünmek için kullandığı yaprağından belli. İlk olarak, MÖ 484 yılında Herodotos tarafından yazılan kaynakta adı geçer incirin. Her dinde ve kültürde kendinden söz ettirmiş:
İsa, inciri lanetlerken, (rivayete göre çok açmış, uzakta gördüğü incir ağacının yanına gittiğinde ağaçta meyve olmaması üzerine “Artık senden hiç kimse bir daha meyve yemesin!” demiş) İncil, cennetin bahçelerinde bir ağaç olarak anar ve bu nedenle Noel kutlamalarının vazgeçilmezidir.  

Muhammed’se över inciri: “Eğer cennetten inen bir meyve söyleyecek olsaydım, bunun incir olduğunu söylerdim”.

İslamiyet’teki itibarı bununla da kalmaz; Kuran’da adı geçen meyvelerden biri olmasının yanı sıra Allah, üzerine yemin eder. “İncire, zeytine, Sîna dağına ve şu emîn beldeye ant olsun.” (Tîn, 1-3).

İncir ağacı, Budizm’in ilhamı olmuştur. Siddharta Guatam’a incir ağacının altında otururken gelmiştir ilham. Fısıh Bayramı’nda Musevilerin geleneksel yiyeceğidir incir.  

‘ONUR VERİCİ BİR HEDİYE’

Kutsal kitaplardan daha eskidir incir. Yunan ve Mısır uygarlıklarında verimlilik sembolüdür. Yaprakları “onur verici bir hediye”dir. Öyle ki olimpiyatlarda kazanana incir meyvesi verilir ve başlarına da incir yaprağından örülmüş taç giydirilirdi.

Lydia’da yaşamın en temel nimetlerinden sayılan incir, savaştıkları Perslerin yiyecek incirleri olmaması nedeniyle kralın Perslerle savaştan vazgeçmesine neden olur.  

Yeni Yunan mitolojisinde, tanrıça Demeter, kendisini konuk severlikle ağırlayan Phytalos’a hemen oracıkta yarattığı bir incir ağacını hediye eder.

‘OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKMEK’

Anavatanında adı bedduada geçirilerek ne büyük haksızlık yapılır bu eşsiz yemişe. Bu ballı yemiş metruk binaların vazgeçilmezidir. Öyle boy verir ki bu binalarda bütün yaşanmışlıkları kapatır. Bu tecrübedir herhalde, ‘Ocağına incir ağacı dikmek’ deyimini söyleten.
Ama haksızlık etmeyelim atalarımıza, güzel sözler de bırakmışlar: “Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz” (kötü gereçle iyi iş görülemez) ya da “İncir babadan, zeytin dededen” (zeytinin ürünü boldur ama iki kuşak sonra alınır). Çekirdeğini önemsizliği anlatmak için kullanmış atalar, ‘incir çekirdeğini doldurmamak’, yolunda giden bir durumu bozmak için de “bir çuval inciri berbat etmek’ demişler...

TÜRKÜLERDE, ŞİİRLERDE

Türkülerde geçmiş ‘Hastene önü incir ağacı, doktor bulamadı ilacı’ diye.

Bütün kültürlere konu olmuş bu meyve Nâzım Ustanın satırlarında olmaz mı?

“Hep bir ağızdan türkü söyleyip
hep beraber sulardan çekmek ağı,
demiri oya gibi işleyip hep beraber,
hep beraber sürebilmek toprağı,
ballı incirleri hep beraber yiyebilmek...”

KURUSU... TAZESİ...

Dilimizdeki incir böyle de ya soframızdaki incir? Mevsiminde tazesi vazgeçilmezimiz olmuş. Kışın mahrum kalmamak için kurutmuşuz. Reçelini yapmışız. Yetmemiş sirkesini, incir aromalı üzüm pekmezini yapmışız (pekmez yapımı sırasında incir yaprakları bir gece boyunca pekmezin içerisinde bekletilir). Kurusunu cevizle buluşturmuşuz ki... Bir incir müptelası olarak yazarken bile ağzım sulanıyor... E artık canınız çekmiştir...

KÖKÜ DIŞARDA

‘Ficus Carica’ dutgiller familyasının bir üyesi. Ficus cinsi bitkilerin dünya üzerinde 700 kadar türü olduğu tahmin ediliyor. Bunlar içinde incir ticari amaçlarla kullanın tek ağaç. Anavatanı Anadolu. En çok Ege Bölgesi’nde yetişiyor. Sıcağı seven incir bitkisi diğer bitkilerin aksine çiçeklerini, boş meyvelerin içinde saklar. Bir sıra dışılığı da yer üstündeki köklerinde gösterir. İncirin dişi ve erkek ağaçları vardır. Erkek ağaçların meyveleri “tozlaşma” için kullanılır. Dişi ağaçların meyveleri lezzetlidir.

İncir hemen hemen her toprakta yetişir, yanardağ bölgelerinde ekolojik hayatın bittiği sanılan alanlarda bile. Bilenen en büyük türü, Hindistan’da bulunan ve uzunluğu 20 metreye kadar ulaşan ‘Banyan’ olarak bilinen Hint inciridir. Dünya üzerinde yaklaşık 1200 canlı türünün beslenmesini sağlayan incir ağacı bütün bitkilerden daha fazla yaban hayatını besler. Bu besinden nasiplenen canlılar da buna ‘karşılık’ incirin tohumlarının dağılmasını sağlar. 

FAYDALARI

Yüksek oranda lif içeren incir, protein, potasyum, magnezyum, sodyum, kalsiyum, fosfor, karbonhidrat, demir, folik asit, A, B1, B2, B3, B6, C vitaminleri içerir. Meyvesi, çekirdekleri, kabuğu, yaprakları, reçinesi ve kökleri ilaç ve kozmetik sektörlerinde kullanılır. Faydaları saymakla bitmez. Deneyelim...

* Bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir, enerji verir.

* Kuru incir hücreleri yeniler, balgam söker

* Kolesterolün kana karışmasını önler

* Kemik ve dişlerin gelişimine katkı sağlar

* Haricen kullanıldığında çıban ve iltihap oluşmasını önler

* Hemoroid ve kabızlığa karşı etkilidir

* Yaprağındaki süt, siğillerin iyileşmesine yardımcı olur

ÖNCEKİ HABER

Lice'de sokağa çıkma yasağı: '3 köylü vuruldu' iddiası

SONRAKİ HABER

Adanalılar ulaşım zammına tepkili

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa